ÖZEL | Fenerbahçe kaçırdı: Yıllar sonra gerçeği açıkladı! ‘Hataydı’ Galatasaray ve şampiyonluk sözleri...
Fenerbahçe'nin 1995 yılının temmuz ayında Gençlerbirliği'nden 5 milyon euro gibi bir bedelle transfer ettiği Tarık Daşgün, o dönemin en pahalı futbolcularından birisi olarak adını tarihe yazdırmıştı. Sarı-Lacivertli ekipteki dönemi beklenildiği gibi gitmese de taraftarlar, onu hep çok sevdi. Tarık Daşgün, yıllar sonra bilinmeyenleri Fanatik'ten Ethem Sündük'e ilk kez açıkladı. Galatasaray'la Fenerbahçe arasında geçen şampiyonluk yarışına da değinen Daşgün, Jose Mourinho'ya yönelik düşüncelerini de paylaştı.

Fenerbahçeli Tarık olarak bilinen Tarık Daşgün'le geçmişe yönelik çok keyifli bir yolculuk yaptık. Daşgün, sorularımızı büyük bir samimiyetle yanıtladı. İşte tüm detaylar...
'BU BİR KAÇIRILMA HİKAYESİDİR'
Fenerbahçe'nin sizi kaçırma olayı var. Sizden bir kez daha dinlemek istiyorum bunu.
Transfer sistemiyle alakalı bir durumdu. Son gün oyuncu neredeyse, o kulübe imza atabilirdi. Ben de önceden anlaştığım Fenerbahçe için sezonun son maçından önce transfer gününe kadar bekledim.
Ankara'dan gelip beni aldılar. Bu nedenle bu bir kaçırılma hikayesidir. O dönemde sık oluyordu bu durum. Muhtemelen sonuncusu da benimdir. Oyuncular, anlaştıkları kulüp için bir yerde bekliyorlardı ve bu da kaçırılma olarak nitelendiriliyordu. Kimse kimseyi zorla kaçıramaz. İki tarafın da rızası ve çıkarı oluyordu.

'YAZABİLECEĞİNİN MAKSİMUNUNU YAZDI'
Fenerbahçe, sizi o dönemin parasıyla yaklaşık 5 milyon euroya transfer etti. Büyük bir rakam bu. Nasıl hissettirdi bu durum size?
Açıkçası bu transfer sisteminin getirdiği bir durumdu. Biz, imza gününü beklerken kulübüm de istediği bonservis ücretini yazıyordu. O dönem Gençlerbirliği başkanı olan rahmetli İlhan Cavcav da bu durumu bildiği için yazabileceğinin maksimumunu yazdı.
Galatasaray ve Beşiktaş gibi takımlarla konuşup da satabilirdi ama ben tercihimi Fenerbahçe'den yana kullanmıştım. O dönem için yüksek bir bonservis bedeliydi. Fenerbahçe de bu kaçırılma olayının finalini yaparak parayı ödemek zorunda kaldı ki zaten bunu sonuçlandırdı.

Fenerbahçe'yle sözleşme imzaladığınızda siz neler hissettiniz?
Ödenen bonservis benim umurumda değildi, çünkü ben çocukluğumdan beri tuttuğum takım olan Fenerbahçe'ye gelmiştim. Bu durum beni çok etkilemedi ama çok verimli bir Fenerbahçe dönemi geçiremedim.

Fenerbahçe'de o zamanki ortamınız nasıldı?
Sonuçta ben de bir Süper Lig kulübünden gelmiştim ama iki kulübün içerisindeki yaşantı çok farklı. Maça hazırlanma ortamı bile çok farklıydı. Fenerbahçe takımında herkes yıldız veya yıldız adayıydı. Bütün pozisyonların en iyi oyuncuları vardı.

'PEK MANTIKLI DEĞİLDİ'
Okocha'nın gelişi beni bitirdi demiştiniz...
Yetenekli bir oyuncuydu ve aynı pozisyonda oynuyorduk. Hiçbir takım, bu pozisyonda bu tür iki oyuncuyu kaldıramaz. Tek iyi oyuncu oynayacaktı. Bizim tarzımızdaki oyuncuların defansif özellikleri zayıftır. Bu nedenle hem Okocha hem de benim aynı anda sahada olmamız pek mantıklı değildi. İkimizden biri oynayacaktı ve hoca da onu tercih etti.

Okocha'nın o dönemde alınması size neler hissettirdi?
Açıkçası geldiğinde onu tanımıyordum. Kaliteli bir oyuncuydu ve hocaların o dönemde onu tercih etmesi de çok doğaldı. O da iyi maçlar oynayarak bu tercihe cevap verdi. Ben daha çok maçlara sonradan giriyordum. O yaşlarda bu durum benim şevkimi kırdı. Benim için önemli olan sahada olmaktı. Ben de 3. sezonun ortasında takımdan ayrıldım. Daha çok oynamak isterdim ama olmadı. Benim için oynadığım süre de şereftir.

Sizden sonra Anadolu'dan gelen bazı futbolcular için, 'Dikkat et, Tarık gibi olursun' şeklinde söylemler oluyordu. Siz katılıyor musunuz bu söylemlere?
Herkes bir şeyler söylüyor. Fenerbahçeli Tarık gibi olunca ne oluyor yani onu anlamadım? Belli kriterler oluyor, onları uygularsanız başarılı olursunuz. Özellikle özel hayat. Takımın durumu da işin içine dahil oluyor. Önemli olan hep hazır olmanız. Mantık bu.

'UYUMA SORUNUM VARDI'
Özel hayatınız için de bazı şeyler söyleniyordu? Sizin özel hayatınız çalkantılı mıydı?
Hayır. Bizim zamanımızda o kadar çok televizyon kanalı yoktu. Sosyal medya bu kadar geniş değildi. Ama ben özel hayatımla ilgili çok fazla haber çıktını gerçekten bilmiyorum. Orta okuldan bu yana gelen bir sorunum vardı ben geç uyuyordum. Okulda iyi bir öğrenciyken bile derslerim iyiydi ama onu bile gece yapardım yani. Uyuma sorunum vardı.

Fenerbahçe'deki en mutlu olduğunuz an neydi?
Trabzon'da geriden gelip şampiyon olduğumuz an benim en mutlu anımdı. Hem maçı hem de şampiyonluğu aldık. İlk senemde şampiyonluğu tattım.

Trabzon'a giderken şampiyon olabileceğinizi düşünüyor muydunuz?
Muhakkak ki... O maçı alsaydık şampiyon olacaktık yani. Biz Fenerbahçe'yiz. 3 skorun 1 tanesi bize yarıyordu. Analizlerimizi yaptık ve sahaya çıktık. Kazanmak için sahadaydık. O gün Allah yardım etti ve her şey bir araya geldi. Şampiyon olduk.

'GECE BİLE TESİSTE ÇALIŞIYORDU'
Çalıştığınız en çalışkan oyuncu kimdi?
Oğuz Çetin buna en iyi örnektir. Yaşı büyükken çapraz bağları koptu. O yaşta bile çok çalıştı ve 4-5 ay gibi bir sürede döndü ve oynadı. Gece bile tesiste ağırlık çalışıyordu.

En büyük pişmanlığınız nedir?
Fenerbahçe'ye gelmeden önce Süper Lig'de 2 yıl daha oynamam geriyordu. Hataydı. Keşke biraz daha oynadıktan sonra Fenerbahçe'ye transfer olsaydım. İlk oynadığım sene Fenerbahçe'ye geldim. Biraz acele ettim. Daha farklı olurdu.

Fenerbahçe taraftarıyla aranız nasıldı?
Çok özel bir transfer olmuştu. Seyirci ilk beni çağırıyordu. Oynasam da oynamasam da beni çağırırlardı ve beni çok seviyorlardı. Hala da seviyorlar. Ben duruşumu bozmadım, Fenerbahçeliyim dedim çıktım, Fenerbahçeliyim dedim bitirdim. Başkaları gibi yapmadım. Net bir duruşum vardı. Doğdum, futbol oynadım, bir takım oynadım ve futbol beni tuttuğum takıma götürdü. Futbola dair yaşamak istediğim ne varsa yaşadım.

'DEMEK Kİ BİR YERDE BİR SORUN VAR'
Fenerbahçe 10 yıldır neden şampiyon olamıyor?
Ben de bir Fenerbahçe taraftarıyım. Bu şekilde cevaplamak isterim. Şunu görüyorum ki Ali Koç dönemi için konuşursam başkan çok çabalıyor. Maddi konuları çözüyor. İstek var, güç var ama demek ki yolun doğruluğunda sorun var. Transfer konusunda olsun veya başka bir noktada. Şampiyonluk gelmiyorsa demek ki bir yerde bir sorun vardır.
İyi oyuncular da var. Kaliteleri de son derece iyi. Belki de bir takım olma noktasında eksiklik vardır. Niyetin iyi olduğunu biliyorum. Uzun yıllar başarı gelsin diye şimdiden temelleri de atılıyor olabilir ama tam anlamıyla anlamış değilim. Fenerbahçe taraftarı da başarı ve şampiyonluk bekliyor.

'GALATASARAY BİR ADIM ÖNDE'
Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki şampiyonluk yarışını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu yarış devam ediyor. Galatasaray'ın açık ara şampiyon olacağı konuşulurken bile ben onlara hep rakip olacağını düşünüyorum. Güzel bir rekabet var. Direkt şampiyon bu takım olur diyemem. Son ana kadar bu yarış gider. Gönül ister ki Fenerbahçe olsun ama Galatasaray şu anda bir adım önde.

Jose Mourinho'nun performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben, bu anlamda onda uzun süre bir şey göremedim. Üçlü defansa döndükten sonra, 2 forvetle oynadığında bir dokunuş gördüm. Yeni transferlerin de etkisi oldu. Hoca, oyuncuları çok değiştiriyor. Üçlü defansı oturtmak yerine çok fazla oyuncu değiştiriyor. Bu tip durumlar takımın kimyasını bozar. Sabit bir kadroyla üst üste 5 maç çıkmadı. Rotasyondan dolayı takımdaki bazı taşlar yerine oturmuyor. Fenerbahçe sürekli hücum yapan, rakibi çıkarmamaya çalışan bir takım kimyasındadır. Benim bildiğim Fenerbahçe böyledir. Son dönemde bunu yapmaya başladı.

'TÜRKLERDEN YANAYIM'
Geçtiğimiz sezon İsmail Kartal vardı Fenerbahçe'nin başında. 99 puan toplamasına rağmen yollar ayrıldı. Bu noktada, İsmail Kartal'a haksızlık yapıldığını düşünüyor musunuz?
Sonuçta başarılı insanların devam etmesi gerekiyor. Futbol bize bunu öğretti. O sezon oyundan memnunduk. Takımın gol sorunu yoktu. Coşkulu bir takımdı. Fenerbahçe kriterlerine de uygundu. Gerçek başarı diye düşünülen şampiyonluğun gelmemesi nedeniyle başka bir hocaya yöneldiler. Maalesef büyük takımların da böyle sorunları var.
Bazen 99 puan alsanız da yetmiyor işte, bunu da görmüş olduk. Ben İsmail Kartal'ın devam etmesinden yanaydım. Belki de bu kadro onun elinde olsa farklı olurdu. Türk oyunculara Türk hoca daha iyi motivasyon veriyor. Ben buna inanıyorum. Ben, hoca olarak da oyuncu olarak da Türklerden yanayım. Başarıyı Türklerle kazanmaktan yanayım.

Peki yabancı hakem mi, Türk hakem mi?
Yabancı hakeme karşıyım. Türk hakemlerin eğitimleriyle ilgili doğru şeyleri yaparsak her şey daha iyi olur.
Şu anda antrenörlük yapıyorsunuz. Nedir hedefleriniz? Şu anda antrenörlük yapıyorsunuz. Nedir hedefleriniz?
Antrenörlüğün yaşı yok. Bu yüzden hem fiziksel hem de mental anlamda kendimi hazır tutuyorum. Bu oyunculuk gibi değil. Yaşı yok. Ben, oyunun tamamıyla taktik yönündeyim. Futbol, bana eğer doğru zamanda doğru şeyi verirse orada olacağım.