Miguel Crespo'dan Fenerbahçe sözleri ve itiraf: Galatasaray ve Beşiktaş...

Eylül 2021'de Portekiz'in Estoril takımından 1.50 milyon Euro karşılığında Fenerbahçe'ye transfer olan Miguel Crespo, devre arasında İspanya'nın Rayo Vallecano takımına kiralık olarak gönderildi. La Liga'da dokuz maçta 276 dakika şans bulan 27 yaşındaki başarılı orta saha oyuncusui ülkesinde yayın yapan Radio Renascença'ya özel açıklamalarda bulundu. İşte Crespo'nun açıklamaları:

-Ekim ayında Fenerbahçe ile sözleşmeni yeniledin, ancak Rayo'ya neden geldin?

"Karmaşık bir durumdu. Sezon başında ayrılmak istedim ama sonra takım arkadaşlarım ve koçla yaptığım görüşmelerden sonra kalmaya karar verdim. Fenerbahçe'ye çok minnettarım. Onlar için her zaman her şeyimi verdim. Ocak ayında yabancı oyuncu sınırı nedneiyle bir fırsat doğdu. Ocak ayında takımı güçlendirdiler ve çok fazla yabancı oyuncu vardı. İspanya Ligi'ni istediğim için takıma yardımcı oldum."

- Rayo taraftarlarıyla aranız nasıl?

"Kulübe fanatik bir şekilde bağlılar. Biraz Fenerbahçe gibi ama daha küçük ölçekte."

- Türkiye'de bir devden geliyorsunuz.

"Fener'de tüm şampiyonlukları kazanmak için oynuyorsunuz ve birden bire bir alt lige düşmemeye çalıltığınız bir gerçekliğin içindesiniz. Ama gelmek isteyen bendim. Bu benim kararımdı. Kimse beni zorlamadı. Bu yüzden tamamen memnunum."

- Türkiye'de Jorge Jesus ile ilişiniz nasıldı?

"Zor. Kolay bir teknik direktör olduğunu söyleyemeyeceğim, ancak kariyerimde onla çalıştığım için çok mutluyum. Harika bir teknik direktör ama onunla yaşamak için güçlü bir kişiliğe sahip olmanız gerekiyor."

- Bir süre önce ayrıldınız ama Mart ayında hala Konferans Ligi'nde en çok top çalan oyuncuydunuz. Hep böyle miydin yoksa Jesus mu sana bu özellikleri verdi?

"Her zaman birkaç top çalma yeteneğim vardı, özellikle de hücuma dönük orta sahada. Fenerbahçe'de, Vítor Pereira döneminde bile Luiz Gustavo'nun sakatlığı nedeniyle biraz daha geride oynamaya başladım, böylece top çalma becerilerime daha fazla değer verilmeye başlandı. Futbolda en çok yapmayı sevdiğim şey yüksek pres yapmak, topu geri kazanmak ve takım arkadaşlarıma pas vermek. Kendi rahat bölgemdeydim."

- Peki ya Vitor Pereira... Jesus'tan farklı mıydı?

"Farklıydı. Çok daha sakin, evet ama korkusuz bir hırsı var. Fenerbahçe'de bana kapıları açan kişi oydu, ona her zaman minnettar olacağım, onu çok sevdiğimi biliyor. O harika bir teknik direktör."

- Türkiye'de sizi en çok ne etkiledi?

"Tamamen farklı bir yer. Türkiye'de açık ara en sevdiğim şey kendi sahamızda oynamaktı, harika bir yer. Çok sevdim. Tüm arkadaşlarıma ve aileme "Burayı görmek için gelmelisiniz çünkü size nasıl bir yer olduğunu anlatmanın bir yolu yok, buraya gelmelisiniz" derdim. Neyse ki birçoğu bunu yaptı. Bu farklı bir dünya, beni ve eşimi en çok sevindiren şey de bu oldu. Stadyuma gitmeyi çok severdi."

- Galatasaray ile oynadığınız derbiler nasıldı?

"Bu da değinmek istediğim başka bir noktaydı. Fenerbahçe'nin en güzel yanı Beşiktaş ve Galatasaray ile oynanan büyük maçlardı. Futbolun en güzel yanı o büyük maçlar."

- Yakın zamanda Portekiz'e dönmeyi hayal ediyor musunuz?

"Dürüst olmak gerekirse bu konuda çok fazla düşünmüyorum. Ne olacaksa doğal olarak olacak ama sanmıyorum, yakın zamanda Portekiz'e döneceğimi sanmıyorum."

- Bu aşamada kariyeriniz için aklınızda ne var?

"Fenerbahçe ile hala sözleşmem var, Rayo'da kiralık olarak oynuyorum, onların da satın alma opsiyonu var. Ben hırslı bir oyuncuyum, beni tanıyan herkes bunu bilir. Eğer Rayo'da kalırsam, istediğimi bildikleri için başka hedefler için de savaşmamız gerekecek. Kalmazsam da seve seve Fener'e dönerim ve orada her şey için savaşırım."