Mesut Özil'in yeni adresi Başakşehir! İşte Mesut Özil'in kariyeri ve bilinmeyenleri
Fenerbahçe'ye büyük beklentilerle transfer olduktan sonra sürekli eleştirilerin hedefinde olan dünyaca ünlü yıldız futbolcu Mesut Özil'in yeni adresi Başakşehir oluyor. Uçakla İstanbul'a gelişini milyonların izlediği, binlerce kişinin karşılamaya gittiği, imza töreninde damga vuran sözlerin söylendiği transferde ne Fenerbahçe ne Mesut Özil mutlu olabildi. Bu birliktelik sözleşme sonunu göremeden sona erdi ve yıldız futbolcu Başakşehir'in yolunu tutma kararı aldı. İşte Mesut Özil'in bilinmeyenleri ve kariyeri...
Fenerbahçe'ye büyük beklentilerle transfer olduktan sonra sürekli eleştirilerin hedefinde olan dünyaca ünlü yıldız futbolcu Mesut Özil'in yeni adresi Başakşehir oluyor. Uçakla İstanbul'a gelişini milyonların izlediği, binlerce kişinin karşılamaya gittiği, imza töreninde damga vuran sözlerin söylendiği transferde ne Fenerbahçe ne Mesut Özil mutlu olabildi. Bu birliktelik sözleşme sonunu göremeden sona erdi ve yıldız futbolcu Başakşehir'in yolunu tutma kararı aldı. Tecrübeli futbolcunun kariyerine yakından bakalım.
İşte Mesut Özil'in kariyeri ve bilinmeyenleri...
Altyapı yılları
Küçükken mahallesinde "Maymun kafesi" diye adlandırılan; futbol sahasında gece gündüz, karda yağmurda sürekli arkadaşlarıyla top oynayan Mesut futbola 1995 yılında DJK Westfalia 04 Gelsenkirchen takımında başladı.
Üç yıl bu takımda oynadıktan sonra, DJK Teutonia Schalke-Nord takımına yazıldı. Bir yıl bu takımda oynadıktan sonra, bir yıl da DJK Falke Gelsenkirchen takımında oynadı.
2000 yılında babası Rot-Weiss Essen alt yapısına yazdırdı. Almanya'nın köklü takımlarından olan Rot-Weiss Essen, gençlere verdiği forma şansı ile bilinmektedir. Öyle ki 16 yaşında, Mesut'u A Genç Takımları‘nda oynatmaya başlattılar.
Sonra o dönemde Alman İkinci Ligi‘nde oynayan A takımda oynatmak için profesyonel sözleşme teklif ettiler. Ancak babası teklifi ret etti ve oğlunu Schalke 04 takımının alt yapısına götürdü.
Schalke 04’ün gençler takımında bir yıl kadar top koşturduktan sonra ve Bayern Münih‘i 2-1 yenerek gençlerde Almanya Şampiyonu olduktan sonra, o dönemde Schalke 04 başkanlığını yürüten Gerhard Rehberg, Mesut Özil'i yakın dostu olan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'e götürür.
O tarihte Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın ile görüşüp futbolcuyu idmana götürmüş ancak yöneticiler "Bu çocuk çok cılız. Solucan gibi. Bundan futbolcu olmaz. Denemeye bile gerek yok." demiş.
Bu sözünün üzerine Beşiktaş’ın kapısını çalmışlar ama onlar da "Futbolcu tipi yok" diyerek benzer bir tavır sergilemiş. Bu yaşananlardan sonra Fenerbahçe’nin yolunu tutmaya cesaret edememişler. Türkiye macerası başlamadan biten Mesut, 12 Ağustos 2006 tarihinde Schalke 04 ile profesyonel kontrat imzaladı.
Bundesliga adımları
İlk maçında Eintracht Frankfurt karşısında 80. dakikada Hamit Altıntop'un yerine oyuna dahil oldu ve sezonun ilk maçında 1-1 beraberliği yaşadı.
Lincoln’ün ceza almasıyla Bayer Leverkusen ve Bayern Münih maçlarında şans bulan ve bu şansı iyi değerlendirerek göze girmeyi başaran Mesut, Schalke’de ilk sezonunda 7’si ilk on birde olmak üzere toplam 19 maçta oynamayı başardı.
İkinci yılında'da Lincoln’ün Galatasaray’a transfer olmasıyla Schalke’de banko oynamaya başladı.
Daha sonraki aylarda Schalke'li yöneticilerle ters düşünce kadro dışı bırakıldı. Aynı zamanda Schalke'den kovulma sebebi antrenmanlara Fenerbahçe formasıyla gelmesinden dolayıydı.
Schalke ile ipleri koparınca transfer teklifleri art arda gelmeye başladı ve Arsenal FC, VfB Stuttgart, Werder Bremen sıraya girdi.
Yine babasını dinleyen Mesut, ara transfer döneminin bitmesine saatler kala 3.3 milyon avro karşılığı Werder Bremen'e üç yıllık imza attı. Schalke macerasını 1,5 sezonda 30 Bundesliga maçıyla noktalandı.
Kariyer yeri Werder Bremen
2007-2008 sezonunun ara transfer döneminde Werder Bremen'e transfer olan Mesut, yeni takımında forma numarası 11'di.
Bundesliga'daki ilk golünü Nisan ayında 3-3 biten Karlsruher SC maçında,2008-2009 sezonunda iyi bir performans sergileyen Mesut, İstanbul’da Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda oynanan UEFA Kupası finali'nde Shakhtar Donetsk'e karşı ilk onbirde yerini aldı. takımını 2-1 öne geçiren golü atarak kaydetti.
Berlin'de oynanan DFB-Pokal Kupası'nda Bayer Leverkusen'e attığı golle takımına şampiyonluğu getirdi.
Werder Bremen ile Bundesliga'da ikinciliği elde ederek, UEFA Şampiyonlar Ligi'ne katılmayı hak etmiştir. Sezon sonunda Diego'nun Juventus'e transfer olmasıyla birlikte, takımın dümenine geçen Mesut, kısa sürede taraftarın sevgilisi oldu ve yıldızı Werder Bremen’de hızla parladı.
Nitekim 2009-2010 sezonu'nun ilk yarının en iyi futbolcusu seçilen Mesut takımıyla başarılı bir sezon geçirmiş, Bundesliga'da üçüncü olmuştur ve UEFA Şampiyonlar Ligi'ne katılmayı garantilemiştir.
Takımıyla gösterdiği performans ile Almanya Millî Takımı'na 2010 FIFA Dünya Kupası'nı oynamak üzere çağrıldı. Dünya Kupası’nda yıldızı parlayan futbolcu için Real Madrid takımı Werder Bremen’e 15 milyon avro bonservis bedeli ödedi ; Mesut ise yılda 5 milyon avro'dan 6 yıllık sözleşme imzaladı.
Werder Bremen forması altında çıktığı toplam 108 maçta 16 gol ve 55 asist kaydetmiştir.
Real Madrid dönemi
2010 FIFA Dünya Kupası'nda gösterdiği performans ile Werder Bremen'den Real Madrid'e 15 milyon avro karşılığında transfer oldu.
Ayrıca bu turnuvadaki başarılı futbolu ile Altın Top ve Avrupa'da Yılın Futbolcusu ödüllerine aday gösterildi.
17 Ağustos 2010 tarihinde Santiago Bernabeu Stadı'nda düzenlenen imza töreninde kendisini eflatun-beyazlı yapan yılda 5 milyon avro'dan 6 yıllık sözleşme imzaladı.
Mesut'un imza atarken cümleleri: Real Madrid'de forma giyecek ilk Türk olduğum için mutluyum. Takımda kaliteli oyuncular fazla, elimden geleni vereceğim. Tüm hayatım boyunca ailem ve arkadaşlarımdan büyük destek aldım. Kaka gibi bir oyuncuyla oynayacak olmaktan ve Mourinho ile çalışacak olmaktan dolayı mutluyum.
Tıpkı Zidane gibi göçmen çocuğu olan Mesut için İspanyol basını Alman Zidane diye bahsediyor. Mesut Madrid kariyerinde 10 numaralı formayı giymiştir.
3 Ekim 2010 tarihinde, 6-1 kazandıkları Deportivo La Coruña maçında ilk onbirde maça çıkan Mesut La Liga'da ilk golünü kaydetmiştir.
Arsenal'e transfer oldu
2 Eylül 2013 tarihinde Arsenal takımına transfer edilen Özil İspanyol kulübünün kasasına en fazla para bırakan futbolcu olmuştur. 2 Eylül 2013 tarihinde Real Madrid'den 50 milyon euro karşılığında Arsenal'e transfer olmuştur. Arsenal forması altında 11 numarayı giydi.
14 Eylül 2013 tarihinde ilk maçını Sunderland'e karşı oynayıp Arsenal'da ilk asistini yapmıştır.
Milli takım kariyeri
Millî Takım serüveni'ni Almanya ile başlayan Mesut, Almanya'nın genç takımılarında toplam 27 maç oyanmış ve 9 gol kaydetmiştir. En büyük başarısı ise İsveç’te yapılan Avrupa 21 Yaş Altı Futbol Şampiyonası finalinde İngiltere'ye karşı oynanan final maçını bir gol, iki asist ile 4-0 kazanmakla oldu. Mesut maçın adamı seçildi. Millî takımda 43 maçta 14 gol 19 asist kaydetti.
Mesut Özil neden Almanya'yı seçtiğini şu sözlerle yanıtlamıştı:
"Ben bu ülkede doğup büyüdüm. Genç ve 21 Yaşaltı’nda Almanya formasını başarıyla giydim. Burada kendimi iyi hissediyorum. Bu nedenle Alman Millî Takımı’nı seçtim. Almanya A Millî Takımı kadrosunda da niçin başarılı olmayayım?” diyor ve ekliyordu: “Ben ve ailem her zaman Türk kalacağız. Fakat doğduğum, yaşadığım ülke olan Almanya’nın formasıyla kendimi daha iyi hissediyorum."
Hamit Altıntop ise gelişmeyi "Mesut’un Almanya’yı seçmiş olmasının sebebi ileride transfer piyasasındaki değeri daha büyük olacağından ve daha fazla para kazanacağındandır" diye yorumladı.
..Ve Fenerbahçe macerası başladı
Mesut Özil'in Londra'dan İstanbul'a olan yolculuğu da Fenerbahçeli taraftarların ilgisini çekti. 300 binden fazla kişi, yıldız oyuncuyu taşıyan uçağın nerede olduğunu an be an takip etti.
Ali Koç: Onlar elin oğlu, Mesut evin oğlu
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, transferinde son aşamaya geldikleri Mesut Özil'in sarı-lacivertli takımın şampiyonluk yolundaki mücadelesine güç katacağını söylerek şu ifadeleri kullanmıştı:
"Mesut'la diğer büyük isimler arasında bir fark var, onlar elin oğlu, Mesut evin oğlu. Mesut evine geldi, memleketine geldi, tuttuğu takıma geldi. Orada büyük bir fark görüyorum ve bu farkı da çok önemsiyorum."
Fenerbahçe kariyeri sürekli eleştiriler odağında devam eden Mesut Özil'in sık sık ticari işlerine yönelmesi Ali Koç'u kızdırmıştı.
Vitor Pereira ve İsmail Kartal'la yaşanan sorunlar da yavaş yavaş Mesut Özil'in Fenerbahçe'deki geleceğini tehlikeye sokmuştu.
Kadro dışı şoku
Sarı lacivertlilerde Mesut Özil ve Ozan Tufan ile ilgili alınan kadro dışı kararı gündeme bomba gibi düştü. Dünya yıldızı Mesut Özil’in Konyaspor maçının devre arasında oyundan alınacağını öğrendikten sonra Almanca bağırarak tepki göstermesi, Ozan’ın da İsmail Kartal’a yeterince süre alamadığı için isyan etmesi sonrası iki futbolcu için kadro dışı kararı verildi.
Yeni sezonda da Jorge Jesus'un planları arasında olmayacağını açıklamasının ardından Mesut Özil & Fenerbahçe birlikteliği böylece sona ermiş oldu.