Mesut Özil'in açıklamaları;
- 114 gol ve 222 asist. Sana daha çok zevk veren neydi?
Goller attım birçok asist yaptım... Kimsenin saymadığı birçok ön asist de yaptım. Çünkü oyunun doğuşu da çok önemli ve orada olmaya çalıştım. Benim için en güzeli takım olarak kazanmaktı. Takım arkadaşlarıma her zaman sonuna kadar yardımcı olmaya çalıştım ve futbol oynama tarzımın da bundan ibaret olduğunu düşünüyorum. Ve her zaman tüm takımın şöyle düşünmesini beklerdim: Sahada asla bencillik kazanmaz. Bana daha bencil olmamı ve kaleye daha fazla şut atmamı söyleyen insanları hiç anlamadım.
2
- Geriye bakınca kariyerinizde gördüğünüz ilk şey nedir?
Çocukluğumu hatırlıyorum. Ve bana asla başaramayacağımı, futbol oynamak için çok genç olduğumu falan söylediklerini hatırlıyorum... Ama ben dinlemedim ve kendime odaklandım. Schalke ile ilk profesyonel sözleşmemi imzaladığımda ve ilk Bundesliga maçlarıma çıktığımda, kendimi aya inmiş gibi hissettim. Real Madrid için oynamak ve Dünya Kupası'nı kazanmak inanılmaz ve harika.
3
34 yaşında emekli oluyorsunuz. Neden bu kadar erken?
Uzunca düşündükten sonra bunun doğru karar olduğuna eminim. Kariyerim boyunca çok fazla sakatlık yaşamadım ve her zaman formdaydım ama son birkaç ay benim için çok ağır ve zor geçti. Artık sahada takımıma istediğim gibi yardımcı olamıyordum. Ben de Başakşehir'e düşündüğümü söyledim ve hemen bir çözüm bulduk. (Mesut Özil sırtından sakatlanmış ve ameliyat olmuştu.)
4
Mesut Özil şimdi ne yapacak? Bunun hakkında düşündün mü?
Henüz değil. Açıkçası önümüzdeki aylarda ve yıllarda ne olacağını yüzde yüz bilmiyorum. Ama şimdilik burada, Türkiye'de aileme odaklanacağım. Bir karım ve iki güzel kızım var. Hayatta aldığım en büyük iki hediye olan kızlarımın büyüdüğünü görmek en çok istediğim şey. Onlarla her saniyeden keyif alıyorum.
5
Dürüst olmak gerekirse, şu anda teknik direktör olmak veya futbol dünyasında devam etmek gibi bir planım yok. Yaklaşık 17 yıldır futbol işinin içindeyim ve çoğu zaman oyundan gerçekten keyif aldım. Bunun için çok minnettarım. Kariyerimi takip edenler bilirler, kamera önünde olmayı, röportaj vermeyi ve ilgi odağı olmayı pek sevmem. Bu yüzden şimdi hayatımda biraz daha sakin olmanın tadını çıkaracağım.
6
Kariyerinizde en çok neyle gurur duyuyorsunuz?
Goller, asistler, galibiyetler veya şampiyonluklar değil. En çok gurur duyduğum şey, adımın futboldan çok daha önemli konularla anılması. Özellikle Afrika ve Güney Amerika'daki insanlara daha çok yardımcı olabilmek.
7
Werder Bremen, Güney Afrika'daki Dünya Kupası ve Real Madrid. Nasıl transfer olduğunu hatırlıyor musun? Seni arayan ilk kişi kimdi?
Bu, Real Madrid ve Barcelona arasında bir karardı. Para meselesi değildi. Bu biliniyor mu bilmiyorum ama o zamanlar Madrid ve Barselona'yı ziyaret etmiştim ve aradaki fark José Mourinho'ydu.
8
Mou bana Real Madrid'i ziyaret ettirdi. Beni stadyumu ve kazandıkları tüm kupaları görmeye götürdü. Bu tüylerimi diken diken etti.
Barselona'daki ziyaret daha az coşkuluydu ve daha da hayal kırıklığı yaratan şey, Pep Guardiola'nın benimle tanışma zahmetine girmemiş olmasıydı. O yolculuktan önce Barcelona'nın futbol tarzını gerçekten seviyordum ve onlarla oynamayı gerçekten hayal edebiliyordum ama Madrid her şeyi yaptı. Bu yüzden José Mourinho, şüphesiz kararımdaki en önemli faktördü. Ziyaretlerimden sonra kararım yüzde yüz netti: Madridista olmak istiyordum.
9
-Cristiano Ronaldo ile harika bir ortaklık kurdunuz. Her zaman en iyi ortaklarından biri olduğunu söyler.
Benim için tüm zamanların en iyi oyuncusu olan Cristiano Ronaldo ile oynamak çok eğlenceliydi. Sahada birbirimizi çok iyi anladık, mükemmeldi.
10
- Sergio Ramos ile harika bir dostluk kurdun.
Sergio Ramos, birlikte oynadığım en iyi savunmacı. Ve en karakterli olanı. O zamanlar henüz çok gençti ama çok güçlü bir zihniyete sahipti. Muhteşemdi. Er ya da geç Real Madrid'e Şampiyonlar Ligi'ni kazandıracağı açıktı. O gerçek bir patron. O zamanlar en iyi arkadaşlarımdan biriydi. Birlikte çok eğlendik ve antrenman dışında birlikte çok zaman geçirdik. Real Madrid'e hızla uyum sağlamam benim için çok önemliydi, bana çok yardımcı oldu. On yılı aşkın bir süre sonra bile hala iletişim halindeyiz: zaman zaman birbirimize mesaj gönderiyoruz ve tabii ki kariyerini her zaman takip ediyorum.
11
- Barcelona'ya karşı oynadığınız Clásico'larda hangi anılarınız var?
Sanırım El Clasico'nun en iyi dönemini, Real Madrid-Barça'yı zirvede yaşadım. Şampiyonlar Ligi yarı finaline kadar! Pep'e karşı Mou, Messi'ye karşı Cristiano... Bugünlerde El Clásico yoğunluğunu ve duygusunu kaybetti diyebilirim. O zamanlar Barcelona'yı yenmek orgazm gibiydi çünkü inanılmaz güçlü maçlardı. Ayrıca 2010'da La Liga'da aldığımız 5-0'lık mağlubiyetin sahadaki en büyük kabuslarımdan biri olduğunu da söylemeliyim. Pek çok maç, pek çok derbi oynadım ama bence hiçbir şey o el clasicolar gibi olmayacak.
12
- Ve sonra Madrid'den ayrılışınız geldi... Nasıl hissettiniz?
Madrid'den ayrıldığımda çok üzgündüm. Bunu havaalanında hatırlıyorum... Real Madrid'de ve bu şehirde üç yıl harika zaman geçirdim. Gerçekten mutluydum. Ama bazı şeyler oldu. Aniden, o sezonun başında, artık fazla oynama dakikam kalmamıştı ve Florentino Pérez ile babam ve menajerim arasında bir anlaşmazlık çıktı. Yeni bir kulüp aramak zorunda kaldık. Benim için zordu. Uçak havalandığı an gözlerimden yaşlar süzüldü. İşte o an bittiğini anladım.
13
- Arsenal kariyerin nasıldı?
İlk yıllar çok iyiydi. Şampiyonlar Ligi'nde oynadık, harika oyunculardan oluşan harika bir takımımız ve Arsene Wenger gibi inanılmaz bir koçumuz vardı. O kulüpten ayrıldıktan sonra benim için çok şey değişti. Ama yeniden ortalığı alevlendirmek istemiyorum. Şimdi rahatım ve beni her zaman çok destekleyen Arsenal taraftarlarına en iyisini diliyorum. Premier Lig şampiyonluğunu kutlayabilirlerse onlar adına mutlu olurum. Bunu hak ediyorlar!
14
- Arsenal'de hangi an sizin için öne çıkıyor? En iyi anı...
Arsenal ile en iyi maçımın 2018'de Leicester City'ye karşı olduğunu düşünüyorum: 3-1.
15
- Wenger ile ilişkiniz nasıldı? Onun gibi bir koçun yedek kulübesinde olmamasını özlüyor musun?
O gerçek bir centilmendi. Her zaman çok saygılıydı. Harika bir ilişkimiz vardı ve Arsenal'de menajerim olduğu için kendimi ayrıcalıklı hissediyorum.
16
- Real Madrid ve Arsenal'de tarih yazarken bir dünya şampiyonu oldunuz. Dünya Kupası finalini kazanmak nasıl bir duygu?
Kariyerimde pek çok inanılmaz zafer oldu ama bu başka bir şeydi. Rio'daki gece, futbol kariyerimde yaşadığım en iyi geceydi. Şimdi bunun hakkında konuşurken bile gülümsemem kaçıyor ve tüylerim diken diken oluyor.
17
- Sonunda Almanya'da ne oldu?
Ortalığı alevlendirmek istemiyorum. Sonunda DFB ve benim farklı görüşlerimiz vardı ve bu yüzden 2018 Dünya Kupası'ndan sonra milli takımdan ayrıldım. Birkaç hafta önce Stuttgart'ta Löw ile çok dostane bir görüşme yaptım. Aramızda her şey yine kesinlikle iyi. Onunla hiçbir zaman kişisel bir sorunum olmadı ve birlikte birçok başarı elde ettik. 2018 Dünya Kupası'ndan sonra takımı çevreleyen her şeyden biraz uzaklaşmaya ihtiyacı vardı.
18
-Tek bir partner seçmek zorunda kalsaydın... Kimi seçerdin?
En iyi bireysel oyuncu olarak Cristiano Ronaldo'yu seçerdim. En iyi lider, Sergio Ramos. Kale önündeki en iyi forvet: oğlum Benzi!
19
- Bir teknik direktör?
Benim için José Mourinho bu yüzyılın en iyi koçu. Taktik anlayışı bir başka, soyunma odasındaki konuşma tarzı da bir başka... Ve medyanın önünde takımını nasıl da hep koruyor! O gerçekten dünya standartlarında bir antrenör.
20
- En iyi stadyum?
Bernabéu, Emirates ve Fenerbahçe stadını seçmem gerekiyor.
- En iyi rakip?
Lionel Messi. Bence herkes nedenini biliyor.
21
- Bize sosyal yardımlarından bahseder misin?
Annemin bana öğrettiği bir şey var, her zaman bir şeyler ver. BigShoe organizasyonuyla çok çalışıyorum ve birlikte şimdiden dünya çapında ihtiyacı olan 1000'den fazla çocuğa yardım edebildik. Yaptığım harika bir iş ve yardım edebildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Toni Rüdiger ve Bukayo Saka gibi oyuncuların da organizasyona katıldığını görünce çok mutlu oldum.
22
Futbolu geliştirmek için neyi değiştirirsiniz?
A. Gelsenkirchen sokaklarından geliyorum ve hep amatör futbol sahalarında oynadık. Bu yüzden, çocukken hep oynadığımız gibi, ofsaytsız oynayacağımıza bahse girerim. Bu daha fazla eğlence ve daha fazla hedef getiriyor.
23
- Arsenal ile 254, Madrid ile 159, Werder Bremen ile 108, Schalke ile 39, Fenerbahçe ile 37 maç... Kalbinizin veya hayatınızın kulübü hangisi?
Sanırım bu soruyu kişisel düzeyde yanıtlamalıyım. Almanya'da her zaman Schalke 04'ün ve Türkiye'de Fenerbahçe taraftarı oldum. Büyürken en sevdiğim iki kulüp oldular ve her ikisi için de oynamak büyük bir onur.