Fenerbahçe'nin Pendik galibiyeti sonrası övgü yağdırdı! 'Ona sahip olmak İsmail Kartal'ın en büyük şansı'
30 Ekim 2023, Pazartesi 07:55
Güncelleme Tarihi:
Süper Lig'in 10. haftasında Fenerbahçe, Pendikspor deplasmanına konuk oldu. Perşembe Avrupa'da Ludogorets'i deviren Sarı-Lacivertliler, İstanbul ekibi karşısında da 5-0'lık farklı skorla kazandı, galibiyet serisini 19'a çıkardı. Fanatik yazarları da Fenerbahçe’nin Pendik galibiyetini köşe yazılarında değerlendirdi.
Pendikspor, Trendyol Süper Lig'in 10'uncu haftasında Fenerbahçe ile karşı karşıya geldi. endik Stadı'nda oynanan mücadelede hakem Abdulkadir Bitigen düdük çaldı.
KARTAL’DAN İLK 11’DE 7 DEĞİŞİKLİK
Fenerbahçe’de teknik direktör İsmail Kartal, Ludogorets maçının 11’inde 7 değişikliğe gitti. Kartal, İrfan Can Eğribayat, Oosterwolde, Kent, Zajc, Crespo, Batshuayi’yi yedek soyundururken, Djiku ise sakatlığı sebebiyle kadroda yer almadı. İsmail Kartal ilk 11'de yer almayan isimlerin yerine Livakovic, Samet Akaydin, Ferdi Kadıoğlu, İsmail Yüksek, İrfan Can Kahveci, Szymanski, Dzeko’yu görevlendirdi. Tecrübeli teknik adam Pendikspor maçına şu 11’le çıktı: ‘Livakovic,Osayi-Samuel, Becao, Samet, Ferdi, İsmail, Fred, İrfan Can, Szymanski, Tadic, Dzeko.’
KADRODA 6 EKSİK
Fenerbahçe, Pendikspor maçına 6 oyuncusundan yoksun çıktı. Sarı-lacivertli ekipte; sakatlıkları bulunan Serdar Aziz, King, Mert Hakan Yandaş, Emre Mor, Dijiku yer almazken, hafif ağrısı bulunan Cengiz Ünder riske edilmedi.
FENER GOL OLDU YAĞDI
Fenerbahçe, Pendikspor deplasmanından 5-0 galip ayrıldı. Sarı-lacivertlilere galibiyeti getiren golleri 31'inci dakikada Erdem Canpolat (KK), 42'nci dakikada İrfan Can Kahveci ile 65, 77 ve 87'nci dakikalarda Edin Dzeko kaydetti.
10’DA 10’LA 30 PUAN ULAŞTI
Bu sonucun ardından Fenerbahçe, Süper Lig'de 10'da 10 yaptı ve puanını 30'a yükseltti. Pendikspor ise 7 puanda kaldı. Fanatik yazarları da Sarı-lacivertlilerin galibiyetini köşe yazılarında değerlendirdi.
MAHALLENİN EN ŞIK TOPÇUSU - SERKAN AKCAN
Pendikspor’un maç boyunca Fenerbahçe’ye karşı alabildiği tek önlem ilk yarım saatte oyunu pasla başlatmak yerine uzun vurarak topu kalesinden uzak tutma çabalarıydı. Eren Can’ın fuleli koşuları net pozisyona dönüşmediği gibi Becao ile Samet’i meşgul etmekten öteye geçemedi. Ama bu meşguliyet esnasında Becao da sakatlandı ve maça öyle devam etmek zorunda kaldı. Üstüne bir de Fred’in erken sakatlığıyla yüzleşen Fenerbahçe ön alan baskısı yapacak fırsatları çok nadir buldu. Ludogorets’ten sonra Pendik’in de topu kalesinden pasla başlatmaması Fenerbahçe’ye sadece zaman kaybettirdi. Zira ön alan baskısı sonucu hızlı hücum etmek Fenerbahçe’nin alameti farikalarından sadece bir tanesi.
GÜCÜNÜN GÖSTERGESİYDİ
Dün gece Becao’nun sakatlanmasıyla İsmail Kartal’ın stoper tandemi idealin hayli dışına çıkmış olsa da ilk yarıda rakip ceza sahası topla buluşma rakamlarında 21/0 üstünlük sağlamak oyun gücünün bir göstergesiydi. Stoperde Samet-Oosterwolde ile maçı bitiren İsmail hoca oyun standardının korunmasına skordan çok sevinmiştir.. Ve elbette Dzeko kalitesi denen bir gerçek var. İsmail Kartal’ın bu sezon en büyük şansı şüphesiz onun gibi klas bir santrfora sahip olmak. Boşnak yıldız, hemşehrilerinin en yoğun yaşadığı yer olan Pendik’te hat-trick yaptı. Pendik’e karşı savunmasının derinine gelmeden tamamen üçüncü bölgeye konsantre olarak üç gol birden atan Dzeko mahallenin en şık futbolcusuydu.
BİRİ OYNAR, DİĞERİ BAKAR! - CEM DİZDAR
Bilinir, ülke futbolunun en büyük meziyeti kazananı övmektir. Bende yazıya ‘’övgü hastalığı’’na tutulmuş geleneğin gönlünü kazanarak başlayayım! Şimdiye kadar çoğunlukla önde baskıyla rakiplerini boğan Fenerbahçe, benzeri uygulamayı Pendikspor’a karşı da hayata geçirdi. Rakibine ilk devre boyunca nefes aldırmayan ‘’İsmail Kartal’ın öğrencileri’’ daha ilk devrede maçı bitirmişti bile! Sanırım durum bundan daha iyi özetlenip, övülemezdi! Övgü bitti ve ana soruyu soralım; ‘’Sahi Pendik bu oyunu oynamak için ta Portekiz’den hoca mı getirdi?’’ Zahmete gerek yoktu, ülkede bu ‘’mutsuz takım oyunu’’nu oynatacak on uçak dolusu teknik adam vardı zaten!..
BU BİLE YETER SANIRIM
Yine de hakkını vermek gerek, herhangi bir işe yaramasa da Ivo Viera kenarda çırpınıp duruyordu. Bu bile ülkeye yeter sanırım. Neticede ‘’hoca maçı istiyor’’du!.. İkinci devre de ilkinden farklı değildi, Ivo Viera oyuncularını motivasyon alkışına boğarken İsmail Kartal yönetimindeki Fenerbahçe elini kolunu sallayarak gol atıyordu. Maçın benim açımdan ilginç notu ise ikinci golün VAR onayını beklerken yaşandı. Gerek İrfan Can Kahveci gerek İsmail Kartal, ‘’Ne bekleniyor’’ gibisinden söylenip durdu. Ne diyebilirdi ki VAR’ı bekleyen hakem Abdülkadir Bitigen? Biliyoruz ki, bu gösteri esasen televizyona dolayısıyla kamuoyuna yapılıyor. Yine de bu durum davranışlarının tuhaf olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
BİTİGEN İÇİN RAHAT MAÇ... DENİZ ÇOBAN
Maçın hakemi Abdulkadir Bitigen maç boyunca, enerjik, istekli ve motiveydi. Maçın gidişatı da işini kolaylaştırdı. Bitigen ve ekibi için rahat bir maç oldu. Faul standardı yüksekti. Birkaç sarı kart hatasından bahsedecek olsam da sonuca tesir edecek hatalar değildi.
Maçın uzatma dakikalarındaki vermediği penaltı ise tartışılmayacak şekilde açıktı. Fenerbahçe’nin ikinci golünden önceki korner vuruşunda sorun yoktu. Top hareketli değildi ve kurala uygun oyuna girdi. Devamında İrfan’ın şutunda top Pendikli oyuncunun açık olan kolundan sekerek kaleye giriyor. Pozisyonda ofsayt yok. Eğer ofsaytta bir oyuncu olsaydı bile bu pozisyonda bu kez Fenerbahçe lehine penaltı verilecekti. Maçın uzatma anlarında Lusamba, Ferdi’yi açık şekilde itti. Bu net bir penaltıydı ama Bitigen pozisyonda hatalı bir devam kararı verdi.
KUTLU OLSUN – MEHMET ALİ SABUNCU
Türkiye Cumhuriyetimiz’in kuruluşunun 100. yıl dönümünde İsmail Kartal sakat Djiku’nun yerine Samet ile maça başladı. Pendik’teki karşılaşma hakem Abdulkadir Bitigen’in düdüğü ile başladı, gelelim 90 dakikanın önemli anlarına;
10’da Dzeko rakip kale önüne ortaladı, Pendikspor defansı Tadic’ten evvel topa müdahale etti. 17’de kale önünde Szymanski ilk golü atamadı! 22’de Tadic vurdu, kaleci Erdem uçarak golü çıkardı. 30’da Samuel son çizgide kaleye paralel vurdu, kaleci Erdem’e çarpan top, ağlara gitti: 0-1. 42’de Szymanski çevirdi, İrfan Can vurdu, defansa da çarpan top ağlara gitti: 0-2. Devre 2 golle sona erdi.
47’de Dzeko üçü yokladı, kaleci Erdem izin vermedi. 58’de Diaby boş pozisyonda topu dışarı attı. 65’te Szymanski’nin pasında Dzeko durumu 3-0 yaptı. 77’de Ferdi’nin pasında Dzeko maçın 4. golünü attı: 0-4. 87’de Dzeko bir kez daha sahneye çıktı, Hat-trick yaptı maçı da kapattı: 0-5.
DEFANSTA SIKINTI VAR
Serdar Aziz yok, Djiku da yok, Samet Akaydın sakatlandı, Becao sekiyor. Bu takımı ancak sakatlıklar durdurur, yoksa rakiplerin Fenerbahçe ve Galatasaray’ı durduracak gücü yok. Ancak arka arkaya gelen bu sakatlıklar can sıkabilir... Dikkat.
YOLA DEVAM! - HAŞİM ŞAHİN
Fenerbahçe gene istekli ve iştahlı başladı karşılaşmaya Pendikspor maçına. Ama alışık olduğumuz o büyüleyici oyununu oynayamadı maçın ilk yarım saatte. Hiç şüphesiz, bu olumsuz görüntünün bir nedeni Pendikspor'un yeni Portekizli teknik direktörünün takımına dikte ettiği taktikti. Bir diğer olasılık ise hafta içinde Lodogorest'le oynan yorucu maçın yorguluğuydu. Ama bence Fenerbahçe'nin ilk yarım saatteki olumsuz görüntüsünün asıl nedeni Fred'in erken sakatlanıp saha kenarına alınması ve Becao'nun da asıl partneri Djiko'dan yoksun olarak sahada yer almasıydı kanımca. Bu olumsuzluklara rağmen bireysel kalite devreye girdi ve Fenerbahçe soyunma odasına iki farklı bir galibiyetle gitti.
İkinci yarının ilk 20, 25 dakikası da farklı değildi. Yani bu yarıya da sıkıntılı başladı Fenerbahçe. Ama ilk yarıda olduğu gibi ikinci yarıda da bireysel kalite devreye girdi ve sarı lacivertliler devre başlarında zorlandığı bir maçı daha kayıpsız geçmesini bildi. Hem de 5-0 gibi çarpıçı bir skorla. Aslında 62 ve 63'te kaleye şut çekmek yerine müsait durumdaki arkadaşlarına asisit yapmayı denese Dzeko maç oracıkta kopacaktı büyük olasılıkla. Yani, 65'te Sebastian Szymanski'nin, 77'de de Ferdi Kadıoğlu'nun kendisine attırdığı gollerde doğru seçeneği tercih etmesi gibi.
Szymanski ve Ferdi demişken çok önemli bir gerçeğin altını kalın kalın çizmek zorundayız. Bu iki futbolcu adına şahit olduğumuz bir realite var. İkisi de oyunun iki yönünü oynarken "Derslik" bir performansla oynuyorlar bence. Sebastian Szymanski'yi izleyenler daha çok ofansif katkısı, yani asist ve gollerine göre değerlendiriyorlar. Oysa Polonyalı en ofanstaki katkısı kadar takımının savunmasına da katkı sunuyor. Bunun tam tersini de Ferdi için söyleyebiliriz rahattlıkla. Gurbetçi futbolcu defansif yönde yaptığı katkıyı ofansta da esirgemiyor takımından.
Bu maçın gizli kahramanları mı: İrfan Can Kahveci ve Livakoviç bence. İkisi de en kritik anlarda devreye giriyor dikkat, istek, konsantrasyon ve yetenekleriyle. Dolaysıyla fire vermeden devam ediyor Sayın İsmail Kartal ve öğrencileri.
ÇELİKTEN SİNİRLERİ VAR - ERTUĞRUL ORUÇ
Fenerbahçeli futbolcular bir gün önce Rize’de yaşanan hakem faciasından hiç etkilenmeden Pendikspor karşısında temposu biraz düşük olsa dahi kaliteli oyuncuları sayesinde maçı çok rahat kazandı. Düşününki seninle yarışan bir rakibin var, maçlarını zorlanarak ve lehlerine olan hakem hataları ile kazanarak, senin ensende takibini sürdürüyor. Bütün maçlarını kazanmış olduğu halde, ikinci takım ile arasında sadece iki puan var. İşte bu durumun üstesinden gelebilmek için çelikten sinirlere sahip olmak gerekiyor. Fenerbahçeli oyuncular bu psikolojinin de üstesinden gelerek maçı kazanmayı bildiler.
Pendikspor maçına bakarsak Fenerbahçe takımı oyunu tamamen domine etti diyebiliriz. Oyuncuların hırsı gol iştahı üst düzeydeydi, maçta Fenerbahçe adına en olumsuz durum ise Serdar Aziz ve Djiku’dan sonra Fred’in de sakatlanması oldu. İsmail hoca devre arasında Becao’yu riske atmamak adına çıkardı, ardından ilerleyen dakikalarda Samet’in de sakatlanması ile son dakikaları gerçek stoper oyuncuları olmadan tamamlamak zorunda kaldılar. Ancak bu sakatlıklara rağmen yine etkin oyunlarını devam ettirerek maçı rahat kazandılar. Son olarak Edin Dzeko için birkaç kelam edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Edin Dzeko ülkeye ilk geldiğinde yaşından dolayı herkesin kafasında soru işaretleri vardı, ama o öyle bir oyun ortaya koyuyor ki , attığı goller ile herkesi kendisine hayran bırakmayı başardı. Gollerindeki kaliteyi gördükten sonra, yıllardır Fenerbahçe’nin aradığı gerçek forvet olduğunu kanıtladı diyebiliriz.
Önümüzdeki hafta Fenerbahçe’yi zorlu bir Trabzonspor maçı bekliyor, sakatlıklar takımı ne derece etkileyecek, onu bu maçta net bir şekilde göreceğiz, İsmail hoca bakalım bunun üstesinden gelebilecek mi göreceğiz.