Fenerbahçe'nin Alanyaspor galibiyeti sonrası övgü yağdı: Maçı ustalar çözdü! Kalite farkı ortaya çıktı
31 Ağustos 2024, Cumartesi 10:00Güncelleme Tarihi:
Süper Lig’in 4’üncü haftasında Fenerbahçe, sahasında Alanyaspor’u konuk etti. Ülker Stadyumu’nda saat 21.00’de başlayan karşılaşmada Mehmet Türkmen düdük çaldı. Türkmen’in yardımcılıklarını Kerem Ersoy ve Çağlar Uyarcan üstlendi.

FENERBAHÇE RAHAT KAZANDI
Alanyaspor’u Dusan Tadic (2) ve Edin Dzeko'nun golleriyle 3-0 mağlup eden Jose Mourinho yönetimindeki Sarı Lacivertliler, averajla liderliğini sürdürdü. 2 puanda kalan Fatih Tekke'li Alanyaspor'un galibiyet hasreti ise 4 maça yükseldi.

Fanatik yazarları da Fenerbahçe’nin Alanyaspor’u Kadıköy’de 3-0 yendiği maçı köşe yazılarında değerlendirdi. İşte o yazılar…

İRFAN CAN FAKTÖRÜ - FAİK ÇETİNER
Mourinho’nun da ilk 11’i belli. Kazanan takımı bozmuyor. Geçen haftaki farklı Rizespor galibiyeti tribünleri dolduranları da beklentiye sokmuştu. Alanyaspor karşısında Fenerbahçe’nin favori olduğunu belirtmiştik.

Sarı-Lacivertli taraftarlarda hem galibiyet hem de takımlarından bol gol bekliyorlardı. Maçı izlemeyip ilk yarının tek golle kapandığını öğrenenler oyunun başa baş gittiğini sanmasınlar. Sahada ilk dakikadan itibaren pozisyon bulan, pres yapan Fenerbahçe ile sadece defans yapıp puan alacağını zanneden bir Alanyaspor izledik. İlk 45 dakikada Dzeko, Szymanski, Tadiç, Maximin girdikleri pozisyonları gol yapsalar farklı bir oyun seyredebilirdik.

Alanyaspor ilk yarıyı yenik kapatınca ikinci yarıya önde oynayarak başladı, maça da renk geldi. Misafir takım pozisyonlar bulmaya başlayınca, son 30 dakikada Mourinho hamle yapmak zorunda kaldı. Çok şahsi oynayan Maximin’i dışarı alıp İrfan Can’ı sahaya sürdü. İrfan Can oyuna girince Tadiç istediği yere sola geçti.

GÖNÜL ALMA HAMLELERİ...
Sonra Fenerbahçe sahada, taraftar tribünde şov yapmaya başladı. Tadiç’in beceri dolu golleri, İrfan Can’ın nefis asistini gole çeviren Dzeko tribünleri iyice çoşturdu. Alanyaspor karşısında Fred ve Szymanski vasatın üzerine çıkamadılar. Buna rağmen Fenerbahçe çok rahat, farklı bir galibiyet aldı. Sarı-Lacivertli ekip oyunun son 30 dakikasında çok hareketli ve çoşkulu oynadı. Neden mi? Buna İrfan Can faktörü diyebiliriz. Fenerbahçe İrfan Can’ı sadece başı sıkıştığında değil, her zaman düşünmeli. Son bölümde Mourinho’nun gönül alma hamlelerini (En Nesyri, Cenk Tosun, Mert Hakan) gördük. Maçta beklediğim gibi farklı Fenerbahçe galibiyetiyle noktalandı, taraftarın gönlü alındı.

MAÇI ÇÖZEN USTALAR OLDU - CEM DİZDAR
Maçı 15’er dakikalık bölümler olarak ele alırsak ilk bölüm planları da niyetleri de olabilecekleri de anlatıyordu. İki takım da top ile pas arasındaki ilişkinin kıymetini biliyor, ısrarla ‘Top ayağa’ oynuyordu. Bilinir, herhangi bir şeyi iyi yapmak ‘Tekrar’a, dahası ‘Geliştirilen tekrar’a bağlıdır. Bu bağlamda geriden oyun kurma konusundaki ısrar, anlamlıdır. Farkı belirleyecek olan ise ‘Önde baskı’ydı. Fenerbahçe bu bahiste açık ara öndeyse de kapılan toplarda işi bitirmek ilk devre için onlar açısından mümkün olmadı.

Alanya ise savunma çıkışlarında hatalar yapsa bile antrenmanda denediklerinden taviz vermeyen tutarlıktaydı. Sonuç ne olursa olsun antrenmanda çalıştıklarını tekrarlayıp durdular devre boyu. 20’den sonra Fenerbahçe geriye çekilip ‘Dinlenmeye’ geçince rahat etti Alanya! Öne çıktı, gol aradı ama... Boşalttıkları alana 43’te iki usta sızdı. Bilinir ‘Usta’lık tecrübedir, yaştır! Edin Dzeko getirdi Dusan Tadiç attı.

CAN YAKABİLİRLER
48’de Alanya sahanın her yerinde doğru paslar yaparak gole yaklaştı ama Gaius Makuta pas yerine orta yapmaya kalktı! Akabindeki pozisyonda ise Serdar Dursun iki kez pas yerine ‘Şut’ deneyince olmayacak olan yine olmadı! Ancak 64’te Alanyalı oyuncunun yapamadığı şandeli yapan Tadiç, maçı çözdü! Bundan sonra Alanya’nın mecali varsa da tamamen çöktü. Fenerbahçe ise kendinden emindi.

Neyi, kiminle yapmak istediklerini planlanmış gibiydiler. Ne var ki, ‘Doğaçlama’ söz konusu olduğunda da yaratıcıydılar. Alanya ise gayretkeş ama bir o kadar da ‘Halsiz’di hücumda! Yapamayacaklarına emindiler ve yapamadılar. Yine de bu düzenlerini sürdürürlerse ligin hem can yakan hem kafa karıştıran takımlarından biri olabilirler.

KALİTE ORTAYA ÇIKTI - SERKAN AKCAN
Fenerbahçe ilk 15 dakikada topun Alanya’da kalmasına neredeyse müsaade etmedi. Kaleciden başlayarak pasla oyun kurmak isteyen Alanyaspor’a bunaltıcı bir ön alan baskısı kuran Fenerbahçe’de Fred’in kazandığı toplar çok çabuk tehlikeli pozisyona dönüştü. Bu aslında Mourinho geldiğinden beri en ileri düzey ön alan baskısıydı. Bundan sonra Mourinho’nun elinde iç sahadaki oyun gücünü tanımlayacak referans bir performans olacak.

Fatih Tekke, ısrarla tüm aut atışlarını kalecisinden pasla başlatarak Fenerbahçe’nin baskıda kalmasını tercih etti. Baskıda golü yemediği her dakika rüzgarı arkasına alabilme ihtimali belirebilirdi. Kısmen başarılı da oldu. Fenerbahçe’nin baskı şiddeti 30. dakikadan sonra düşmeye başlayınca Alanyaspor topu orta sahaya rahat geçirdi. Ta ki Tadiç’in golüne kadar.

SENARYO GERÇEKLEŞTİ
Dakikalar ilerledikçe Fenerbahçe’nin baskı şiddetinin azalması Alanyaspor’u cesaretlendirdi. Fakat bu cesaret en büyük yanılgılarıydı. Topu Fenerbahçe sahasına rahat taşıyıp pozisyon üretmeye başladılar, karşı karşıya kaçırdıkları bile vardı. Ama Mourinho’nun ikinci yarı planı da buydu. İlk yarı iyice derinde pas yaparak oynayan Alanya’nın yuvasından çıkması, savunmalarının arkasına uzun toplarla inerek gol aramak maçın çözüm noktasıydı.

Bu senaryo gerçekleşti. Livakoviç karşı karşıya kurtardığı pozisyonda kazandığı topu uzunca savunma arkasına attı, Tadiç 2-0’a getirdi. Peşinden de Dzeko tabelayı 3’e taşıdı. Fred’in dönüşüyle Fenerbahçe sahip olduğu oyuncu grubunun kalitesinin konforunu yaşamaya başladı denebilir. Tadiç’in iki golü, Dzeko’nun vuruş kalitesi Fred’in aklıyla buluşunca Fenerbahçe’nin kalitesi ortaya çıkıyor.

FARKLI TARİFEYE DEVAM - MEHMET ALİ SABUNCU
Rizespor maçındaki ilk onbiri bozmayan Jose Mourinho, Fenerbahçe Milli aradan önce Alanyaspor’u Kadıköy’de misafir etti. Gelelim 90 dakikanın özetine;

3 ŞUT DİREĞE TAKILDI
4’te Mert ceza alanına ortaladı, kale önünde Tadic kötü vurdu. 8’de Edin Dzeko’nun yakın mesafeden şutunu kaleci Ertuğrul çıkardı. 10’da Szymanski uzaktan kötü vurdu. 24’te Fred ve Dzeko’nun peş peşe şutları gol getirmedi. 43’te Dzeko’nun pasında Tadic skoru 1-0 yaptı. 45+1’de Saint-Maximin şutladı. İkinci gole direk engel oldu. Devre 1-0 bitti. 53’te Serdar Dursun yakın mesafeden kötü vurdu. 64’te Cordova aşırtı, Livakovic gole engel oldu. 65’te Tadic aşırtma bir vuruşla durumu 2-0 yaptı. 67’de İrfan Can’ın pasında Edin Dzeko farkı üçe çıkardı: 3-0. 75’te En-Nesyri direğe takıldı. 90+4’te direğe takılan bu sefer de Mert Hakan oldu. Maç bu sonuçla bitti.

OYUN İYİ OLUNCA...
Rize maçından sonra Fenerbahçe Alanyaspor’u da farklı skorla geçti. Oyun içinde Dzeko ve Szymanski çok iyi gözükmese de takım oyunu iyi olunca, çok fark edilmedi. Milli Takım arasından sonra esas lig başlıyor. Fenerbahçe şu ana kadar beklediğimiz gibi. Güzel, baskılı oyununu sonuca yansıtıyor.

BAYRAMLIK BİR GALİBİYET! - HAŞİM ŞAHİN
"Kaderin cilvesi" dedikleri şey bu olsa gerek. Fenerbahçe'de ilk yarıda en çok aksayan iki kişi olanlardan olan Dzeko asist yaptı diğer aksayan Tadiç'de golü attı.Yetmedi, ikinci yarıdaki Fenerbahçe'nin ikinci golünü Dusan Tadiç, üçüncü golünü de Boşnak yıldız Edin Dzeko attı. Misal, 10'da karşı karşıya atamadı Dzeko ama 5, hatta 4 yaş daha genç olsa o golü rahatlıkla atardı Avrupa'nın sayılı golcülerinden biri olan Edin Dzeko. Neden? Çünkü, artık beyninin emirlerini hayata geçirecek kadar güçlü değil fizik güç olarak.

Yanlış anlaşılmasın Edin Dzeko ve Dusan Tadiç'in futbol kariyerlerine saygı duyuyorum, profesyonellik anlayışlarını da alkışlıyor ve genç futbolculara ders kitabı olarak öneriyorum.Fakat, gene de Jose Mourinho'nun Dzeko ve Tadiç'i aynı anda sahaya sürmesini, onları uzun süre sahada tutmasını bütün bunlara rağmen "Doğru tercih" olarak görmüyorum.İsmail Kartal'ı böylesi tercihinden dolayı çok eleştirdik doğrusu. İyi de biz mi, yoksa teknik direktörler mi bu tür tercihlerde takıntılı, doğrusu karar veremedim.

Bir de bir Saint Maximin fırtınasıdır kopmuş gidiyor geldiğinden beri Fransız futbolcu için. Gerçekten aklım tökezliyor, futbol bilgim, takım oyunu kavramlarım konusunda ciddi şekilde boy aynama bakmak gereksinimi hissettim. Abi, spor basının allayıp pulladığı Maximin çok teknik bir futbolcu olabilir. Ama kesinlikle idealleri veya büyük hedefleri bulunan bir takımın oyuncusu olamaz asla. Çünkü, adamın formasını giydiği takım hiç umrunda değil siyahi Fransız futbolcunun. Sadece kendisine oynuyor maalesef Maximin ne yazık ki.
