Fenerbahçe'de İsmail Kartal isyan etti! 'Oyuncum şişlense, futbol hayatı bitse kim hesap verecek?'
Süper Lig'de bu sezon şampiyonluğu hedefleyen Fenerbahçe'de Teknik Direktör İsmail Kartal, Haber Global'e çarpıcı açıklamalarda bulundu. 30. hafta maçında Trabzonspor'u 3-2 yenmiş ve ardından çıkan olaylar gündeme damga vurmuştu. Deneyimli çalıştırıcının hem 7 Nisan'dan oynanacak Süper Kupa sözleri hem de Trabzon'da yaşanan olayların perde arkasına ilişkin sert çıkışları dikkat çekiciydi.
'ANLAMIŞ DEĞİLİM'
"3 günde bir maç oynayacağız. Süper Kupa’yla ilgili bugüne kadar birçok sefer maçın ileri bir tarihe kaydırılması için, her takım da Avrupa’da yer almasından dolayı müracaatlarımız olmuştu. Şu anda Türkiye’yi tek temsil eden Fenerbahçe olarak bu maçın neden Avrupa maçı öncesinde oynatılması ısrar ediliyor, anlamış değilim. Sonuç olarak ülke puanı, milli maç gibidir. Türkiye Ligi’nin ikincisi olarak biz Konferans Ligi’ne 3 ön eleme oynayarak katıldık. İkinci takımın Şampiyonlar Ligi’ne katılması gerekirken, biz bu durumu yaşadık. Şu anda bizim maçların milli maçlardan farkı yok."
'ÜLKE PUANI ÖNEMSİZ Mİ?'
"4 günde bize iki tane şiddeti yüksek maç oyna diyorlar. Ülke puanı önemsiz mi? Galatasaray’la oynadıktan sonra Yunanistan’a Olympiakos maçına gideceğiz. Galatasaray maçları yüksek stres altında oynanan maçlardır. Bunu oynayıp Avrupa maçına çıkmak ne kadar doğru olur? Biz bu maça daha çok dinlenip çıksak ülkemiz adına iyi olmaz mı? Bizim mücadelemiz bu. Biz bunu defalarca söylememize rağmen hem karşı takımın hem de TFF’nin bu tutumunu anlamış değilim. Daha önce Galatasaray’ın da Avrupa kupalarında mücadele ettiği zaman birçok kez maçlarının ertelendiğini biliyoruz. Neden bu tarihte oynatmaya çalışıyorlar, anlamış değilim"
'TEK SIKINTI SÜPER KUPA MAÇI'
"Maç maç gideceğiz. Tek sıkıntı 7’sinde oynayacağımız Süper Kupa. Hem TFF hem de rakibimizin ülke puanı için bize destek olmalarını beklerdik ama maalesef olmadılar"
'AVRUPA KUPASINI KAZANMAK İSTİYORUM'
"İlk günden bu yana Avrupa’da gidebildiğimiz yere kadar gitmek istiyoruz, demiştim. Bunun ucu açık. “Biz kupayı alacağız” demek keskin bir konuşmadır. Hayatta keskin konuşmam, yapamama ihtimalinizin olduğu şeylerin sözünü vermemelisiniz. Ben öyle bir insan değilim. Doğruyu söylerim hep. Çeyrek finale kaldık. İki takımı da eledik mi finaldeyiz. Avrupa kupasını kazanarak tarihi kulübümüzün başarılarını taçlandırmak istiyorum. Camianın bir evladı olarak bunu çok istiyorum. Hem lig hem Avrupa’da oynamak da kolay değil. Futbolcular Avrupa maçlarında seyahatlerden de çok zorlanıyor ama inşallah zor da olsa biz gidebildiğimiz yere kadar gidip günün sonunda da kupayı ülkemize getirmek istiyoruz."
'BÖYLE FENERBAHÇELİLİK OLMAZ'
"Yok A planımız, B planımız, C planımız yok diyorlar. Spor spikeri, yorumcusu Ersin Düzen “Öyle futbol adamları dostlarım var ki her maç Fenerbahçe puan kaybetsin de diye bekliyorlar. İsmail Kartal’ın yerinde yabancı bir hoca olsa acaba bunları yapabilecek misiniz?’ diyor. Kendisini de tanımam. FB TV’deki Ahmet arkadaşımız “Zaferin rengi filmi gibi oldu Fenerbahçe. Bir maç kaybetsin diye linçlesek diyenler var.” Diyor. Sonra diyorlar ki biz Fenerbahçeliyiz. Fenerbahçelilik, başkanını hocanı futbolcunu masörünü linç etmek değil, destek olmak. Onların hakkını aramak. Her beraberlikte, en ufak bir şeyde hepimize bel altı vuruyorsunuz. Eleştiriler olacak ama biraz da pozitif, yapıcı olması lazım. Böyle Fenerbahçelilik olmaz."
'HER GELDİĞİMDE REKORLAR KIRDIM'
"Trabzon’da yaşananları da herkes gördü. Beni parlatın demiyorum, ihtiyacım yok. Ne yapacağımı biliyorum. İlk geldiğim ve kurşunlandığımız sene de aldığımız puan da futbol da ortada. İkinci geldiğimde de her şey ortada. Her geldiğimde ben puan rekorları kırmışım, istatistikleri paramparça etmişiz. Her şey güzel giderken içerideki Fenerbahçeli dostlarımızın daha sağ duyulu olması lazım. Bugün ben varım, yarın siz gelirsiniz. Fenerbahçelilik böyle olmaz. Başkanına, hocasına, futbolcusuna, armasına sahip çıkmaktır Fenerbahçelilik. Haksızlıklara uğruyoruz. Bir günde çıkın hakem şunu yaptı, Fenerbahçe şöyle haksızlığa uğradı, deyin. Bunlar olmasaydı bizim takımımız 10 puan önde olması gerekirdi, deyin. Bu algıyı kıramadığımız gibi bir de içerideki insanlar bize vurunca, sanki Fenerbahçe’de işler kötüymüş gibi algı yapılıyor. Sonra da camiamız çok kırılgan oluyor, tabi böyle olur."
'BİZ ŞAMPİYON OLACAĞIZ'
"Sezon başından bugüne kadar objektif olarak futbol adamları her iki takımın maçlarını izlesinler. Bizim en az 8-10 puan önde olmamız gerekiyordu! Herkesin bir hesabı var, Allah’ın da var. Biz kendimize inanıyoruz. Sezon sonunda biz şampiyonluk olacağız. Hiç kimsenin puan kaybetmesine de ihtiyacımız yok, 8 maçın 8’ini de kazanarak şampiyon olacağız."
'KAFAM YARILDI DİYİP BAYILABİLİRDİM'
"Maçın başından sonuna kadar vücuduma yabancı madde yedim ama hiç rol yapmadım, maçı provoke etmedim. Kafam yarıldı diyip ayılıp bayılabilirdim, böyle bir adam değilim. Maç oynansın diyerek sahanın içinde kalarak, bütün çabamı gösterdim. Yoksa biz farklı şekillere girsek maçı ertelettirebilirdik."
'4. HAKEM BANA MAÇI ERTELEYECEK DURUM YOK DEDİ'
"Kafama maddeler geldi. Maçın sonuna kadar su şişeleri yedik. Sahanın içine atılan meşaleler, paralar var. Livakovic’in yüzüne para geldi. Hakemlere maçı durdurmalarını ve ertelemelerini söyledim. Dördüncü hakem Volkan Bayarslan bana “Maçı tehir edecek bir durum yok” dedi."
'ABDULLAH AVCI DOĞRULARI BİLSİN'
"Abdullah Avcı merak ediyordur, doğruları bilsin. Devre arası koridorda yanıma geldi, 'İsmail hocam bazı oyuncuların ısınırken tribünlere bakmasın, tahrik ediyorlar. Uyarırsan sevinirim, ortam gerilmesin’ dedi. Ben de ‘Peki hocam, teşekkür ederim’ dedim. Takımı topladım, sahadaki yedek oyuncuları da çağırdım. FB TV de çekti, isterlerse görüntüleri de izletiriz. 'Hiç kimse tribünlerle uğraşmasın, işimizi yapalım, 2-0 öndeyiz maçı kazanıp dönelim. Kimse hakemle tribünlerle uğraşmasın. Biz buraya kazanmaya, futbol oynamaya geldik' dedim. İkinci yarı ne hikmetse karşı taraftan tribün saldırısına uğradık. Su bombardımanı yağdı. Sol tarafta Ferdi, Tadic, Oosterwolde tarafı bu yüzden felç oldu, durdu. Hiçbir atağa çıkamadı. Kalecimizin önüne meşaleler atıldı. Konsantrasyonumuz bozuldu. Panik başladı sürekli uzun oynadık. Sonuçta golden önce atılan meşaleler varken, sahayı bile temizlettirmedi hakemler ve golü yedik. Golü yiyince Trabzonspor iştahlandı. Sahadaki oyunlarının yanı sıra tribündeki saldırı temposu da arttı. Sonuçta kendi hatamızdan penaltı oldu. Maç 2-2’ye gelince hamle yaptım. Cengiz’le Mert Hakan’ı sakat sakat kadroya almıştım. Belki oynatabilir diye. Soksam 3-5 hafta oynayamazlardı. İki değişiklik yaptık ve oyun dengeye geldi. İkinci hücumda golü bulduk ve kazandık."
'ELİNDE BÜYÜK ŞİŞ VAR'
"Maskeli biri atladı sahaya. Arbede yaşanırken takıma içeri girin dedim. O yaşanan arbedede bir tanesi bizim futbolcuya saldırıyor, elinde de büyük bir şiş çıkıyor. Oyuncum şişlense, futbol hayatı bitse kim hesap verecek? Bu şiş benim oyuncumdan mı düştü? Bir tanesinde korner direğinin sivri tarafıyla futbolcumu kovalıyor. Vursa sakat kalsa kim hesabını verecekti?"
'200-300 KİŞİ SAHAYA ATLIYOR'
"Trabzon taraftarlarının içine giren bence başka bir farklı niyetli insanlarında olduğunu düşünüyorum. Kolluk güçleri takip edecek. Bu kadar olaylar oluyor, şiş düşüyor üzerinden, bıçak var. 200-300 kişi sahaya atlıyor. Oyuncularım kendilerini savunmayacak mıydı? Birinin dayak yiyip, şişlenip, bıçaklanmasını mı bekleyecektik? Herhangi biri, siz bir yere giderken size saldırsa, kendinizi ailenizi korumak için müdafaa bulunamaz mısınız?"