Fenerbahçe ile Trabzonspor'un maçları gergin başlar ve öyle de biter. Bunun nedenlerini (üzerinde çokça düşündüğüm halde) anlamış değilim ne yazık ki.
Fatih Tekke, güçlü kasının hücum hattı olduğunu bilerek başladı oyuna. Mevsimin bu zamanında ilk kez yan yana dizilen bir geri dörtlüyle mücadeleyi seçti zira.
Alınan bu önemli galibiyetle zirve yarışında artık daha iddialı bir Fenerbahçe olacak. Yeter ki Mourinho kafayı başka yerlere (!) takmasın. Bu arada, “Hoş geldin Talisca” demeyi de unutmayalım.
Talisca, Fenerbahçe’nin enerjisini, kalitesini değiştirmekle kalmadı tüm senaryoyu siyahtan beyaza yeniden yazdı.
Henüz üçüncü dakikada Arif’in Amrabat’a faulünde çıkartmadığı sarı kart ile 84’de Çağlar’ın Visca’ya faulünde çıkartmadığı sarı kart, maçta en belirgin disiplin hatalarıydı. Maçta tartışmalı üç penaltı pozisyonu yaşandı.
Ligde sadece üçüncülük için mücadele etmek durumunda kalan Kartal, sürpriz peşinde olan Kasımpaşa’nın karşısına zafer için çıkacak. Samsunspor’un haftayı puansız kapaması ile avantajlı duruma gelen Siyah-Beyazlılar’da önemli eksik bulunmuyor!
Ev sahibi 10 dakikada 3 gol atarken, ilk devre çözümleri başarılı olan misafir takım teknik adamı ilk devre Mourinho’nun izlediği gibi izleyip durdu maçı. Belki çözüm gelecekti Fatih Tekke’den ama o daha düşündüğünü diline getiremeden Anderson Talisca konuyu kapattı!
Trabzonspor, çıkarken top kaptıran ve bu kayıplarla sezon boyunca sıkıntı yaşayan bir takım. Fenerbahçe ise ön alan baskısını en iyi yapan takımların başında geliyor. Başka söze gerek yok sanırım. Analiz, analiz, analiz...
Eleştiriliyordu, ancak bu maçta kalitesini konuşturdu. Yayıncı kuruluş yorumcuları başta olmak üzere, herkese bu 3 golü attı.
Fenerbahçe için Trabzonspor karşılaşması şampiyonluk yolunda, ‘Tamam mı, devam mı?’ maçı olacak. Kulübede olacak Mourinho ve öğrencilerinin mazeret üretmeye hakları yok. Kanarya’nın mutlak kazanması gerekiyor, çünkü beraberlik bile kaos yaratır.