Arda Güler ilk kez konuştu! Ayrılık süreci, Ali Koç ile konuşması ve Türkiye’ye mesaj
Yaz transfer sezonunda rekor bonservis bedeli ile Fenerbahçe'den İspanya devi Real Madrid'e transfer olan Arda Güler, ilk kez açıklamalarda bulundu. Kafa Sports'a konuşan genç milli futbolcu, Fenerbahçe günleri hakkında dikkat çeken sözler kullandı. Öte yandan Arda Güler, çok konuşulacak itiraflarda bulundu.
'ÇOK MUTLUYUM'
- Nasıl hissediyorsun kendini? Real Madrid'li Arda olmak nasıl bir şey?
Arda Güler: Çok güzel bir şey abi. Sen böyle söylerken bile hala tüylerim diken diken oluyor. Burası dünyanın en büyük kulübü. Çocukluktan beri en büyük hayalim de Real Madrid'de oynamaktı. Çok mutluyum.
'İNŞALLAH ALEX GİBİ OLURUM'
- Futbola ilk başladığında nasıl bir hayal kuruyordun? Kendini Real Madrid'de mi görüyordun? Mesela her jenerasyonun takımı ayrıdır. Real Madrid, her dönemin en büyükleri arasında yer aldı. Her dönemin en büyük oyuncuları orada oldu ama senin çocukluğundaki Real Madrid'de mesela senin yıldızların kimlerdi? Sen nasıl bir Real Madrid'li Arda hayali kuruyordun?
Arda Güler: Küçüklüğümde böyle hayaller kurmuyordum abi. Çünkü çok uzak geliyor abi. Televizyondan bazen El Clasico izleyebiliyorduk bazen izleyemiyorduk. O yüzden Türkiye Ligi'ni, çok Fenerbahçe maçını izliyordum. Alex'i falan çok izleme fırsatı bulmuştum. İnşallah Alex gibi olurum falan filan diyordum. Yani küçüklüğümde öyle hayallerim vardı.
'KONFORLU HİSSEDİYORUM'
- Nasıl bir duygu Real Madrid'de oynamak? İlk kez ben, Valdebebas'a geliyorum. Yani bizim Türkiye'de hayal edebildiğimiz antrenman tesislerinin çok ötesinde. Şimdi hatta aşağıda bizim arkada ekiple şakalaşıyorduk. Yani Türkiye'deki bütün spor kulüplerinin altyapı tesislerini toplasan bir tane Valdebebas anca bulursun diye. Sadece 10-12 tane antrenman sahası var. Sizin antrenman yaptığınız saha, Türkiye'deki birçok stadyumdan daha büyük. Burada oynamak nasıl bir duygu? İnanılmaz yıldızlar var.
Arda Güler: Buradaki oyuncuların tamamen konfor alanını yükseltmeye çalışıyorlar. Oynadığımız zeminler, kullandığımız tesisler... Bunun üzerine çok çalışıyorlar yani. Tüm personeller, tüm kulüp yetkilileri; oyuncunun daha nasıl mutlu olacağını düşünüyorlar. Ben de burada olduğum için kendimi çok rahat ve konforlu hissediyorum.
'BENİM İÇİN ERKEN OLMUŞTU'
- Biraz sürecin başına dönelim mi? Real Madrid'in ilk seninle ilgilenmeye başladığı süreci ben, bir gazeteci olarak çok yakından takip ediyordum. Dünyada sana transfer teklifi yapmayan kulüp yoktu herhalde. Paris'ten tut Bayern'e, Barça'dan tut İtalya'nın Inter'ine... Bütün dünyadaki kulüplerin istediği oyuncular listesinde vardın. O süreci bir anlatsana. O transferin ilk başlangıcı, Real Madrid'in ilk teklifinin sana gelişi, ilk teklifi duyduğunda hissettiklerin...
Arda Güler: Biz Milli Takım kampındaydık. Galler maçımız vardı. Galler maçından sonra ben tatile çıkmıştım. Galler ile oynadığımız son maç Samsun'daydı. Çok şükür çok güzel geçmişti. Ben de ondan sonra ufak bir tatile çıktım. İşte geleceğimi düşünmeye başlamıştım. Çünkü ondan öncesinde her şeyle babam ilgileniyordu. Ben, sadece Fenerbahçe ile yaşayabileceğimiz şampiyonluğa odaklanmıştım ve Ziraat Türkiye Kupası Finalimiz vardı. O yüzden sadece saha içinde kalmaya çalışıyordum ama tatile çıktığımda artık bir yer seçmem gerekiyordu. Babam arayıp, 'Real Madrid istiyor, Real Madrid'in ilgisi var' dediğinde çok heyecanlanmıştım, çok mutlu olmuştum. Biraz da benim için erken olmuştu bu. O yüzden çok heyecanlanmıştım.
'MODRIC'İN VELİAHTI OLCAĞIMI SÖYLEDİ'
- Real Madrid'i seçmeye iten en önemli şey neydi?
Arda Güler: Bir kere abi, çocukluktan beri bence birçok çocuğun hayali dünyanın en büyük kulübü olan Real Madrid'de oynamaktır. Bu, bir tabii ki hayalimizin bir parçası ve bana sundukları proje de uzun zamanlı bir projeydi. Ben de buna ikna oldum. Zaten Real Madrid ile o masaya oturduğumuz anda her şey bitti yani. Onların YouTube'a yazıp skills videolarını izliyordum, şimdi onlarla beraber idman yapıyorum, onlarla pas alışverişi yapıyorum. Real Madrid de bana Modric'in veliahtı olacağımı söyledi. Ben de bundan çok etkilendim. Çünkü inanılmaz bir oyuncu. Hala çok iyi. Bu projeyi duyduğu an bitti her şey yani.
'HEP YARDIMCI OLUYORLAR'
- Kroos ve Modric'in takım içerisinde mentörlüğünü de alıyorsun bildiğim kadarıyla.
Arda Güler: Hep yardımcı oluyorlar. Ben de karakterim dolayısıyla herkesten ufak tefek ya da kimden ne alabiliyorsam hep bir şeyler almaya çalışan bir çocuğum. Onlara da sürekli soru soruyorum. İşte sen şunu nasıl yapıyorsun, sen bunu nasıl yapıyorsun... Öğrenebildiğim kadar çok şey öğrenmeye çalışıyorum.
'ÇOK HEYECAN VERİCİYDİ'
- İlk tanışma anı nasıldı Modric ve Kroos ile?
Arda Güler: Heyecanlanmıştım yani dizlerim biraz... Enteresan bir andı. Soyunma odasına gittiğimde onlar da vardı. Çünkü ilk günümüzdü. Onlar başka bir test için gelmişti. Çok heyecan vericiydi.
- İlk o an var mı aklında? Ne söyledin, onlar ne söyledi?
Arda Güler: 'Nice to meet you' falan abi. O kadar yani.
'SADECE FUTBOLA ODAKLIYDIM'
- Real Madrid'i çokça konuşacağız. Biz bugün burada Real Madrid'li Arda Güler'in, bütün dünyanın peşinde olduğu, İspanya basını veya Türk basını değil sadece İngilizler bütün dünya seninle röportaj yapmak istiyor. Biz bol bol Real Madrid konuşacağız ama buraya gelene kadarki süreçle ilgili sana birkaç sorum var. Bütün bu transfer döneminde bir sürü kulüp istedi seni. Bütün opsiyonların arasında bir sene daha Fenerbahçe'de kalmak da vardı. Sen nasıl verdin kararı?
Arda Güler: Az önce de söylediğim gibi ben, sadece futbola odaklıydım. Karar vermem için aslında çok uzun bir zaman yoktu. Real Madrid ismini duyduğumuz an zaten karar ve onların anlattığı planla birlikte kararım Real Madrid'e gitmekti. Fenerbahçe'de bir süre daha kalabilirdim ama ben, Fenerbahçeli bir Türk gencinin Avrupa'da özellikle de Real Madrid'de neler yapabileceğini göstermek istedim. İnşallah da göstermeye devam edeceğim.
TRANSFER İTİRAFI
- Transferinle ilgili birçok şey konuşuldu. Fenerbahçe, Arda transferinden daha çok para kazanabilirdi dendi mesela. Böyle bir ihtimal var mıydı?
Arda Güler: Abi, benim serbest kalma bedelim vardı. 17.5 milyon Euro serbest kalma bedelim vardı. Aslında 17.5 milyon Euro'yu ödeyen bir takım, beni direkt alabiliyordu ama ben, ailem; Fenerbahçe daha fazla para kazansın diye son ana kadar Real Madrid ile görüşmelere devam ettik. 'Kulübe daha fazla para verin, daha fazla para verin' diye. Kulübün en fazla kazanabileceği senaryo oldu.
'KIRGINLIĞIM YOK'
- O süreçle ilgili herhangi bir kırgınlığın var mı Arda?
Arda Güler: Kırgınlığım yok abi. Aile içinde kırgınlık olmaz. Belki onlar bana kırıldılar işte kalsaydın keşke... Ama az önce de söylediğim gibi böyle bir teklif geldiği zaman denemek istedim.
'ALİ KOÇ ÇOK ÖZEL BİR İSİM'
- Sayın Başkan Ali Koç'un seninle ilgili bir basın toplantısındaki sözlerini hatırlıyorum. O, 'Arda Real Madrid'e gitmek istedi, Fenerbahçe kalmak istemedi' dedi. Ali Koç'a karşı herhangi bir kırgınlığın var mı ya da sayın başkanın sana karşı bir kırgınlığı var mı?
Arda Güler: Yok. Hiç yok abi. İlk gol attığımda da ilk arayanlardan biri oldu. Sakatlandığım, zor zamanlar geçirdiğim dönemlerde de sürekli konuşuyorduk ki başkanla bizim aramızda şöyle özel bir durum daha var; benim annem, 1-2 sene önce ameliyat olmuştu ve o, çok yardımcı oldu ameliyat döneminde. O yüzden bizim ailemiz açısından Ali Koç çok özel bir isim.
'SAMANDIRA'YA GİDEMEDİM'
- Fenerbahçe, birçok giden oyuncuya veda videoları yayınladı ki sen, onların arasında dünyanın en büyük kulüplerinden bir tanesine giden ve en gözbebeği isimlerden bir tanesin. Seninle ilgili böyle bir video yayınlanmadı. Buna dair içinde bir burukluk, gidiş şeklinle ilgili içinde kalan bir ukde var mı?
Arda Güler: İçimde ukde var tabii ki abi. Çünkü çok hızlı gelişti her şey. Samandıra'ya gidemedim, Dereağzı'na gidemedim. Görmek istediğim abilerimi, arkadaşlarımı, personelleri göremedim. O yüzden video için de çok zaman yoktu. Tabii ki daha güzel olabilirdi her şey ama kırgınlık yok abi.
'BÖYLE BİR ŞEY MÜMKÜN DEĞİL'
- Arda, bu transfer meselesiyle ilgili benim en çok Twitter'da falan okuduğum şey; babanın senin transferinden komisyon aldığı haberleriydi. Baban, gerçekten senin transferinden komisyon istedi mi? Alıyor mu?
Arda Güler: Abi, böyle bir şey mümkün değil. Belki insanlar bilmiyor ama ben Fenerbahçe'den Real Madrid'e transfer olduğum için belki insanlar bu süreçlerin nasıl yürüdüğünü, nasıl profesyonelce yürüdüğünü bilmiyor. Böyle bir şey mümkün değil yani ki az önce de söylediğim gibi babam, ben, ailem, bizim yakınımızdaki herkes Fenerbahçe ne kadar kazanabilirse o kadar kazansın diye son ana kadar uğraş verdik. Böyle bir şey mümkün değil yani.
'HERKES ÇOK SEVİYORDU BENİ'
- Türkiye'de genelde Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaraylı oyuncular bu camialara mal oldukları andan itibaren diğer camialar tarafından, taraftar tarafından böyle bir mesafe konur. Sende ben bunun kırıldığını görüyorum. Hiçbir zaman Fenerbahçeli olduğunu inkar etmedin, Fenerbahçeliliğini başından beri hep en ön plana koydun, biz hep seni Fenerbahçeli Arda olarak bildik ama herkesin herkesin çok sevdiği Fenerbahçeli oldun sen. Bunu nasıl başardın sence?
Arda Güler: Abi, benim hiç böyle bir beklentim yoktu çünkü dediğin gibi ben Fenerbahçeliyim, sadece Fenerbahçeliyim ama onların, rakip takım taraftarlarının, Türk halkının bana destek olması buralara gelebilmemdeki en büyük etkenlerden biri. Çünkü o desteği aldığım zaman gerçekten bir şeyleri başarabileceğimi... Buna çok inanmıştım. Çünkü herkes, çok seviyordu beni. Allah razı olsun onlardan. Ben de onların sevgisini inşallah boşa çıkarmayacağım.
'KESİNLİKLE BENİ DE ÇOK MOTİVE EDİYOR'
- Şeyin farkındasın değil mi mesela; yanılmıyorsam Celta Vigo maçında sen gol attığında Türkiye'de hayat durdu. Taraftarlıktan ziyade hepimiz galiba oynarken Türk bayrağı görüyoruz senin göğsünde ve o bizi çok motive ediyor, gururlandırıyor.
Arda Güler: Kesinlikle beni de çok motive ediyor abi. Çünkü buradaki tek Türk oyuncuyum ve tüm Türk halkının bana destek olması, beni hem çok mutlu ediyor hem buradaki gücümü de artırıyor yani. Ben de onlarla birlikte var oluyorum sonuçta. Onlar üzüldüğünde ben de üzülmüş oluyorum, onlar benimle sevindiğinde ben daha da çok seviniyorum. Çok güzel bir his.
'AĞLAYARAK VİDEOLAR GÖRÜYORUM'
- Seni böyle çok etkileyen, Türkiye'den buraya geldiğin süreçte işte biraz önce bahsettiğim gibi Fenerlisi, Galatasaraylısı, Beşiktaşlısı, Trabzonsporlusu... Aldığın bir reaksiyon seni çok motive eden, belki duygulandıran bir an var mı?
Arda Güler: Keşke gitmeseydin falan böyle ağlayarak videolar falan bazen görüyorum. Onlar duygulandırıyor tabii ki ama çok destek olanları gördüğüm zaman da kendimi çok mutlu hissediyorum.
'KENDİMİ ÖZEL HİSSEDİYORUM'
- Madrid'in seni karşılamasını konuşalım mı biraz? Rekor kıran bir transfer gönderisi o ve müthiş bir karşılama. Ne hissettin o an?
Arda Güler: Tabii ki benim de ilk transferim olduğu için inanılmaz hisler hissettim. Uçaktan indiğim andan itibaren ilk idman günlerimde her zaman bana çok büyük destek oldular. Türk halkının da desteğiyle inanılmaz bir etkileşim oldu her yerde. Tabii ki çok mutlu oldum. Çok özel bir his, burada olmak yani. Çünkü Real Madrid, finansal gücü sebebiyle dünyadaki her oyuncuyu alabilecek bir kulüp. Beni seçtikleri için ben de çok mutluyum. Çok kendimi özel hissediyorum.
'DAHA ÇOK GELİŞMEM GEREKİYOR'
- Buraya geldiğinde ilk kendinde bireysel olarak geliştirmen gerektiğini gördüğün en önemli alan hangisiydi?
Arda Güler: Adaptasyondu bence. Çünkü en önemli şey adaptasyondu. Sosyal hayata da adapte olmam gerekiyordu. Tabii ki saha içi ayrı bir şey ama İspanyolcayı da geliştirmem gerekiyor. Bence en önemli şey sosyal alanda daha çok gelişmem gerekiyor.
'İLK ZAMANLAR ÇOK ZORDU'
- Senin İngilizcen vardı bildiğim kadarıyla...
Arda Güler: İngilizcem iyi abi.
- Fakat İspanyolların pek İngilizceyle arası iyi değil gördüğüm kadarıyla. 48 saattir buradayım. İngilizce konuşan İspanyol, taksi şoförlerinden tut beyaz yakalılara kadar bulmakta zorlandık. Şimdi ben, seni merak ediyorum. Sen burada yaşıyorsun. Mesela tesislerde İspanyolca mı konuşuluyor? İspanyolca meselesini nasıl çözdün?
Arda Güler: Herkes İspanyolca konuşuyor. İlk idmanlarda çok zorlanıyordum. Hoca, İspanyolca anlatıyor. Tüm ekip, İspanyolca konuşuyor. Tercüman yok. İlk zamanlar çok zordu ama aslında böyle olması mesela abi benim İspanyolca öğrenmeme daha büyük etken. Daha hızlı öğrenebilirim bu şekilde yani.
'BİRÇOK ŞEYİ ANLAYABİLİYORUM'
- Şu an ne seviyede İspanyolcan?
Arda Güler: Şu an birçok şeyi anlayabiliyorum abi. Konuşmamda tabii ki daha çok zorlanıyorum ama dersler devam ediyor. Önümüzdeki zamanlarda daha da geliştireceğim İspanyolcamı.
'HEP İYİ EĞİTİMLERLE KARŞILAŞTIM'
- Seni fiziksel olarak bayağı bir farklı gördüm. Türkiye'de seni uğurlarkenki görüntülerdeki Arda ile bu Arda arasında fiziksel olarak ciddi bir gelişim var.
Arda Güler: Abi, sakatlandığım süreç biraz uzun olduğu için daha fazla spor salonuna gitme şansı buldum. Tabii ki her zaman fiziğimi daha çok geliştirmem gerekiyor. Bugüne kadar yaptığım gibi bugünden sonra da fiziğimi daha çok geliştirmem gerekiyor. Buradaki tempo da biraz bana çok yardımcı oldu. İlk geldiğim süreçte biraz adaptasyon problemleri, şanssızlıklar sebebiyle sakatlıklar oldu ama ondan sonra alıştığım zaman buradaki idman kalitesi çok yüksek olduğu için fiziksel gelişimime çok katkıda bulunuyor. Aslında Türkiye'de de ben çok çalışıyordum. Oradaki bir sürü emeği olan insan da var benim üzerimde. Hocalarım... Ben, hep iyi eğitmenlerle karşılaştım. Onlara da teşekkür ederim.
'AMELİYAT OLDUM O YÜZDEN'
- Sakatlığın sadece seni değil Türkiye'de hepimizi çok endişelendiren, hepimizi çok gergin bir bekleyişe iten bir süreçti o. Sakatlık sürecinde uzun süre oynayamadın. Ameliyat kararı alındı bildiğim kadarıyla ameliyat oldun, tekrar bir rehabilitasyon sürecine girdin. Bunun devamında da şeyi merak ediyorum; Türkiye'de yeterince iyi idman yapılmıyor mu? Yani oyuncular, bu seviyeye gelince zorlanıyor mu?
Arda Güler: Yani abi Türkiye'de yeterince idman yapılmıyor demeyeyim. Türkiye seviyesine göre idman yapıyoruz. Buradaki seviye, tabii ki başka olduğu için ve ben de Türkiye'den geldiğim için tabii ki çok zorlandım. Sakatlıklarıma da sebep oldu. Burada dürüst konuşmam gerekiyor yani. Ameliyat oldum o yüzden. Tempoda ilk zamanlar çok zorlandığım için... Baktığımız zaman aslında devre arasında bazı transferler oldu yurt dışına ve onlarda da sakatlık problemleri oldu ki bunlar çok normal. Başka ülkeye gidiyorsunuz, başka bir oyun, başka bir felsefe... Bunlara adapte olurken bazen bazı futbolcular zorluklar çekebiliyor. Durum böyleydi bende de.
'GERÇEKÇİ PLANLAR SUNDU'
- Madrid'in seni kiralayacağı söylendi. Kulüpten aslında bununla ilgili açıklamalar da yapıldı ama senin ağzından da merak ediyorum. Bu süreçle ilgili neler yaşadın, neler konuşuldu, neler düşündün, sana verilen süreyi yeterli buluyor musun?
Arda Güler: Abi tabii ki her oyuncu, 90 dakikanın her dakikasında oyunda kalmak ister ama bu kulübün felsefesinde bazı şeyler var. Bazı genç oyuncuları biraz hazırlıyorlar. Ben de tabii ki oynamadığım zamanlar üzülüyorum ama oynamak için her gün elimden gelenin daha fazlasını yapıyorum. Hocamızla çok konuştuk. Ben buraya gelmeden önce de çok konuştuk. Hani endişelerimi sordum oynayabilir miyim diye buraya gelirsem nasıl olacağı ile ilgili. O, her zaman bana planlarını anlattı. Bu da benim geliş sebeplerimden biri. Çünkü gerçekçi planlar sundu bana. Ne kadar hazır olursam o kadar oynayacağımı söyledi. Daha 2-3 gün önce oynayıp oynamamam ile ilgili yine konuştuk. Sürekli benimle iletişim halinde olduğu için bana, 'İdmanlarda ne kadar iyi olduğunu görüyorum' diyor sürekli. Çünkü çok ciddi çok çalışıyorum idmanlarda. Hocaya da daha fazla oynamak için göstermek istiyorum. Çok normal yani. O da beni daha iyi gördüğünü söyledi 2-3 ay önceye göre. Daha çok şans bulacağımı da söylüyor ligin sonuna doğru. Ben de ona inanıyorum. Devam ediyoruz.
'GOL ATTIĞIMDA BİRKAÇ SANİYELİĞİNE DURDU HER ŞEY'
- Şu golünü bir anlatsana bize. Kaleciyi çalımladın ve...
Arda Güler: Çok şükür abi ya. Çok zamandır bekliyordum çünkü. Gol attığımda birkaç saniyeliğine durdu her şey benim için böyle. Çok şaşkındım aslında yani. Çok beklediğim, çok istediğim, çok uzun zamandır istediğim bir şeydi. Sorumluluk almayı çok seven bir oyuncuyum. Risk almaktan çekinmeyen bir oyuncuyum. Gerek pozisyonum özelliğinde gerek de oyuncu özelliklerim sebebiyle risk almayı, sorumluluk almayı çok seviyorum ve sahada bulunduğum her anın hakkını vermeye çalışıyorum ve o anların hepsinden keyif almak istiyorum. Çünkü bu yaşadığım anlar, attığım gol, kaçırdığım goller, sahada olduğum her an benim çocukluk hayallerim yani. Onları yaşıyorum aslında ve onlardan keyif almak istiyorum.
'YİNE ATARDIM'
- Şimdi olsa yine kaleciye çalım atar mıydın yoksa vurur muydun?
Arda Güler: Yine atardım abi ya. Bilmiyorum atardım yani. Çünkü kendimi daha konforlu hissederdim. Çünkü açıyı kapatıyordu biraz ve ben de kaleciyi geçip vurmak istedim. Tabii ki riskli. Bir an kaçıracağımı böyle hissettim. Çok şükür güzel bir vuruş oldu.
GOL SEVİNCİNİN ANLAMI
- Real Madrid'deki ilk golünü attın ve bir gol sevinci yaptın. O gol sevincinin ne demek olduğunu herkes çok merak ediyor. Bu, herhalde senin daha önceden planladığın bir anlamı olan bir şey bildiğim kadarıyla. Anlatsana bize o gol sevinci ne diyor?
Arda Güler: Önceden planladığım bir şeydi. Gol sevincim benim tevekküle dayanıyor abi. Ben, her şeyin Allah'tan geldiğime inanıyorum. Benim kötü gördüğüm bazı sakatlıklar olabilir ama ben, çok çalışmaya devam ettiğim sürece her şeyin inşallah çok iyi olacağına inanıyorum. Her şeyi en doğru şekilde yapmaya çalışıyorum. Her gün çok çalışıyorum. Gerisini de Allah'a bırakıyorum. O gol sevincinin de anlamı bu.
'ÇOK ÇALIŞTIĞIMI DA HERKES GÖRDÜ'
- O maç soyunma odasında neler oldu, neler konuşuldu?
Arda Güler: Herkes tebrik etti çünkü benim ne kadar zor bir süreçten geçtiğimi herkes gördü ve o süreçte bu takımın bir parçası olabilmek için, ilk golümü atabilmek için ne kadar çok çalıştığımı da herkes gördü.
'BEN ŞOK OLDUM'
- Osasuna maçındaki direkten dönen toptan sonrasını anlatsana bana. Bir saniye sonra Arda Güler'in kafasında ne oldu?
Arda Güler: Ben, şok oldum abi ya. Şok geçirdim yani. Gol olmasını bekliyordum çünkü. Ben kulübedeydim ve kaleci hep önde oluyordu. Hatta oyuna girerken de kaleci hocamız, 'Bu kaleci önde oynuyor, görürsen vur' dedi. Ben de topu aldım. Kaleci öndeydi. Vurdum. Direkten dönünce işte anlatırken bile üzülüyorum abi. Şok oldum yani. Çok üzüldüm.
'SEVDİKLERİNİ GÖRDÜM'
- Sen Celta Vigo maçında golü attığında 40 yıllık Real Madrid'li gol atmış gibi bütün takımın kendileri gol atmışçasına bir sevinci vardı. Rüdiger, geldi oradan. Bütün takım, inanılmaz bir ortak kutlamaya çevirdi senin golünü. Bu, çok kısa bir sürede ulaşılmış inanılmaz güzel bir takımdaşlık. Bu duyguyu nasıl sağladın?
Arda Güler: Bilmiyorum, ben hiç böyle bir şey beklemiyordum abi. Ben, hala şok içindeydim. Gol sevincinde neler olduğumu tam anlamadım. Ben de videoları izleyince gerçekten beni de çok sevdiklerini gördüm.
'HERKESLE ARAM ÇOK İYİ'
Takımda en yakın arkadaşların kimler?
- Arda Güler: Herkesle aram çok iyi. Senin de söylediğin gibi abi çünkü çok iyi bir takımdaşlık, aile ortamı var ama ben; Brahim Diaz, Valverde, Courtois, Alaba onlarla daha çok zaman geçiriyorum. Biraz Türkçeyi de öğretmeye çalışıyorum. Çok komikler çünkü. Onlarla daha çok zaman geçiriyorum.
- Ben bilmiyorum yanılıyor muyum ama senin golünde Rüdiger'in sana olan sevgi dolu bakışları...
Arda Güler: Rüdiger de öyle. O da yardımcı olmaya çalışıyor. Herkese aslında kim gol atarsa atsın herkesin sırtına, kafasına vuruyor. Çılgın biraz.
'FERDİ ABİYİ ÇOK BEĞENİYORUM'
- Türkiye Ligi'nde en beğendiğin futbolcu kim? Sana kaçak bir soru sorayım arada.
Arda Güler: Of of of... Ferdi, Ferdi abi... Ferdi abiyi çok beğeniyorum.
'MADRİD ŞEHRİ ÇOK GÜZEL'
- Bana biraz İspanyol halkını, Madrid taraftarını hatta Madrid şehrini anlatsana.
Arda Güler: Madrid şehri, çok güzel abi. Ben; idmanlardan, maçlardan, dinlenme sürelerimden çok fazla gezme fırsatı bulamadım ama burada da yemekler güzel, halk iyi. Burada da samimi bir ortam var ve Türkleri de seviyorlar. Beni çok seviyorlar. Dışarıda yürüdüğüm zaman fotoğraf çekildiklerinde her zaman çok kibarlar, çok saygılılar.
- En çok ne duyuyorsun?
Arda Güler: En çok 'turco' diyorlar. 'Turkish' diyorlar. En çok böyle hitap ediyorlar bana. Türkiye'yi sevdiklerini söylüyorlar, beni de sevdiklerini... Burada siesta kültürü var abi. Madrid ile ilgili sorduğun için... Ben, çok seviyorum yani. Öğlen bazı dükkanlar, dükkanlarını kapatıyor ve uyumaya gidiyorlar. Futbolcular, bazı öğlenlerde uyuyorlar. Bence çok keyifli. Çok dinlendiriyor vücudu yani. Benim Madrid ile ilgili en sevdiğim şeylerden birisi siesta.
- Şehir hayatı, trafik; İstanbul'a göre baktığın zaman daha mı rahat? Yoksa...
Arda Güler: Yok abi zaten herkes, takım içinde konuştuklarımdan bir sürü oyuncu hep İstanbul trafiğini anlatıyorlar bana. Geldikleri zaman çok zorlanmışlar. Burada öyle bir problem yok.
'GALATASARAYLIYMIŞ'
- Geçenlerde Alaba ile bir video çektin sen. Avusturyalı Alaba, bayağı Türkçe konuşuyor seninle.
Arda Güler: Ben, Avusturya Milli Takım maçını oynadıktan sonra o da Avusturya'daydı. Beraber uçakla döndük. Çok sohbet ettik. O da çok iyi biri. Bana her zaman yardımcı olmaya çalışıyor. Çok fazla Türkün olduğu bir semtte büyümüş. Çünkü Avusturya'da çok fazla Türk var. O yüzden Galatasaraylıymış hatta. Onu falan söylüyor bana sürekli. Şakalaşıyor işte sen Fenerbahçelisin, ben Galatasaraylıyım. Bazen Türkçe öğretmeye çalışıyorum ona. Çünkü çok samimi, sıcakkanlı, çok keyifli biri.
'HEP 'ARDA ABİ' DİYORLAR'
- Rüdiger'e de öğrettin galiba biraz Türkçe.
Arda Güler: Rüdiger de o da biraz Almanya'dan biliyor. Zaten ben geldiğimde soyunma odasında falan direkt küfürler falan herkes Türkçe küfürleri biliyor yani. Çok fazla Türkçe küfür öğrenmişler. Öyle 'abi' diyorlar buna. Hep, 'Arda abi' diyorlar. Abi, abi, abi... Ben de şaşırıyorum. Modric falan abi dediği zaman böyle... Enteresan çünkü... Bilmiyorlar onlar abinin ne demek olduğunu. İşte ben onlara bazen abi diyorum çünkü isimleriyle söylemek alışık olmadığım bir şey. 'Luka' demiyorum yani. 'Luka abi' diyorum bazen. O da bana görünce 'abi' diyor. 'Brat' diyor kendi dilinde.
'SEVDİLER HERHALDE BENİ'
- Bunu konuştunuz mu? Yani Luka abinin ne demek olduğunu Modric biliyor mu?
Arda Güler: Biliyor. Kendinden daha büyük insanlara söylendiğini biliyor ama onlar da bana abi diyor. Sevdiler herhalde beni. Abi diye hitap ediyorlar sürekli.