Fenerbahçe ve Galatasaray'da forma giyen Fatih Akyel'den 6-0'lık maçın ardından itiraf!

Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor forması giyen Fatih Akyel, Fatih Terim'den Arda Turan'a, Hagi'den Ortega'ya kadar birçok konuda Ajansspor'a açıklamalarda bulundu.

Fenerbahçe ve Galatasaray'da forma giyen Fatih Akyel'den 6-0'lık maçın ardından itiraf!

Türk futbolunun üç büyük takımı Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor formalarını giyen, şu anda teknik direktörlük yapan Fatih Akyel, futbolculuk kariyerinde yaşadıklarını anlattı. İşte Akyel'in sorulara verdiği yanıtlar...

Haberin Devamı

"GALATASARAY'IN HER KADEMESİNDE OYNADIM"

-Futbola ne zaman başladınız?

Her çocuk gibi sokakta futbola başladım. 9 yaşındayken Galatasaray’ın seçmelerine gittim ve orada beğenildim. Sırasıyla minik, yıldız ve genç takımların ardından A Takım’a kadar yükseldim. 16 yaşındayken Bakırköyspor’a 1 yıllığına kiralandım. Sonra Galatasaray’a tekrar döndüm.

"GOL ATMA HEVESİ BENDE DE VARDI"

-Hangi pozisyonda oynuyordunuz?

Forvet oyuncusuydum, santrfordum. Biliyorsunuz çocukluk yıllarında herkes ileride oynayıp gol atmayı sever. Bende de öyle bir heves vardı. Ama Galatasaray’ın altyapısına stoper olarak girdim. Seçmelerde stoper adayları arasındaydım. Öyle de kaldım. Galatasaray’daki son dönemimde ise sağ beke geçtim.

Haberin Devamı

"SİFTAHI SOUNESS İLE YAPTIM"

-Galatasaray’da sizi A Takım’a kim aldı?

A Takım’da 17 yaşındayken Graeme Souness döneminde forma giymeye başladım. Beni takımla beraber hazırlık kampına götürmüştü. Hazırlık maçlarında performansımı beğenince A Takım’a aldı. Daha sonra Fatih Terim geldi. O da benden vazgeçmedi.

"REAL MADRİD'E İZİN ÇIKMADI"

-Galatasaray ile adınız özdeşleşmişken neden İspanya’ya gittiniz?

Benim hedeflerim vardı. Avrupa’nın büyük kulüplerinde top oynamak istiyordum. Hatta Real Madrid’e gitmem söz konusuydu. Fakat Fatih Hoca izin vermedi. Takımın bana ihtiyacı olduğunu söyledi. Daha sonra Mallorca’ya transfer oldum. Oraya gitmeye pek sıcak bakmama rağmen o dönemki yönetim bizi ayrılmaya zorladı.

"SIRTIMDAN PARA KAZANMAK İSTEDİLER"

-Mallorca, sizin için bonservis bedeli ödemiş miydi?

Ödemedi. Mukavelem bitmişti. Serbesttim. Ama buna rağmen Galatasaray’a para kazandırmak istemiştim. Mallorca da bunu kabul etti. Ancak o zamanki Galatasaraylı yöneticiler fahiş rakamlar talep etti. Açık konuşayım sadece kulübe değil kendilerine de ekstra paralar istedikleri için Mallorca bunu kabul etmedi. Ben de bedelsiz olarak gittim.

Haberin Devamı

"İSTENMEYEN YERDE DURMAM"

-İspanya dönüşü Galatasaray yerine neden Fenerbahçe'yi tercih ettiniz?

İlk olarak Galatasaray ile görüştüm. O zaman yeni bir yönetim vardı. Yöneticiler değişmişti. Galatasaray’da top oynarken kulübün kapısından bile giremeyen insanlar yönetici olmuştu. Beni düşünmediklerini söylediler. Daha sonra bana talip olan Fenerbahçe ile anlaştım.

'BİR GÜN HERKES FENERBAHÇELİ OLACAK'

-Fenerbahçe’den size kim teklifte bulundu?

Haberin Devamı

Başkan Aziz Yıldırım aradı. Beni çok istediğini söyledi. Galatasaray olmayınca Fenerbahçe’nin teklifi kabul ettim. Galatasaray’la anlaşamamamın sebebi para değildi. Yöneticilerin tavırlarıydı.

-Fenerbahçe’ye imza attığınız gün ‘Bir gün herkes Fenerbahçeli olacak’ yazılı bir şapka taktınız.

Evet evet… O dönem şapkada yazılan şey Fenerbahçe’nin sloganıydı. Kulüp böyle bir ürün çıkarmış. Ben de imza attıktan sonra Fenerbahçe’nin futbolcusu oldum. İmza töreninde formasını giymişim. O şapkayı da taksam ne olacak ki?

"FORMAYI GİYMİŞİM ŞAPKA NEDİR Kİ?"

-Tepki görmekten korktunuz mu?

Hayır…Sonuçta Fenerbahçe de büyük bir camia. Ben terimin son damlasına kadar Fenerbahçe’de oynamak için gitmişim. Şapka sadece detaydı. Galatasaray ve Beşiktaş için de yazılıp çizilen sloganlar var. O da Fenerbahçe’nin sloganıydı. Çok abartılacak bir şey değildi.

"AZİZ YILDIRIM O KADAR KORKULACAK BİRİ DEĞİLDİ"

-Fenerbahçe’de forma giymiş birçok futbolcu Başkan Aziz Yıldırım’dan çekindiğini anlatır. Siz onun için neler söylersiniz?

Haberin Devamı

Evet …Aziz Yıldırım her şeye çok karışıyordu. Ama ondan çekinmiyorduk. Çünkü biz kendi işimize bakıp futbolumuzu oynuyorduk. Çoğu zaman tesislere gelip bizimle konuşurdu. Bağırma veya fırça atma anlamında değil de sohbet etme mahiyetindeydi.

-Soyunma odasına iner miydi?

Evet iniyordu. Tabi her indiğinde azarlamaya gelmezdi. ‘Siz Fenerbahçeli futbolcusunuz, bu maçı kazanırsınız.’ şeklinde motive edici konuşmalar yapardı. Kendisi Fenerbahçe’nin patronuydu zaten. Fakat aman aman hocanın işine karışacak kadar çok bağırıp çağırmazdı. En azından ben denk düşmedim.

-Galatasaray’da forma giyerken başkanlar soyunma odasına gelir miydi?

Hayır, kesinlikle gelmediler. Ama bizden sonra bazı başkanların hocanın işine karışmak için değil de futbolculara destek vermek için geldiğini duyduk.

"FENERBAHÇE DAHA BANKÖRDÜ"

-Peki bonkörlük anlamında hangi kulüp daha öne çıkıyor?

Ben açık konuşayım Fenerbahçe’den 1 lira bile alacağım kalmadı. Hatta ayrıldıktan sonra kalan paramı bile gönderdiler. Ben yaşadığım şeyi söylüyorum.

"GALATASARAY'DA PARAM KALDI"

-Galatasaray’da paranız kaldı mı?

Evet kaldı. Ama ben hiçbir zaman Galatasaray’dan alacağım var demedim. Çünkü paradan ziyade onlardan şunu bekledim; orada çok büyük başarılara imza attık. UEFA Kupası, Süper Kupa, 4 şampiyonluk…Yani Galatasaray tarihinin en başarılı dönemini bizlerle yaşadı. En azından senin şu kadar paran kaldı, şöyle oldu böyle oldu deselerdi. Bir teklifte bulunsalardı.

"BİR LİRA ALMADAN UEFA KUPASI'NI KAZANDIK"

-Galatasaray’ın UEFA Kupası’nı iyi pazarlayamadığı, onun nimetlerinden gerektiği gibi faydalanamadığı söyleniyor. Fenerbahçe, kupanın reklamını daha iyi yapardı deniyor.

Bunu Galatasaraylılar da söylüyor Fenerbahçeliler de söylüyor. Galatasaray’daki bu başarılar Fenerbahçe de kazanılsaydı çok farklı olurdu. Gerçekten doğru. O dönem Galatasaray’da maddi sıkıntılar vardı. Biz bunu biliyorduk. 6 ayda bir lira almadan UEFA şampiyonu olduk. 6 ay boyunca bir lira bile talep etmedik. Bunu hiçbir zaman sorun haline getirmedik. Ama en azından Okan Buruk, Emre Belözoğlu gibi giden oyuncuları tutmak için bir çaba sarf etselerdi. Bu bile yeterdi. Ancak onlar, ’Bu takım doydu, biz onların üzerinden para kazanalım.’ diye düşünce içerisine girdiler. Fakat bu planları tutmadı tabi. Futbolcuların da o kadar başarı kazandığı kulüpten maddi ve manevi olarak bir şeyler beklemesi doğal.

"6-0'LIK DERBİDE ŞANS BİZDEN YANAYDI"

-Tekrar Fenerbahçe’deki yıllarınıza dönelim. Galatasaray’a karşı alınan 6-0‘lık galibiyette böyle bir skor bekliyor muydunuz?

Sonuçta bir derbi maçıydı. O gün şans Fenerbahçe’den yanaydı. Girdiğimiz her pozisyon gol oldu. Öyle bir skor ortaya çıktı. Ne Fenerbahçeliler ne de Galatasaraylılar böyle bir sonucu tahmin etmiyordu.

"ORTEGA'YA BİZ BİRŞEY YAPMADIK"

-O maçta Ariel Ortega ön plana çıkmıştı. Önce gol atıp sonra kırmızı kart görmüştü. Ortega, Fenerbahçe’de neden tutunamadı?

Ortega çok iyi bir futbolcuydu. Bizden önce İtalya’ya gitmişti. Ancak orada da başarılı olamamıştı. Duygusal biriydi. Arjantin’in dışına çıkınca kendini futbola veremiyordu. Ülkesini özlüyordu. O yüzden Fenerbahçe macerası da uzun sürmedi. Yoksa takımın içinde Ortega’ya karşı bir şey olmadı.

YORUM YAZ