Fenerbahçe tarihinin en kötü transferleri

2000'li yıllardaki transfer politikasıyla 'Türkiye'nin Real Madrid'i' olarak lanse edilen Fenerbahçe, bugünlerde Finansal Fair-Play kısıtlamaları nedeniyle transfer konusunda belki de hiç olmadığı kadar pasif kaldı. Günümüzdeki duruma bakıp hayıflanan Fenerbahçe taraftarları, bu listeye bakınca bir nebze olsun rahatlayabilir.

Corona virüs nedeniyle yeni sezon yapılanmasına ağırlık veren Fenerbahçe bu sezon işi sıkı tutuyor. 2 yıldır gerçekleşen transferlerden memnun olmayan taraftarlar bu sezon farklı isimleri kadroda görmeyi bekliyor. Ali Koç'un göreve gelmesiyle de transferde olumsuz tablo süremeye devam etti. Sarı Lacivertli ekipte bu gelişmeler yaşanırken, tarih boyunca yapılmış kötü transferler de gündeme geldi. İşte o isimleri yeniden hatırlayalım...

İlgili Haberler

Corona virüs Fenerbahçe'yi çok sarstı...

Milos Krasic (2012)

Kağıt üzerinde son yıllarda Fenerbahçe'nin yaptığı en heyecan verici transferlerden birisiydi. Ancak beklenenlerin çok ama çok aşağısında kaldı. Kendisini "Takımdan ayrı düz koşu yaptı" cümlesiyle görmediğimiz gün neredeyse hiç olmadı ve 3 yıl geçirdiği sarı-lacivertli takımda sadece 14'ü ilk 11'de olmak üzere 27 maça çıkıp 1 gol atabildi. Tam bir hayal kırıklığı yaratarak Fenerbahçe'ye veda etti.

Vladimir Beschastnykh (2003)

İsmi ilk duyulduğunda zaten söylenmesi zor olduğu için transfer büyük yankı uyandırmıştı. Fenerbahçe'ye gelişi büyük olay olmuştu. Hatta bu transfer için Fenerbahçe'nin Rus oyuncuyu Türkiye'ye son anda getirdiği öne sürülmüştü. 14 maçta sadece 1 gol atabilen Beschastnykh, oynadığı futbolla değil, sadece insanımızın bir türlü telaffuz edemediği ismiyle hafızalara kazındı. İsminin ötesine Fenerbahçe tarihinde başka türlü yer edinemedi.

İlgili Haberler

Fenerbahçe'nin yıldızı Altay Bayındır'dan son dakika transfer açıklaması

Simao (2002)

Fenerbahçe'de Brezilyalı futbolcuların yeri her zaman ayrı olmuştur ama herkes adını tarihe iyi birşekilde yazdıramamıştır. Transfer edildiğinde 34 yaşında olan Simao ilk açıklamasında, "Buraya tesadüfen gelmedim. Geçen yıl Brezilya'nın en iyi orta saha oyuncusu seçildim. Henüz milli takımda oynamadım ama hedefim milli takım forması giymek." demişti. 10 maçlık serüvenin ardından yollar ayrıldı.

Yaw Preko (1999)

Dönemin teknik direktörü Rıdvan Dilmen'in ısrarla kadrosunda görmek istediği Preko için ciddi bir bonservis bedeli ödenmiş, ancak Ganalı golcü forma giydiği tek sezonda çıktığı 25 resmi maçta 7 kez fileleri havalandırabildi ve sezon sonunda Yimpaş Yozgatspor'a gönderildi.

Gökhan Emreciksin (2009)

Süper Lig'de Gökhan Gönül'ün yarattığı etki Fenerbahçe'de hep aranan noktaydı. Hırsı ve mücadelesi ile gelen sağ beklerden de beklenti hep o yönde oldu. Süper Lig'deki performansı ile onu anımsatan en iyi isimlerden biri olarak Gökhan Emreciksin gösteriliyordu. Ancak çabuk sönen yıldızlar köşesine adını altın harflerle yazdırdı. 2008-2009 sezonunun ara transfer döneminde kadroya katılsa da, sadece 1'i ilk 11'de olmak üere 12 resmi maça çıkabildi ve sezon sonunda Kayserispor'a gönderildi.

Andreas Wagenhaus (1993)

Holger Osieck döneminde transfer edilen Wagenhaus, toplara kaval kemiğiyle vurmasıyla ünlenmişti. Fenerbahçe'nin transfer fiyaskoları deyince akla gelen ilk isimlerden olan Alman stoper, bir sezon geçirdiği sarı-lacivertli takımda 20 maçta görev almış ve "Kereste, kütük, tomruk" gibi lakaplarla anılmıştı.

Murat Hacıoğlu (2004)

2003-04 sezonunda Diyarbakırspor formasıyla 13 gole imza atarak dikkatleri üzerine çeken Murat Hacıoğlu, bedelsiz olarak transfer edilse de kendisinden beklentiler büyüktü. İlk sezonunda 9 maça çıkabildi, sonraki sezon Konyaspor'a kirlandı. Orada kendisini bulmuş gibi görünse de geri dönüşü yine hüsran oldu ve 2006-07 sezonunun Ocak ayında Ankaraspor'a gönderildi.

Maldonado (2006)

Kendisi hakkında o kadar çok şey yazılıp çizildi ki, herkes Türkiye'ye "Yeni bir Gerrard mı geliyor?" diye sormadan edemedi. Hatta takıma Alex'in önerisi ile geldiği konusunda da rivayetler vardı. Fakat sahaya çıktığında sarı-lacivertli taraftarlar büyük hayâl kırıklığı yaşadı ve Şilili oyuncuyla sezon sonunda yollar ayrıldı. Yan pas - geri pas futbolunun nadide örneklerindendi.

Gökhan Ünal (2010)

2009-10 sezonunun devre arasında dönemin Christoph Daum, ısrarla kanat takviyesi istese de Sportif Direktör Aykut Kocaman'ın inisiyatifiyle transfer edilmişti. Transferle ilgili Daum'un şu sözleri her şeyi özetliyordu: "Tatile giderken kendisine kanat oyuncusu almamız gerektiğini söyledim ve 8 kişilik bir liste verdim. Birkaç gün sonra beni aradı ve “istediğin oyuncuyu bulduk” dedi. Gökhan Ünal’dan bahsediyordu. 'Aykut hoca' dedim, 'Guiza ve Semih dahil 4 tane forvetimiz var. Bize yeter. Gökhan’a ihtiyacımız yok.' Ama Kocaman ısrarla bu oyuncunun alınmasını istedi ve Gökhan’a şu benzetmeyi yaptı; 'Siz merak etmeyin, Türkiye’nin Drogba’sını alıyoruz.' Çok gülmüştüm sonrasında..."

Josico (2008)

2008 yazında Aurelio'nun yerine oyuncu arayışına koyulan Fenerbahçe Xabi Alonso, Senna derken Josico'yu transfer ederek herkesi şoka sokmuştu. 32 yaşındayken transfer edilen İspanyol oyuncu, 5 metreden öteye pas atamayan futbolcular kervanındandı. Çoğu yedek kulübesinden gelerek çıktığı 21 maçtan sonra sezon sonunda bedelsiz olarak Las Palmas'a gönderildi.

Serdar Kesimal (2011)

Transfer edildiği dönem milli olmuştu, Türk futbolunun gelecek vaad eden stoperlerinden birisi olarak gösteriliyordu. Transfer olduktan sonra geçirdiği ciddi sakatlık ise kariyerine mal oldu. Ciddi bir bonservis bedeli karşılığında transfer edilmesinde rağmen geçirdiği 3 sezon boyunca 37 maça çıkabildi.

Mahmut Hanefi Erdoğdu (2003)

Tuncay Şanlı'nın Fenerbahçe kariyeri düşünüldüğünde Sakaryaspor'dan gelen her futbolcu için o dönem ayrı bir değer anlamına gelmekteydi. Mahmut Hanefi Erdoğdu da tarzı ile sık sık Roberto Carlos olarak takım arkadaşları lakap takılıyordu. Fenerbahçe'nin Sakaryaspor'dan büyük umutlarla transfer ettiği ve o dönem 'Yerli Roberto Carlos' olarak lanse edilen Mahmut Hanefi, üç sezon boyunca 23 resmi maçta şans bulabildi. Beklenen gelişmeyi gösteremeyince Gaziantepspor'un yolunu tuttu.

Andre Ayew (2018)

Comolli'nin Fenerbahçe'de göreve başlamasıyla beklentiler bir hayli fazlaydı. İngiltere'de isim yapmış bir futbolcu olan Andre Ayew ise Fenerbahçe ile adı anılınca taraftarlar yıldız oyuncu için heyecanlandılar. Ancak Ayew'in Fenerbahçe kariyeri hiç de istediği gibi olmadı. Kiralık olarak Sarı Lacivertli formayı giyen Ayew, 29 maçta 5 gol, 1 asistlik katkı yapıyor ve sezon sonu kulübü Swansea'ye geri dönüyor.

Yassine Benzia (2018)

Comolli'nin Fenerbahçe'ye transfer ettiği bir başka isim daha beklentilerin çok aşağısında kaldı. Benzia Fransa'dan isim olarak beklentileri yükseğe çekmeyi başardı. Hatta ilk 3 maçındaki futboluyla da göz doldurmuştu. Ancak hem Fenerbahçe'de yaşananlar hem de futbol takımının kötü gidişatı, oyuncunun da kötü performans göstermesine neden oldu. Hatta Ersun Yanal takımın başına geldikten sonra Benzia kadro dışı kaldı. Sezon sonu da kiralandığı kulübe geri döndü.

Ali Bilgin (2017)

Antalyaspor'da gösterdiği çıkışla büyük takımların dikkatini çeken Ali Bilgin Fenerbahçe'de tutunamayan isimlerin başında geliyor. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un asbaşkan olduğu dönemde imza töreninde bizzat bulunduğu Ali Bilgin, taraftarlar tarafından da sık sık ıslıkla protesto edilmişti.

İlgili Haberler

Ada sahibi çiftçi, Ronaldo'dan umudu kesince Fatih Terim'e seslendi

Özer Hurmacı

Ankaraspor’dan transfer edildiğinde yeni Alex diyenler bile oldu. Hakikaten estetik hareketleri, oyuna katkısı yüksekti. Sakatlıkların da etkisiyle vasat bir futbolcu kimliğine büründü. Bir Deniz Barış olmadan Fenerbahçe’den ayrıldı. Şimdi ise Bursaspor'un başarısı için ter döküyor.