Fenerbahçe - Beşiktaş maçının ardından sert eleştiri! "Bavulunu topla"
Süper Lig'in 27. haftasında Beşiktaş, Kadıköy deplasmanında10 kişi kalmasına rağmen 2. yarıda Fenerbahçe'yi 4-2'lik skorla yenmeyi başardı. Maçın ardından bu zorlu mücadeleyi Fanatik yazarları değerlendirdi. Usta yazarların Jorge Jesus eleştirileri ise oldukça dikkat çekiciydi.
Süper Lig'in 27. haftası dev bir maça ev sahipliği yaptı. Fenerbahçe-Beşiktaş maçında heyecan fırtınası yaşandı. İlk yarıda tansiyon ve tempo yüksekti, Valencia'nın tek golüyle Sarı-Lacivertliler soyunma odasına 1-0 önde gitti. 51'de Welinton kırmızıyla atıldı, Valencia bu kez penaltıyı kaçırdı. 10 kişi kalan Beşiktaş uykudan uyandı, 58 ve 62'de Cenk Tosun, 75'te, Nathan Redmond ve 90+1'de Aboubakar'ın golleriyle Kadıköy'de 4-2 kazandı, hem yarışa tutundu hem de Kanarya'ya darbeyi vurdu.
Haberin Devamı ›
JORGE JESUS'U BOMBALADI
MÜCADELEYE REDMOND DAMGASI
İkinci yarının başında oyuna giren Redmond 58'de ortaladı, Cenk kafayı vurdu, skora dengeyi getirdi. 62'de yine Redmond, Cenk'i savunma arkasına kaçırdı, milli forvet takımını Kadıköy'de 2-1 öne geçirdi. 75'te de iki golün asistini yapan Redmond bu kez kendi sahneye çıktı: 1-3. 90+1'de Redmond bir asist daha yaptı, Aboubakar farkı 3'e çıkarttı.
KARTAL YENİDEN UMUTLANDI
10 kişi kalan Beşiktaş karşısında 1-0'lık üstünlüğünü koruyamayan Fenerbahçe rakibi Galatasaray'ın kazandığı haftada şampiyonluk yarışında ağır yara aldı. Beşiktaş ise Fenerbahçe'yle puan farkını maç fazlasıyla 2'ye indirerek yeniden umutlandı.
DERBİ GALİBİYETİ YOK
Beşiktaş yenilgisiyle birlikte ilginç bir istatistik oluştu ve Jorge Jesus, Fenerbahçe kariyerinde çıktığı 4 derbi maçını da kazanamadı. Sarı lacivertliler bu maçlarda 3 yenilgi, 1 beraberlik yaşadı. Sezonun ilk devresindeki maçlarda Fenerbahçe deplasmanda Beşiktaş ile 0-0 berabere kaldı, Trabzonspor'a ise dışarıda 2-0 kaybetti. Sarı lacivertliler, Ülker Stadyumu'nda ise Galatasaray'a 3-0 yenildi. Fenerbahçe 4 maçta kalesinde 9 gol görürken, 2 gol atabildi.
Haberin Devamı ›
SERT ELEŞTİRİLER
Maçın ardından Fanatik yazarları mücadeleyi köşelerinde değerlendirdiler. Usta isimlerin Jorge Jesus eleştirileri ise oldukça dikkat çekiciydi.
ŞOK GERÇEK ORTAYA ÇIKTI
İşte yazarların kaleminden derbi gözlemleri...
JESUS MAT OLDU (HAŞİM ŞAHİN)
Daha maçın 7. dakikasında öne geçebilirdi Fenerbahçe. Ama gencecik Arda ya kendini kanıtlamak adına kaleye vurmayı tercih etti. Oysa hemen sağ tarafında hem Valencia hem de Pedro rahatlıkla golü yapacak kadar demarkeydiler.
Pedro deyince aklıma geldi. Bizim gençlik yıllarımızda kimi kulüp başkanı veya kelli felli yöneticilerinin ( kalitesi ve performansı çok düşük olsa bile) kontenjanından oynayan futbolcular vardı.
İşte Pedro'nun sahada yer aldığı her maçta elimde olmadan o yıllar aklıma düşüyor. Tanrı aşkına bu Pedro bu kadar kötü performansıyla kimin kontenjanından uzunca bir süre oynuyor, hem de Fenerbahçe onun oynadığı maçların tamamında deyim yerindeyse bir kişi eksik oynuyorken?
Haberin Devamı ›
Portekizli teknik direktörün Fenerbahçe'ye bilmeden yaptığı bir kötülük de Valencia ve diğer golcülerine eşit uzaklıkta durmamasıdır bence. Sırf bu yüzden giderek oyun anlayışı ve sahadaki tercihleriyle deyim yerindeyse "Ukalalaştı" Ekvadorlu futbolcu. Takımı yerine kendisine oynamayı öne çıkardı. Fenerbahçe'nin Valencia'nın attığı gollerle maç kazandığı maçlarda bile bu gerçeğin altını ısrarla çizdi bu satırların yazarı. Dünya Kupası'ndaki araya ramak kala müthişti kadro tercihleri, rakip analizleri ve elindeki kadrodan verim almak konusunda Sayın Jesus, ama sonrasındaki süreçte tam bir düş kırıklığı resmen her yönüyle Portekizli teknik direktör.
Dolayısıyla, Jorge Jesus giderek düşkırıklığına dönüşüyor. Başka türlüsü olsa eksik kalmış rakip karşısında oynadığı sürenin tamamında etkisiz elamandan farkı olmayan Pedro dururken her an isyan ateşini yakabilecek karaktere sahip Mert Hakan'ı mı oyundan alırdı ve dahası, gole, hatta gollere ihtiyaç varken, Rossi ve Emre Mor bu kadar geç mi oyuna dahil ederdi?
Haberin Devamı ›
Fenerbahçe adına dün akşamki güzellik Arda Güler'in sergilediği harika futboldu bence. Arada yanlış tercihleri olsa da futbol adına pırlanta gibi parıldadı. Ama Sayın Jesus, paslanmış Pedro'yu sahada uzunca süre tutarken Arda Güler'i kenara aldı, insan gözlerine inanamıyor gerçekten.
JESUS'UN VEDASI (UMUT EKEN)
Oyunun ilk yarısını kaosa sokan, abartılı faul arayışları, hakem üzerinde baskı kurma çabasıydı. Halil Umut Meler’in penaltı kararı tartışılır ama mevcut şartlarda oyun kalitesini korumaya çalıştı. Onun çabası yetmedi.
Futbola dönüş, 2. penaltı ve kırmızı kartla oldu. İki taraf da hakemle oynamanın çare olmayacağını anladı. Penaltı ve kırmızı kart, devamında Valencia’nın kaçan penaltısı ile sanki herkes biraz rahatladı!
Teknik adam maçına dönünce..
Bu andan itibaren de -Jesus tribünde olsa da- teknik direktörlerin maçı olmaya başladı. Jesus’u anlamak imkansız. Bu maça kadar 4 sarı kartının 3’ünü kulübede görmüş ve sinir küpüne dönmüş Mert Hakan’ı çıkarmak zorunda kaldı.
Haberin Devamı ›
Arda Güler, Beşiktaş 10 kişi kalmış ve kendisine konfor alanı bulmuş haldeydi. Attığı paslar, ceza alanı dışında rakip savunma dengesini bozan aksiyonlarıyla en tehditkar isimdi. Muhtemelen yoruldu diye aldı kenara! Samet, Fenerbahçe kariyerinin en kötü maçını oynarken Serdar Aziz’i kulübeye çekti.
Jesus’un doğrusu yoktu
Hamle oyuncusu olarak oyuna sürdüğü Rossi, maçı sol bekte adam kovalar halde bitirdi! Abartılı mı bilmiyorum ama Jesus’un yaptığı tek doğru yoktu. Geride kalan derbilerde tek golünü penaltıdan bulmuş bir futbol markası bahsettiğimiz. Sorgulanacak kredi de bırakmadı. Türkiye kariyerini dün gece noktaladı.
Kaybedenden kazanana geçelim..
İlk yarı sahada olmayan Cenk’i oyunda tutmasının sebebi varmış Güneş’in. Redmond hamlesi mükemmeldi.
Jesus’un ısrarcı ofsayt taktiğini imha etti resmen. Redmond’ın attığı gol ise başyapıt. 40 metre güçlü bir dripling yapması, rakibini kendine yaklaştırmadan şut açısı bulması ve finalde mükemmel bir vuruş.
Asistleriyle müthiş oyununu, harika golünü taçlandırdı.
Güneş’in kariyer maçlarından..
Şenol Güneş’in, 10 kişi kaldıktan sonra çekilmeyip, Fenerbahçe savunmasını sürekli geri koşturması da ciddi bir meydan okumaydı. Sonucunu müthiş bir zaferle aldı.
Jesus’un, resmen kendi ipini çektiği, Güneş’in kariyer maçlarından birini oynadığı bir 90 dakikaydı izlediğimiz.
HAKEMİ SKOR KURTARDI (DENİZ ÇOBAN)
Maçın hakemi Halil Umut Meler ve ekibi dün akşam skorun şansıyla ağır yara almaktan kurtuldular. Maçta kabul edilemez kararlar olmasına rağmen, Beşiktaş’ın farklı galibiyeti hakem hatalarını ikinci plana attı. 38. dakikada Arda yerde kalınca, Meler penaltı düdüğü çaldı. Pozisyonda penaltı olmadığı gibi Arda kendini yere bırakıyor. Aldatmadan Fenerbahçeli oyuncunun sarı kart görmesi gerekirdi. Hakemin yanılması bir noktaya kadar anlaşılabilir olsa da VAR’dan neden uyarı gelmediğini anlamak mümkün değil.
Gol iptali gerekirdi
Maçta 51. dakikada Fenerbahçe lehine çalınan ikinci penaltı ile aynı pozisyonda Welinton’a çıkan ikinci sarı ve kırmızı kart da tartışmasız doğruydu. Beşiktaş’ın Aboubakar ile kazandığı son golden önce ise Cenk’in Ferdi’ye faul vardı. Golün iptali gerekirdi. Cenk topla oynamış olsa bile devamında Ferdi‘nin ayağını makasa alıyor ve faul yapıyordu.
ARDA DEĞİL REDMOND (MEHMET ALİ SABUNCU)
İki takım da ideale yakın kadroyla yağmurlu akşamda Kadıköy'deydi. Fenerbahçe Ardalı ama defansta yine üçlü, Beşiktaş ilerde Aboubakar ile maça başladı, gelelim derbinin dakikalarına;
6 gol
2'de Arao sağdan ortaladı, Valancia'dan önce Talha müdahale etti. 4'te Mert Hakan kale önüne kesti, Arda'dan önce Mert iyi yükseldi. 9'da Arda Güler gole çok yaklaştı ama Masuaku'ya takıldı. 18'de Ghezzal hareketlendi ama kademede Szalai vardı. 27'de Arda'nın pasında kaleci Mert ile karşı karşıya kalan Valencia, golü atamadı. 38'de Arda düşürüldü, penaltıyı Valencia kullandı durum 1-0 oldu. 43'te Welinton şutladı, golü Altay çıkardı. Devre biterken Samet hata yaptı, Aboubakar'ın ayağından Altay topu kaptı. Derbinin ilk yarısı 1-0 bitti. 47'de Valencia uçarak vole denedi, ikiyi atamadı. 51'de Valencia düşürüldü, verilen penaltıyı bu sefer kaçırdı. 57'de Ferdi, kaleci Mert'e takıldı. 58'de Redmond ortaladı, Cenk kafayla durumu 1-1 yaptı. 62'de yine Redmond yine Cenk ve durum: 1-2. 75'te Redmond iki asistinin yanında bir de uzaktan gol attı: 1-3. 90'da Serdar Dursun kaçırdı, dönen topta Aboubakar durumu 4-1'e getirdi. İrfan Can 'yuh çekilerek' golünü attı, durum 4-2 oldu. Maç bu sonuçla bitti.
Tebrikler Beşiktaş
1-0 önde iken ve rakip 10 kişi kalmışken 4 gol yiyorsan, hocan da gitsin ama yönetim yeter artık sen de git, yeter... Böyle rezalet olmaz. Geriye düşüp, maçı kazanan Beşiktaş'ı tebrik ederim...
REDMOND'LA HER ŞEY DEĞİŞTİ (CEM DİZDAR)
İlk devre boyunca ciddi bir tempo yoksa da en azından tempo arayışı vardı. Ancak oyun sık sık faullerle durunca tempo sadece ‘’arayış’’ta kaldı. İki kalecinin karşı karşıya birer kurtarışının dışında Arda Güler’in penaltı öncesi incelikleri devrenin akılda kalan nadir anlarındandı. Gerisi itiş kakış, bolca münakaşa ve hakeme her kararında çıkışma! İkinci devre futbol açısından ilkinden pek farklı başlamasa da ardı ardına şaşırtıcı gelişmeler yaşandı. İlk devre sahada Beşiktaş adına birçok görünmeyenden biri olan Ghezzal çıkıp Redmond oyuna girince hal ve gidiş de değişti. Wellinton atılıp Valencia ikinci penaltıyı kaçırdıktan sonra Beşiktaş, o ünlü ‘’Fenerbahçe savunmasının arkasındaki boşluk’’ları gözlemeye başladı. Buradan önce, Redmond/Cenk ikilisiyle üç pozisyon çıkarıp iki gol yaptılar. Yetmedi, 76. dakikada Redmond 17Nisan 2005’te aynı statta atılan Koray Avcı golüne benzer bir gol daha buldu!..
Ağır olacak...
Maçta ikinci devre 10 kişilik Beşiktaş’ta bir çok oyuncu iyiydi ya başta Mert Günok, Nathan Redmond, Omar-Colley,Cenk Tosun ve Necip Uysal’a özel not düşmek gerek. Peki Fenerbahçe? Polemiklerde kaybolan, sezon başı çizgisini terk eden, geçmiş yıllardaki transfer yanlışlarını tekrarlama konusunda ısrar eden tarzıyla yıkımı, geçmiş sezonlara göre daha ağır olacak gibi...
Ve bazı notlar...
**Omar Colley, 8. dakikada Arda Güler karşısında bir stoperin yapması gerektiği gibi rakibe hamle yapmayıp sadece ayakta kalarak belki de golü önledi...
** Avrupa kupalarında VAR incelemesi yapılırken FIFA kokartlı hakeme yanaşamayan futbolcular, bizim ülkede ne hakem ne kokart tanıyor! Acaba MHK bu konuda hakemini değilse bile FIFAkokartını korumayı düşünür mü dersiniz?
**Madem Jorge Jesus cezalı, kulübe önüne çıkan teknik direktör unvanlı yardımcısı Joao de Deus’un kulağındaki kulaklık ne anlama geliyor?
**İlk devre sonuna doğru Masuaku ile Osayi Samuel arasındaki mücadele üç farklı görüntüyle huzurlarımıza geldi! Olay aynı, hadise her birinde farklıydı... Yani, ‘’görünüşler aldatıcıdır’’!
GÜNEŞ %100 HOCALIK YAPINCA! (ALİ ECE)
Beşiktaş derbiye Fenerbahçe’nin son dönemlerdeki rakiplerinin aksine önde basarak başladı. Fenerbahçe ise son zamanlardakinden farklı bir ilk 11 ve kurguyla. Arda’yı derbide ilk 11’de gören birçok Fenerbahçeli özel genç yeteneğe haklı olarak çok güveniyorlardı. Maçın ilk net pozisyonuna da Arda girdi, Colley son anda ayak koymasa daha 9. dakikada ev sahibi öne geçebilirdi. 27’de Amir’in hatasından faydalanan Arda’nın harika ara pası sonrası Valencia karşı karşıya kaçırırken Beşiktaş savunması bir kez daha alarm verdi. Gol perdesini açan Arda’nın ofansif aksiyonları oldu: Sağdan çalımlarla içeri giren özel genç yetenek, en son Onur Bulut’un hamlesini görünce adeta penaltıyı aldırdı. Devrenin sonuna ise Altay’ın kurtarışları damga vurdu. İkinci yarının başında Şenol Güneş radikal değişikliklerle başladı. 7 aydır Redmond’ı ‘İngiliz Aatıf’lığa indirgemeye çalışan sevgili dostum Serdar Ali’ye karşı Southampton’ın eski oyuncusunu canhıraş savunan ben bile Nathan’dan bu kadar efsane bir performans beklemiyordum.
Welinton’un ise bir şekilde ikinci sarı kartı görmesini birçok kişi bekliyordu lakin ikinci sarıyı beklenenden de saçma şekilde görünce ibre tamamen Fenerbahçe’ye dönmüştü. Eskiden görev yaptığı takımı anımsatan renkte kravat yerine Beşiktaş rengi parkasıyla Kadıköy’e gelen ve derbide %100 teknik direktörlüğe konsantre olmuş olan Şenol Güneş, takımı 10 kişi kalınca iki forvetinden birisi yerine orta sahası Gedson’u oyundan aldı. Yerine giren Necip bu derbinin en iyi stoperi performansını sergiledi. Hocanın ısrarla güvenmeye devam ettiği Cenk Tosun, sahaya karakter koyarken golcülük yetenekleriyle maçı kökünden değiştirdi. Maçın kalanı ise Redmond şovla geçti. Mert Günok da bir kez daha kritik kurtarışlara imza attı. Maç sonunda oyundan çıkan Beşiktaşlı oyuncuları alkışlayan Fenerbahçeliler’i de tebrik ediyor, en yetenekli Türk oyuncu Arda’nın onların kadrosunda olduğunu hatırlatmak istiyorum.
REDMOND MUCİZESİ (SERKAN AKCAN)
Beşiktaş, Valencia’nın penaltı golüyle geri düştü. Wellinton’un atılmasıyla hem 10 kişi kaldı hem de Fenerbahçe’yi ikinci kez penaltı noktasına getirdi. Ne var ki, Valencia atışı kaçırınca, Güneş, Gedson-Necip değişimiyle savunmayı topladı. Sonra da sahneye Redmond çıktı. Wellinton’un oyuna girmesi ne kadar kötü etkilediyse Beşiktaş’ı, Redmond’un girişi o kadar coşturdu. Beşiktaş bile isteye üç stoperle oynayan Fenerbahçe savunmasına karşı cepheden yüksek top atarak dönenleri toplamayı denedi, büyük oranda da başarılı oldu. Zira Samet, Serdar Aziz ve Szalai topu yanlış yere indirerek Beşiktaş’ın atak sürekliliğine yardımcı oldular. Hatta Mert Günok’un uzun pasları bile pozisyon hazırladı Beşiktaş’a. Nitekim Cenk Tosun’un attığı kafa golünün hazırlanışı Şenol Güneş’in birincil planının ürünüydü.
3 stoperle yine kaybetti
Mert’ten gelen uzun topu Szalai karşılayamadı, Redmond karşısına aldığı Samet’i yanından vurup geçince ortaya nefis bir Cenk Tosun golü çıktı. Redmond ilk asistinin ardından Cenk Tosun’a öylesine klas bir asist daha yaptı ki akıllara zarardı. 10 kişi kalmış takımını Cenk le birlikte 5 dakikada 2-1 üstünlüğe taşımak onu tatmin etmemiş olsa gerek üstüne jeneriklik de bir gol atarak geceye damgasını vurdu. Güneş hamleleriyle maçı elinde tutarken cezalı olan Jesus yine 3 stoperle başladığı bir derbiyi daha kaybetti.
TARİHİ GERİ DÖNÜŞ (ERMAN ÖZGÜR)
Islak zemin, beraberliğin işe yaramadığı bir derbi, hataya müsait bir Beşiktaş savunması ve sahnede Arda Güler... Topla rakip kaleye yakın buluştuğu her pozisyonda farkını belli eden Arda maça iyi başlayan Fenerbahçe’de önce kaçırdı, sonra Valencia’ya ‘al da at’ dedi, o da olmayınca nefis hareketlerle süslediği pozisyonda penaltıyı alarak ilk yarıda takımının fark yaratan oyuncusu oldu. Beşiktaş’ın 41. dakikada yediği penaltı golüne kadar işin hücum kısmında olmamasına rağmen golü yer yemez yakaladığı iki net fırsatta ise Altay Bayındır harika iki kurtarışla adeta bu sezon özelinde kendisi için yaşanan tüm olumsuzları çizdi.
Sonun başlangıcı...
İkinci yarıya Şenol Güneş tempolu orta sahadan ziyade kaliteye yatırım yaparak Maxim ve Redmond ile döndü. Arda’nın harika pasında Valencia penaltıyı alırken, 10 kişi kalan Beşiktaş’a karşı maç Fenerbahçe’nin ayağına kadar geldi. Ancak Valencia’nın penaltıyı kaçırması adeta sonun başlangıcı oldu. Redmond sazı eline aldı. Nefis 2 asisti Cenk Tosun tarafından aynı güzellikte bitirilirlen, Fenerbahçe adeta çöktü. Jesus’un aklına geç de olsa gereksiz 3’lüden dönmek geldi ama Redmond yokuş aşağı gider gibi harika çalımları süper bir final vuruşu ile bitirerek maçın fişini çekti.
BAVULUNU HAZIRLA JORGE JESUS (FAİK ÇETİNER)
Kazanamayanın zirveye "el sallayacağı" bir 90 dakikaydı. Jesus’un 3-5-2 düzeninde sahaya sürdüğü Fenerbahçe’de şüphesiz gözler ilk 11’de kendine yer bulan Arda Güler’de idi. İsmail Yüksek, Zajc ve Crespo’yu kulübede bırakan Jesus, orta alanı Arao ve Mert Hakan’a teslim etmişti. (Neden, niçin?) Fenerbahçe maça önde baskıyla başladı. Kazanması gereken Beşiktaş ise savunma ağırlıklı oynuyor, ani ataklar kovalıyordu. İlk 30 dakika içinde Fenerbahçe Arda ve Valencia ile mutlak gol olacak pozisyonları harcadı. Sahada daha istekli olan ev sahibi golü bulmakta zorlanıyordu. Maçın hikayesi Arda Güler’in başrole soyunması ile değişti. Genç yıldız kazandığı topu, ceza sahası içine taşıdı ve penaltı kazandırdı. Onur Bulut’un müdahalesi ile kazanılan penaltı yine çok tartışılacak. Halil Umut Meler, VAR’la konuşup kararının arkasında durdu, penaltıcı Valencia’da golünü attı. Devre biterken, Samet’in ikram pasında, Aboubakar’ın ayaklarından topu çalan Altay ilk yarının kahramanı oluyordu. İkinci yarının başında Welington hem penaltı yaptırdı, hem de çift sarı karttan takımı 10 kişi bıraktı. Penaltıcı Valencia topu bu defa direğe nişanladı. Penaltı kaçmıştı ama Beşiktaş sahada 10 kişi idi. Jesus her zaman olduğu gibi hamle yapmıyordu. Son 30 dakikada sahneye müthiş bir Beşiktaş çıktı. Her ani atakta Fenerbahçe’nin 3’lü defansı SOS veriyor, ama kulübe seyrediyordu.
Cenk Tosun’un 5 dakika içinde attığı 2 gole maçı izleyen bizler bile şaşırıverdik. Sonra korkudan Jesus’un hamleleri geldi. Rossi’yi, Zajc’ı Emre Mor ve İrfan Can’ı sahaya sürdü. (Yine geciken hamleler) Son bölümde Fenerbahçe yüklendikçe, yüklendi. Futbolu sadece hücum zanneden Jesus’un ekibi sahanın yıldızı Redmond (3 asist bir gol) ve Aboubakar’dan son 15 dakikada 2 gol daha yedi ve Kadıköy’de 10 kişilik Beşiktaş’tan tarihe geçecek bir yenilgi aldı. Jesus mu? Bavulunu toplasın, sezon sonunu beklemeden onu hararetle bekleyen (!) ülkelere yola koyulsun. Unutmadan, getirdikleri müthiş (!) futbolcuları da yanına almayı unutmasın.