Bizim Takım: Her an her şey olabilir!

SORU:

Zafer Büyükavcı:

Son Bizim Takım’da şampiyonluk yarışındaki fikirlerinizi sormuştuk ve Trabzonspor ile Fenerbahçe’nin ön plana çıktığı konusunda hemfikir olmuştuk. Fenerbahçe’nin beklenmedik Ankaragücü yenilgisi, Beşiktaş’ın Başakşehir’e kaybetmesi, Trabzonspor’un Sivasspor’u geçmesi ve Galatasaray’ın galibiyeti; zirvedeki dengeleri nasıl değiştirdi. An itibariyle ligin röntgenini yeniden çekebilir misiniz?

Mehmet Demirkol:

'Galatasaray Lemina'sız bu virajları döner mi?'

Trabzonspor çok kolay gole gidiyor. Sosa, Nwakeme, Sörloth çok yüksek güvenle, çok özel performanslar sergiliyorlar. N’Diaye’nin katkısı da Obi ve Sosa’yı rahatlattı. Bir de Uğurcan’ın oluşturduğu direnç var. Unutmamalı; Fenerbahçe’yi bugün krize sokan, Trabzonspor’u canlı tutan direnç noktası, sadece ve sadece Uğurcan’ın 2 hafta önce gösterdiği performanstı. Başka bir şey değil. Bu yüzden normal şartlarda Trabzsonpor’u en avantajlı takım olarak görürüm. Buradaki soru işareti şu: Bunca yıllık hasret, klasik Trabzonlu sabırsızlığı gibi psikolojik etkenlerin etkisi ne olur? Bu hafta bu anlamda mutlak bir kırılma noktası: Sivas-Alanya, Beşiktaş-Trabzonspor, Fenerbahçe- Galatasaray... Bir anda 7 takım 5 puanlık bir banda sıkışabilir. Ya da Fenerbahçe, Beşiktaş ve Alanya yarıştan kopabilir. Tüm bu tabloda oyun açısından 3 takımı diğerlerinden önde görüyorum: Başakşehir, Galatasaray ve Trabzonspor... 3 takımın ortak özelliği, yüksek kaleci performansları, oturmuş orta saha/savunma refleksleri...

Nisan’da şampiyon da çıkabilir!

Okan Buruk’un maç içi değişiklikleri ve orta saha merkezinde 2 oyuncu kullanması sebebiyle sorunlar yaşıyorlar. Galatasaray’ı en çok zorlayacak konu ise Lemina’nın sakatlığı olacak. Yine de Fenerbahçe, Gençlerbirliği, Sivasspor ve Beşiktaş virajlarından ‘Leminasız’ çıkacak bir formül bulabilirse, Terim; Trabzonspor’u strese sokar. Bu işi ondan iyi yapan yok. Bu çerçevede kesin bir favori belirlemek için bu haftanın sonuçlarını beklemek lazım. Bu lig bize Nisan ortasında bir şampiyon da verebilir, son haftaya 3 takım hesapla da girebilir. Hakem rezaletleri olmasa harika bir yarış var diyebiliriz. Dolayısıyla haftaya bir daha konuşalım.

Cem Dizdar:

‘Sosa/Sörloth verimliliği Trabzon’u hedefe taşıyor

Ligin kalite ortalaması malûm; vasat, hatta altı! Bu bağlamda Beşiktaş değil ama özellikle Fenerbahçe’nin son haftalardaki performansı benim açımdan öngörülebilir değildi. Bulmaya çok yaklaştıkları ‘düzenli/güçlü oyunu’ bu denli kolay kaybetmiş görünmeleri şaşırtıcı! Toparlayabilirler mi? Elbette... Ancak mevcut durumdaki moral seviye, onları hayli tedirgin ediyor olsa gerek. Lider Trabzonspor’un durumu ise tam tersi... Sürdürülebilir görünen oyunlarına bağlı olarak bulundukları seviye, bir o kadar tahmin edilebilir. Devre arası yapılan N’Diaye, Guilherme gibi takviyelerle yaş ortalamasını yükseltip, yabancı sayısını artırmış olsalar da oyun ve moral açısından şampiyonluk için güçlü bir rüzgâr yakaladıkları ortada. ‘Sosa/Sörloth verimliliği’ de onları adım adım hedefe taşıyor.

‘4 takım sıtmaya tutuldu!’

Keza Galatasaray... Oyunları o denli gelişmiş değilse de ikinci devre başlarken üst basamaklardaki Fenerbahçe, Sivasspor, Alanyaspor, Beşiktaş gibi takımların tutulduğu sıtmadan faydalanmayı (fikstürün de yardımıyla) bildiler. Yukarıdaki en tutarlı takım ise Başakşehir görünüyor... Beşiktaş maçında da gösterdiler ki, sonuca ermek için gereken oyunu saha içinde inşa edecek kadar tecrübeliler. Bu da onları ilk üç sıra için doğal avantajlı hale getiriyor. İlk beş sıradaki dengeyi belirleyecek takım ise, yapacakları ya da yapamayacaklarıyla, Alanyaspor gibi görünüyor.

Ali Ece:

‘Kötü oynarken kazanmak iddiayı artırır. Lakin...’

Ara transferler ve Mariano’nun ‘kaliteli fabrika ayarları’na dönmesinden sonra; Galatasaray zaten otomatikman adaydı. Sezon sonu şampiyon olamazlarsa, daha çok ilk yarıda çok puan kaybettiği için olamazlar. Galatasaray üst üste iyi oynadı, en iyi de kupadan elendiği Alanyaspor maçında oynadı. Malatyaspor maçında ise Alanyaspor maçı yorgunu ve eksikti, fakat yine de kazanmayı başardılar. ‘Kötü oynarken de kazanmak’, şampiyonluk iddiasını güçlendirir. Lakin Galatasaray, asıl, sezonun kalanında Alanyaspor kupa maçındaki gibi güçlü oynadığı ölçüde şampiyonluk iddiasını arttırabilir. Neden Galatasaray ile başladım? Çünkü kupadaki iki Trabzonspor-Fenerbahçe maçı, iki takımı da ekstra yıpratabilir. Galatasaray bunca yıl sonra Kadıköy’de derbi kazanır, üstüne de rakipleri kupada yıpranırsa, şampiyonluğun en güçlü adayı oluverir. Trabzonspor’un ligdeki şampiyonluk uğruna, icabında Fenerbahçe ile oynayacağı kupa maçlarını ligdeki Fenerbahçe derbisine eşdeğer görmemesi lazım.

‘Beşiktaş arması olmasa...’

Beşiktaş’ın bu sezon sadece arması ve onu karşılıksız seven taraftarı şampiyonluğa oynuyor! Yoksa oyuncuların çoğunda şampiyonluk getirebilecek konsantrasyon da yok, yetenek de yok! Fenerbahçe için her şey bitmedi... Ama yıllar sonra Kadıköy’de Galatasaray’a yenilirlerse her şey biter, Ersun Yanal da gider! Aziz Yıldırım, son lig şampiyonluğundan sonra Ersun Yanal’ı kovmasaydı, bu ilişki çok daha sağlıklı olabilirdi. Doğal olarak ‘mağduriyet duygusu’ ağır bastı. Yoksa şampiyon yaptığı sezon Ersun Yanal’ı Fenerbahçe’ye getiren doğru teknik direktörlük aklıydı! Sol önde ‘Ciğerci inadı’, o zamanki akılla çelişiyor!

Deniz Çoban:

‘Başakşehir maçındaki Fenerbahçe nereye gitti’

Başakşehir maçı performansını izleyince, fikstür avantajını da değerlendirerek, Fenerbahçe’nin ligin en önemli şampiyonluk adayı olduğunu düşünmüştüm. Başakşehir maçında izlediğimiz; dinamik, rakibe pozisyon vermeyen Fenerbahçe gitti; pozisyona giremeyen, düşme adayı takım karşısında ezilen bir Fenerbahçe geldi. Başakşehir maçını mı, yoksa Ankaragücü maçını mı referans alacağımız bu hafta belli olacak. Kadıköy’deki maç çok şeye gebe... Fenerbahçe için ‘ya tamam, ya da devam’ maçı olacak! Sivas’ın kadro sıkıntısı, sakatları ve artık ciddi bir rakip olarak görülüyor olmasından dolayı; bu kurtlar sofrasında yarışı son dakikaya kadar sürdürmesi zor görünüyor. 22 haftada tek penaltı atamamış bir Sivasspor’dan bahsediyoruz. Şu an için zirve; Trabzonspor, Galatasaray ve Başakşehir’e terk edilmiş görünüyor. Bu üçlü arasında Trabzonspor’un kupada Fenerbahçe ile oynayacağı maçlar dezavantaj doğurabilir.

‘Hakemler de sırayı etkiler’

Bu hafta sonu çıkacak sonuçlar da her türlü öngörüyü alt üst edebilir. Fenerbahçe’nin Galatasaray galibiyeti sürpriz olmaz, hatta olağan karşılanır. Beşiktaş içerde Trabzonspor’a üstünlük kurabilir. Başakşehir’in de Rize’de puan kaybetmesi beklenmeyen bir durum değil. Böyle bir senaryoda başa döner, tekrar hesap yapmaya başlayabiliriz. Fakat şunu unutmayalım, çok sert bir lig yaşanıyor. Düşeni de çıkanı da büyük mücadele içinde. Hakem performansları vasatın altında seyrediyor ve hedefte hakemler var. Bu cendereden hakemlerin yara almadan çıkması da pek mümkün görünmüyor. Olası hatalı hakem kararları da lig sıralamasını etkileyecektir