Fatih Terim'e şok sözler: Gerçek bir megolamandı

Şenes Erzik, Rıza Çalımbay ve Mesut Bakkal başta olmak üzere birçok spor adamından eleştiri yerine destek gören Fatih Terim’i eski öğrencileri deyim yerindeyse yerden yere vurdu. İşte Frank De Boer, Baros ve Pirlo’nun çok konuşulan Terim portreleri...

Fatih Terim'e şok sözler: Gerçek bir megolamandı

Şenes Erzik, Rıza Çalımbay ve Mesut Bakkal gibi spor adamları; hayal kırıklığı yaşadığımız Euro 2016 sonrasında Fanatik’e konuşmuş ve Fatih Terim’e sahip çıkmıştı. Fanatik; ‘Terim’in suçu ne’ başlığıyla bu yorumları sizlere aktarmıştı. 27 Haziran’da piyasaya çıkan Nokta dergisinde de manşet, Fatih Terim’di.

Dergi; ‘Mr. Kaos’ başlığıyla kapaktan duyurduğu analizinde, kariyerleri boyunca çeşitli takımlarda Fatih Terim ile çalışma fırsatı bulan oyunculardan görüşlere yer verdi. Ve bu görüşlerde, Fatih Terim’e çok ciddi eleştiriler yer aldı. İşte Nokta dergisinde tam 4 sayfa yer alan analizden çok çarpıcı tespitler...

‘Taktiği hiç konuşmadı’

Milan Baros: “Türkiye’de onun muhteşem bir hoca olduğunu söylerlerdi. Ama çalıştıktan sonra gerçeği gördüm. Galatasaray’da çalıştığımız dönem boyunca taktik konusunda hiç ama hiç konuştuğunu hatırlamıyorum. Sadece rakibi yıkmak, parçalamak gibi şeylerden bahsederdi.”

‘Tam anlamıyla gerçek megolaman’

Frank De Boer: “Kendisi futboldan çok dış görüntüsüyle ilgilenirdi. Benim hiçbir yerde görmediğim bir şeydi. Yarım sezonluk bir dönemde aynı kıyafetle diğer antrenmana çıktığını görmedim. Bu gerçekten inanılmazdı. Tam anlamıyla gerçek bir megolamandı.”

Pirlo hâlâ konuşuluyor!

Pirlo’nun kitabında Terim’e kullandığı sözleri de bir kez daha hatırlamakta fayda var, zira hâlâ etkisi geçmiş değil: “Daha en başından Milan’da uzun süre görev yapamayacağı belliydi. Evinde ‘Biri Bizi Gözetliyor’ izlemek için kimseye haber vermeden erkenden ayrılıp, Galliani’yi masasında tek başına bırakıyordu. Takım toplantısında sahaya çıkacak oyuncuyu temsil edecek daireler çizerdi. Konuşmanın ortasında taktik tahtası çizdiği oklardan ve karalamalardan öyle bir hale gelirdi ki, hangi dairenin kimi işaret ettiğini anlamak imkansızlaşırdı. Kısacası tam bir kaos. Sadece kalecinin kendi pozisyonundan emin olabildiği bir kaos...”

Haberin Devamı
YORUM YAZ