Ömer Erdoğan: Büyük hayallerim var

2013 yılında futbolu bıraktıktan sonra Ertuğrul Sağlam’ın yardımcılığını yapan Ömer Erdoğan bir taraftan Tuchell, Klopp ve Hiddink gibi dünyanın önemli isimlerini yakından taki p etme fırsatı buldu. İlk teknik adamlık kariyerinde Fatih Karagümrük’ün başına geçen 42 yaşındaki genç patron kısa sürede yakaladığı çıkışla takımını Play-Off potasına soktu. Erdoğan takımın havasını nasıl değiştirdiğini, hedeflerini ve futbol sistemini Fanatik Gazetesi’ne anlattı.

'Karagümrük bir proje'

Fatih Karagümrük’ün, Türk futbol tarihinde önemli ve mazisi olan güzide bir camia oluşu diğer etkense Süleyman başkanımızın benim Türk futbolunda bir yerlere gelmemde önemli bir paya sahip olması. Futbolculuk dönemimde Erzurumspor kulübünde benim gibi birçok genç oyuncuya destek olup önümüzü açan insanlardan biridir. Bugün de teknik adamlık deneyimimi ilk Süleyman Hurma başkanımla yaşamak nasip oldu. Bana güvendi, şans verdi, başkanımdan çok abimdir.”

‘Kendine has bir lig’

TFF 1. Lig kendine has matematiği olan bir lig her şeyden önemlisi birçok lige göre iyi bir ritmi var, hatta Süper Lig’e göre bile daha fazla hücum aksiyonlarının olduğu daha çabuk oynanan ve geçişin daha çabuk olduğu bir lig diyebilirim. Karagümrük olarak biz geldiğimizde iyi bir kadro yapısı olan; ancak bir konsantrasyon eksikliği içerisinde olan bir yapıdaydı. Kulübe ekibimle adım attığımızda ilk dikkatimi çeken şey karakterli ve düzgün oyuncu grubuna sahip oluşumuzdu.”

"Attığımız her gol organizasyon"

Benim oyun stilimi takım boyu çok uzun olmayan daha fazla birbirine yakın mesafede oynayan rakibine özellikle 2. bölgede yakın oynamayı seven ve önde topu kaptırdığı anda rakibe yoğun reaksiyon gösteren, kaptığı toplarla da sonuca gitmek isteyen bir oyun anlayışı. Kesinlikle oyunu yavaşlatan ve oyunu monotonlaştıran bir oyun sistemini benimsemiyorum. Biz geldikten sonra attığımız gollere bakarsanız hepsi bir organizasyon şeklinde gerçekleşen goller, duran toptan attıklarımız da dahil.

"Ekibimde çok kıymetli isimler var"

Teknik ekibimi kurarken futbolun gelişen yüzünü takip eden, çağı yakalayan, iletişim kabiliyetine sahip isimlerden kurdum. Birinci yardımcı hocam: “Özhan Pulat” kendisi benim Bursaspor’da antrenörlüğümü de yaptı. Sonrasında Ertuğrul Sağlam hocamızın ekibinde birlikte antrenörlük yaptık. Sürekli kendini geliştiren dünya futbolunu tek tek yerinde izleyen bir hoca. Bireysel perfomans antrenörüm Mehmet Kale kendisi Doçent Dr. mesleğinde sürekli kendini geliştiren kendi branşında birçok makalesi yayınlanan kitaplar yazan, daha evvel birlikte de çalıştığım bir antrenör arkadaşım. İsmail Serbest Hoca profesyonel futbolculuk kariyeri sonrası Paul Le Guen hocanın yardımcılığını yaptı. Kaleci hocamız yıllarca süper ligde çalışmış ve milli takımda da kaleci antrenörlüğü yapmış Nihat Hocam ve futbolu yeni bırakan uzun yıllar liglerde oynamış Şenol Can hocam var ekibimde. Analiz antrenörümüzde işinde tecrübeli Şenol Tüfekçi Hocam.

‘Her maç final olacak’

Son 6 haftadaki fikstüre baktığımızda aslında üst tarafı çok zorlamayan ama alt taraf için de hedefi olan takımlarla oynayacağız. Bu pozisyondaki takımlar oyun içerisinde ciddi risk alıyor ve biz bu ligde kesinlikle kolay maç olmadığına inanıp her maçımıza birer final gibi hazırlanıyoruz. Bu tarz maçlarda konsantrasyonumuzu daha fazla arttırmalıyız daha fazla motive olmalıyız ve hedeflerimiz için rakibin verdiği mücadeleden çok daha fazla mücadele etmeliyiz.”

‘VAR’ın olmasını isterim’

VAR teknolojisinin tabii ki de bizim ligde olmasını isterim. VAR teknolojisi hem hakemlerin işini kolaylaştırırken hem de takımların mağduriyetini minimuma indiriyor ama şu an için maalesef bizim ligimizde uygulanmıyor.”

'Futbolcuların hedefi olmalı'

Türk futbolcusu Avrupa’nın emin olun, bir çok futbolcusuna göre çok daha yetenekli ve kabiliyetli. Ama baktığımızda oynadığım dönemden de ve şimdi teknik adamlık yaptığım döneme de gelirsek daha disiplinli olmalıyız. Daha fazla üstüne koymalıyız. Sahip olduklarımız bize yetmemeli. Sahip olduklarımız bize yeterse olduğumuz konumdan bir adım yukarıya gidemeyiz. Ama daha iyiye çabalarsak çok daha iyi yerlere gelebiliriz. Bu yüzden özellikle Türk futbolcularına tavsiyem şu: 33 yaşında şampiyonluk yaşadım. İlk Milli maçıma ise 34 yaşında, babamın binbir zorlukla hayatını kazanmaya gittiği Almanya’ya karşı çıktım. O yüzden bulundukları yerle yetinmesinler. Hep daha yukarıya hedef koysunlar. O hedefler onları daha yukarılara taşıyacaktır.”

‘Hayaller asla bitmez’

Hayalim elbette var. Doğru organizasyonların içerisinde olan, maddi problemi olmayan ve Avrupa’da marka değerine sahip kulüplerde çalışmak her teknik adamın istediği birşey. Ben de bu şartlara sahip bir kulüpte çalışmak isterim. Bu potansiyel bende neden olmasın. Birçok antrenör arkadaşımız bu kulüplerde çalıştı, ben de kendimi sürekli bu konuda geliştiriyorum ama büyük kulüpte çalışmak adına kendinizi şartlar ve buna göre gelişiminizi sürdürürseniz bu kulüplerde göreve geldiğiniz anda hayalleriniz bitmiş olur. Benimse çok daha büyük hayallerim var. Çok uzun yıllar sonra bile Avrupa ve Dünya futbolunu takip eden, günceli yakalamış bir oyun anlayışı sürdürmek.”

‘Klopp ve Tuchel’i izledim’

Teknik direktör olmak benim futbolculuk yıllarımdan beri aklımda olan bir projeydi. Futbolu bıraktıktan sonra tüm eğitimimi ve birikimimi bu yönde kullandım. Zaten futbolu bırakır bırakmaz Ertuğrul Sağlam hocamızın yanında Eskişehirspor ve Bursaspor kulüplerinde yardımcı antrenörlük yaptım. Sonraki dönemde ise Tuchel, Klopp ve Hiddink gibi değerli hocaların takım antrenmanlarını takip edip gözlemleyerek kendimi geliştirme fırsatı buldum.”

‘Bielsa bana randevu verdi’

Altyapıdan bugüne kadarki futbol hayatımda her antrenörümden bir şeyler almaya çalıştım ve gelişimimde bunların çok katkısı oldu. Çalıştığım hocalarım bana birçok şey kattı ve çalıştığım tüm antrenörlere çok teşekkür ediyorum. Yurt dışında özellikle Bielsa’yı yakinen takip ediyorum. Futbolun matematiğine ve saha içi organizasyon kısmına çok emek harcıyor. Kendisiyle ilk fırsatta görüşüp sohbet edebilmek için eski takım arkadaşlarımdan Arjantin milli bir oyuncuyla randevuyu kaptım gibi duruyor. Benim için etkileyici bir diğer hoca tabii ki de Jürgen Kloop. Özellikle gegenpres varyasyonu benim için önemli. Takımımda da elimden geldiğince uygulamaya çalışıyorum. Tuchel’in yanında antrenmanları izlediğim dönemde dikkatimi çeken ve beni etkileyen; Alman hocanın disiplini ve mükemmeliyetçiliği oldu.

‘Mesut ve Nuri bana yardımcı oluyor’

Dünya futbolunu, değişen oyun felsefelerini, sistemsel değişkenleri araştırmaya çok meraklıyım. Son birkaç yıldır sürekli kendimi geliştirmeye ve araştırma yapmaya yoğunlaştım. Yurt dışında forma giyen Mesut Özil ve Nuri Şahin kardeşlerim de değerli hocalarla iletişim kurma konusunda bana çok destek oluyorlar, onlara da çok teşekkür ediyorum. Evet birkaç dil biliyorum, futbol kariyerimde bunlar artı ama daha nasıl ilerlerim daha fazla doğruyu saha içerisinde takımlarıma nasıl yaptırabilirim, daha fazla nasıl oyuncalarımla ortak noktayı bulurum bunun peşinde ilerliyorum. Yurt dışında görev yapmak tabii ki de yurt dışında yetişmiş bir futbol adamı olarak çalışmak isteyeceğim bir mecra.”

‘Erol Bulut’u çok beğeniyorum’

Türkiye liglerine baktığımızda kendini geliştiren ve sürekli üstüne koyarak devam eden Erol Bulut hocayı beğenerek izliyorum. Hem antrenörlüğünü hem de duruşunu takdir ediyorum. Abdullah Avcı hocamızı son derece beğeniyorum, özellikle Başakşehir’de kafasındaki oyun sistemini sahaya yansıttı ve ciddi fark yarattı. Okan Buruk hocanın da bir çizgisi var gittiği her kulüpte doğru işler yapıyor.”

Yakup Çınar