EURO 2016'da grev

Fransa, kasım ayında yaşanan ve 130 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırılarının şokunu atlatıp EURO 2016’nın altından kalkabilmek için güvenliği yasal ve ekonomik tedbirlerle güçlendirmeye çalışırken, sendikaların grev kararıyla sokakların çatışma alanına dönmesi, şampiyonayı takip etmesi beklenen yaklaşık 8 milyon sporseverin güvenlik ve ulaşım başta olmak üzere birçok temel ihtiyacının nasıl karşılanacağı sorusunu akıllara getirdi.

Türkiye ile yarıştığı 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın evsahipliğini altı yıl önce 1 oy farkla kazanan Fransa, teniste Roland Garros, futbolda EURO 2016 ve bisiklette Tour de France organizasyonları sırasında herhangi bir güvenlik sorunu yaşanmaması için geçtiğimiz kasım ayında saldırıların hemen ardından ilan ettiği ve geçen ay sona ermesi gereken olağanüstü hali temmuz ayının sonuna kadar uzatma kararı aldı.

Yaklaşık 77 bin polisin görev yapmasının beklendiği şampiyonanın güvenliği için 34 milyon avroluk bütçe ayıran organizatörler, kamuoyunun yüzde 50’ye yakınının desteğini arkasına alan ve hayatı felç eden grev ve gösteriler karşısında ise çaresiz kalmış görünüyor. Hükümetin Çalışma Yasası reformunu başkent Paris sokaklarında protesto eden ancak polisin sert müdahalesiyle karşılaşan göstericiler, söz konusu reform geri çekilmedikçe ve işçiler lehine girişimde bulunulmadıkça geri adım atmayacaklarını açıklarken, geniş çaplı grev ve sokak protestolarının, Avrupa’nın en büyük futbol organizasyonu EURO 2016’ya katılımı olumsuz etkileyebileceği iddia ediliyor.

10 Haziran-10 Temmuz arasında toplam 10 kentte 24 ülke milli takımının yanı sıra milyonlarca futbolseveri ağırlamaya hazırlanan Fransa’da petrol rafinerilerinde grevler devam ediyor. Bunun yanı sıra Fransız demiryolu şirketi SNCF’nin seferlerini yüzde 50 oranında azaltması ve havayolu çalışanlarının da tarihi henüz kesinleşmemekle birlikte iş bırakma kararı almasının taraftarların hem ülkeye gelişi hem de şehirler arasında hareket etmesine büyük darbe vurması bekleniyor.

Sosyalist Parti hükümetinin hazırladığı ve Ulusal Meclis’ten anayasal yetkisini kullanarak oylatmadan geçirdiği ve Senato’da 10 Haziran’da görüşülmeye başlanması başlanması beklenen çalışma yasası tasarısına tepkiler, başkenti de vuracak.

Paris metrosu çalışanlarının bugünden itibaren süresiz grev kararı alması şehirdeki ulaşımı olumsuz etkileyecek. Metro, demiryolu ve havayolunda grevlerin devam etmesi halinde 10 Haziran Cuma günü evsahibi Fransa ile Romanya arasında Stade de France’de oynanacak ilk maçı sporseverlerin tribünde ya da "fan zone"larda takip etmesi kolay olmayacak.

Eyfel Kulesi’nin çevresinde 90 bin taraftar

Bir ay sürecek şampiyona boyunca Fransa’ya yurtdışından 2 milyon taraftarın gelmesi beklenirken, başkent Paris’in simgesi Eyfel Kulesi’nin çevresinde günde yaklaşık 90 bin taraftarın toplanacağı bir "fan zone" oluşturulacak.

Devlet ve yerel yetkililer, "fan zone"ları korumak için 17 milyon avro harcayacak ve bu bölgelere güvenlik kameraları yerleştirilecek.

"Fan zone"lar dışında taraftarların başka yerlerde toplanmasına izin verilmeyecek. Maçların büyük bölümünde biletlerin tamamen satıldığı organizasyonun güvenlik bütçesi ise yüzde 15 artırıldı ve 34 milyon Avroya çıkarıldı. Şampiyona boyunca 25 bini kamu güvenliği, 10 bini Paris polis departmanı, 5 bini sınır güvenliği ve 2 bini de gösteri biriminden olmak üzere toplam 42 bin polis görev yapacak.

30 bin jandarmanın destek vereceği güvenlik organizasyonu için 10 bin asker de herhangi bir olağanüstü durum için görev bekleyecek. Diğer taraftan ABD, EURO 2016’nın terör saldırılarına hedef olabileceği uyarısı yapmıştı. ABD Dışişleri Bakanlığı, "Yaz aylarında Avrupa’yı ziyaret eden turistlerin sayısının çoğalması terör örgütlerine daha çok hedef sunabilir" açıklamasında bulunmuştu.

İngiliz basını protestoları öne çıkarmadı

Rusya, Slovakya ve Galler ile B Grubu’nda mücadele edecek İngiltere’yi Fransa’da binlerce taraftarının desteklemesi beklenirken, İngiliz televizyonları ve gazeteleri futbolseverleri yakından ilgilendiren grev ve protesto haberlerini öne çıkarmamayı tercih etti.

İngiliz siyasetine damgasını vuran Muhafazakar Partili başbakan Margaret Thatcher’ın sendikaların elini güçsüzleştirdiği İngiltere’de, son dönemde çelik sektöründe yaklaşık 15 bin işçiyi etkileyen krizin yanı sıra birçok alanda uygulanan kemer sıkma politikalarının ülkede protestolara neden olmaması için Fransa’da yaşanan olayların ön plana çıkarılmadığı da dile getirilen iddialar arasında yer alıyor.

Terör saldırılarının ardından Fransa’ya desteğini açıklayan ve Wembley Stadı’nda oynanan İngiltere-Fransa özel maçında konuk ekibin bayrağının renklerini stada yansıtarak ve milli marşını söyleyerek birlik mesajı veren İngiltere, organizasyonun tehlikeye girmemesi için ihtiyaç duyması halinde komşusuna her türlü istihbarat ve güvenlik desteği vereceğini bildirdi.