'E-spor'da 1 milyar dolarlık büyüme gerçekleşebilir'

Türkiye'ye girdiği andan itibaren yayılmaya devam eden ve her geçen yıl büyümeye devam eden e-sporun Türiye'deki en büyük destekçilerinden biri olan ve son olarak BAUSuperMassive eSports'un sponsorluğunu üstlenen Vodafone Freezone'un katkıları herkes tarafından bilinmekte.

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy, Türkiye’de 33 milyonu geçen kullanıcı sayısı ve 1 milyar dolara yaklaşan iş hacmi ile her geçen gün büyüyen espor pazarının geleceğini ve BAUSuperMassive eSports ile Vodafone Freezone iş ortaklığının detaylarını FANATİK'e anlattı.

İşte e-sporun bilinmeyenleri ve geleceği:

Vodafone ailesi olarak E-Spor'a değer verdiğiniz yatırımlarınızla görülüyor. Bu sektörün geleceği noktaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Öncelikle e-spor Türkiye'de şu an hangi konumda ona bakmalıyız. Ülkemizde şu an 33 milyon Gamer var. Bunların 8 milyonu rekabetçi bir şekilde oynuyor. Bu oldukça büyük bir rakam. 33 milyon kişi futbol oynamıyor ya da basketbol oynamıyor ama bir şekilde birbirleri ile oyun oynuyorlar. Pazarın geleceği nokta olarak ise gelecek yıl itibari ile bir milyar TL'ye gelecek çok büyük bir pazardan bahsediyoruz. Türkiye'de League of Legends diye bir lig de var. Ligde ortalama bir maçı 60 bin kişi seyrediyor. Final maçlarında ise bu rakam bir milyona çıkabiliyor. İnternet harici olarak da Ülker Arena'da finali takip eden 15 bin kişi vardı. Bu da otomatik olarak bir ekosistem oluşmasını sağlıyor. Bir federasyonun kurulumu ile önümüzdeki yıllarda bu sektör daha da büyüyecek. Dünyadaki rakamlarda da 2018 yılında bir milyar dolarlık bir pazara ulaşılması bekleniyor. Her yıl e-spor takipçileri yüzde 10 ve 15 arası artıyor. Bu sayede internet kullanımı da daha yaygınlaşıyor ve alt yapılar oluşuyor.

Türkiye'de şu an e-spor hangi konumda ve Avrupa'daki gelişimi yakalaması adına neler yapılmalı?

Kesinlikle bir alt yapı ihtiyacı var. 2. önemli olarak da kullanıcıların buna kolay ulaşması gerek. İletişimin rahat olması lazım. Biz de bunu desteklemek adına diğer ülkelerde olmayan oyun paketi 5'te 5'i geliştirdik. Bu işin büyümesi adına önemli bir destek. Örneğin Fi dizisini internet kotasından yemeden izlenmesini sağlayacak bir proje geliştirdik ve dizinin izlenme oranlarında ciddi bir artış sağlandı. Oyun için de bu paketle biz oynanabilirlik süresini uzattık. Federasyonun kurulumu ve diğer paydaşların vereceği destek de çok önemli. Diğer büyük kulüpler de bu işin içerisinde. İnsanların da ilgisi arttı. Şu anda bile basketbol ve voleybolu geride bıraktığını söyleyebiliriz.

Örneğin ülkemizde yaygın olan futbol ya da basketbol değil de yeni bir mecra olan e-spor'u neden tercih ettiniz?

Vodafone Türkiye olarak müşteriye göre yol haritamızı belirliyoruz. Gençlik segmentine baktığımızda en büyük ilgi çeken alanlardan bir tanesi 'Gaming'. 25 yaş ve altı gençlerde en çok izlediği ve hzılı yükselmekte olan konu e-spor. Bizle de örütştü bu konu. Bizim de vizyonumuz Türkiye'nin dijitalleşmesine liderlik etmek. Hem gençlerin tutkularını kolaylaştırmak, hem onlar için popüler bir alana girmek, hem de bizim için dijitalleşmeye etki edebilecek bir alana girmek bizimle örtüşen konular oldu. Bizim için çok cazip bir alan haine geldi. Bu tek seferlik bir yatırım değil, uzun vadeli bir yatırımın lansmanı. Biz önümüzdeki 5 yıl içerisinde 30 milyon TL'lik bir yatırım yapmak istiyoruz. Bu yatırımın içerisinde, hem tanıtım, hem de takım sponsorlukları olacak. Şu anda BAUSuperMassive'in sponsoruyuz ve bu yatırımlarımızın devamı gelecek.

Espor karakter tasarımı nasıl yapılır? Christopher Campbell anlattı...

'SupperMassive cazip bir iş ortağı'

SuperMassive takımını seçmenizdeki etken nelerdir?

Öncelikle baktığımız konu hangi kurum bizimle örtüşüyor. BAUSuperMassive bu konuda vizyonumuzla örtüşen bir kulüp oldu. Uzun zamandır bu işe yatırım yapıyorlar. Hedef kitle olan gençlerle çok iyi bir diyalog kurmuş bir kurum ve bunun arkasından gelen başarılı bir kulüp olması. Bunların hepsi bir araya gelince bizim için cazip bir iş ortağı oldu.

Takımda yerli oyuncuların olması seçimde sizi etkiledi mi?

Biz özel olarka buna bakmadık tabiki de. Kurumsal olarak vizyonumuz uyuşuyor mu, bu oyunun oynayanlar tarafından izlenen bir kurum mu, bunlara dikkat ettik. Zaten e-sporda diğer spor dalları gibi rekabet var ama fanatizm yok. İki takımın taraftarları berbaer maçları izliyorlar. Kazanan kaybedeni alkışlıyor. Takımlar arasında da zaman zaman iş birlikleri olabiliyor.

'Fanatizm oluşmaz'

10 sene sonra maddi yatırımlar arttıkça takımlar arasında fanatizm ortaya çıkar mı?

Bu biraz izleyici profili ile de alakalı olduğundan zannetmiyorum. Neticede gençler bir bilgisayar oyunu oynuyorlar. Burada birbirlerine küfür etmesini gerektirecek bir ortam yok. Bu işin ekonomisi çok büyüse dahi oyunun doğasından gereği fiziksel temasın olmaması, hiç düşünmüyorum öyle bir ortam oluşacağını. Sevenler de bu yüzden seviyor.

Gençler sizce neden e-spor oyuncusu olmalı ya da bu karşılaşmaları takip etmeli?

E-spor'un bilgisayardan çıkıp spor haline gelmesi adil bir ortam sağlanması ile oldu. Para ile performansınızı arttıramıyorsunuz çünkü herkes eşit bir ortamda. Rekabetçi ,adil, eğlenceli, gençlerin özgürce eğlenebilecekleri bir ortam olduğu için iyi bir hobi aslında.

Dünya çapında birçok organizasyon ve turnuva artık kendi salonlarını yaptırmaya başladı. İlerleyen zamanlarda federasyon kurulumunun da gerçekleşmesini ardından Türkiye'de de bunu ön görebilir miyiz?

Paydaşların daha uzun dönemli plan yapması ile birlikte eğer bir ihtiyaç ortaya çıkarsa olabilir. 15 bin 20 bin kişinin gelebileceği salonlar yerine bu oyunların oynanabileceği alanlar yaratmak daha önemli. İnsanların internet salonları dışında da bir araya gelip bu oyunları oynayabilecekleri alan olması lazım. Keşke böyle alanlar olsa da gençler e-spor sayesinde iletişim kurabilseler. Salon ilgi meselesi. Eğer böyle bir ilgi oluşursa, her hafta insanlar bunu artarak takip etmeyi sürdürürse bu öngürelebilir. İnsanların online bir oyunda fiziken birbilerini görmelerine çok gerek yok ama gençleri bir araya getirecek salonlar olsa daha iyi olur.

Bilindiği üzere profesyonel oyuncuların bonservisleri dünya üzerinde bir futbolcunun kazandığına eş değer. Türkiye'de bu durum nasıl?

Bu iş artık profesyonel bir iş haline geldi artık. Buradaki oyuncular da bu işten tatmin eden paralar kazanıyorlar. Asya ve Amerika bölgesinde bu işi iyice büyümüş, profesyonel sporcularla benzer seviyeler gelmiş durumda. Türkiye'de de basın ve büyük şirketlerin desteği olursa bu işin bütçesi büyüdükçe de rakamlar giderek yükselmeye devam edecektir. İşin güzel tarafı da oynayanların eğitimli olması. Makine mühedisi olup da bunu oynayan var. Sosyal kimliğe bakılmadan tarafsızca gençlerin kapışabildiği bir alan e-spor.

'Kulüpler bilinirlik açısından önemli'

Kulüplerin e-spora destek vermesi önemli bir olay. Peki sizce amatör sporlarda yaşanan sıkıntılar nedeniyle şirketler mi daha ön planda olmalı bu konuda?

Bilinirliği arttırması açısından kulüplerin işin içine girmesi güzel bir olay. Kulüpler olmadan da bu işe popülerdi. O yüzden olması şart değil. Devrede olmaları mutlaka artı bir değer sağlıyor. Bu oyunun dinamikleri içerisinde üretilirse maddi yük olacak bir iş değil. Bizim gibi şirketler destek olup, izleyenlerin sayısı arttıkğı müddetçe kulüplerin ceplerinden para çıkarak burayı zarara geçirecek bir mekanizma olacağını düşünmüyorum. Bizden başka da Türkiye'nin büyük firmaları buna destek veriyor. Örneğin bizim BAUSuperMassive'e sponsor olmamız sadece maddi değil, bu sporun tanıtımına yaptığımız yatırım çok daha fazla fayda sağlıyor. Bunu geniş kitlelere yaymak önemli olan. Bizim sağladığımız faydalara bakınca sponsoluk bunlardan sadece bir tanesi. Bana sosyal medyadan veya dışarda çok soru geliyor e-spor ile ilgili. Bu sponsorluktan daha önemli bir olay. Youtube'da fenomenlere baktığımızda bunun yüzde 25'i e-spor oyuncusu. Gençler açısından YouTube, herhangi bir televizyon kanalı gibi.

Son olarak e-spor dünyasına mesajınız nedir?

E-spor dünyasına Vodane ailesi olarak vereceğimiz mesaj; Biz bu işe uzun soluklu olarak bakıyoruz. Bu işe yatırım yapacağız. E-spor içeirisnde yer almak isteyenlere üerünler ve servisler geliştirmeye devam edeceğiz. Stratejilerimizi uzun vadede e-spor için planlayacağız. Bundan sonra gençler Vodafone Freezone markasını e-spor ile birlikte görecekler.

'Sınırları ortadan kaldıran bir platform'

Vodafone Türkiye Pazarlama Direktörü Nedim Baytorun ise e-spor dünyasının ihtiyaçlarını ve gençlerin neden bu spora yönelmeleri gerektiğini şu sözlerle açıkladı:

"Ekosistemin büyümesi lazım. Bizim gibi büyük firmaların destekleri çok önemli. Liglerin iş birliğine açık olmaları gerek. Şu anda bunun çok güzel örnekleri var ve iyi bir noktadayız. 60 binlik rakamın ileride 20 bin olmaması için hiçbir neden yok. Sektörün geleceği için Kore'ye bakmak lazım."

"Çocuklar burayı daha fazla sosyalleşme alanı olarak da görüyorlar. Birbirlieri ile iletişim açısından daha özgürler. Bu da gençlerin e-spora yönlenmesi için ciddi bir neden oluyor. Sınırları ortadan kaldıran bir platformdan bahsediyoruz. Türkiye'den bir çocuck Kore'den çok iyi bir oyuncu ile oynayabiliyor. Kendini geliştiriebiliyor ve onunla iletişime geçebiliyor. Daha özgür ve kapıların açık olduğu bir ortam var.Bizi takip etmeye devam etsinler. Biz gençlerle sürekli iletişim halindeyiz."

Mehmet Caner Kolağasıgil