Hasan Arat, coronavirüs salgını hasarının büyüklüğüne dikkati çekti

Dünya genelinde tüm sektörlerin bilançolarının negatife döndüğünü vurgulayan Arat, "Bu dönemi çok iyi analiz etmek lazım. Tokyo Olimpiyat Oyunları’nın iptaliyle başlayan süreç, UEFA’nın 2020 Avrupa Şampiyonası kararı, bunun yanı sıra bazı ülkelerin liglerini hemen iptal etmesi, tescil etmesi süreci başladı. Yayın gelirleri piyasasında büyük krizlerin çıkması olimpiyatlar için de geçerli. Bu yayın gelirlerinden gelecek kısım birçok federasyona, milli olimpiyat komitelerine dağıtılacaktı. O da bir yıl ertelendi. Pandeminin getirdiği iptaller, iptallerin getirdiği fırtına başladı." dedi.

Bu ekonomik fırtınanın gelecek 6 ayda daha da artacağına dikkati çeken Arat, "Dünya spor ekonomisinde sponsorların büyük bir kısmının bu alandan çekileceği, bütçelerin küçüleceği konusunda öngörüler var. Sponsorluk piyasasının 17 milyar dolar azalacağı konuşuluyor. Yayın gelirlerinde de düşmeler olabileceğini düşünüyorum." diye konuştu.

Kulüplerin sporcularla olan sözleşmelerini tekrar gözden geçirmeye başladığını anlatan Arat, sözlerini şöyle sürdürdü:

"NBA’de bu başladı. Premier Lig, Almanya liginde başladı. Türkiye liginde de başlayacak. Sporcularla kulüpler arasındaki anlaşmazlıkta rekor davalar olacak. Özellikle bu Avrupa genelinde, UEFA’da daha çok oluyor. Rekor gelişmeler olabilir. Kulüplerin bunu ödeyebileceği vaziyetleri olmadığı gibi, oyuncular da kontratlardan vazgeçmek istemiyor. Fair-play kavramında yeni tanımlamalar olabilir. Şartların daha da esneyeceği döneme giriliyor. Spor ekonomisi çok büyük darbe aldı. Kulüpler ve organizasyonlar da bunun farkında. Büyük kaynak planlaması yapıyorlar. Hasar çok büyük."

"Herkes fedakarlık yapacak"

Futbolda oyuncu sözleşmeleriyle ilgili sıkıntıların çok olabileceğini anlatan Arat, "Liverpool’da yaşananlar var, Almanya’da var. Belçika ve Hollanda daha iyi çözdü. Bence İtalya’da da bu olaylar sert yaşanır. Mücbir sebep olayı var. Bu ona giriyor. Kiracının mal sahibi ile yaptığı anlaşmada yeniden gözden geçirme döneminin yaşandığı ortamda, sporcuların ’Hayır ben olduğu gibi alırım, olmazsa şu davayı açarım.’ görüşü çok gerçekçi gelmiyor. Herkes fedakarlık yapacak." şeklinde konuştu.

Dünyanın batısında bu değişimlerin net olarak ortaya çıktığını vurgulayan Arat, "Batıda bu net değişimler piyasalarda gözüküyorsa burada da benzer şeyler olacaktır, olmalıdır. Kulüplerin bunları ödeme şansları yok. Piyasa zaten çok küçülecek. Artık bu rakamlar bulunamayacak. Büyük transferler olamayacak, büyük bonservis paraları ortada dolaşamayacak. Ekstrem oyuncuları kenara koyuyorum, pastanın büyük olduğu orta sınıf oyuncuları kapsayan bir küçülme olacak." değerlendirmesinde bulundu.

"Tarihi kararların alınabileceği bir kriz"

Pandeminin ardından spor ekonomisinde eskiye dönmenin mümkün olmayacağını savunan Arat, şunları söyledi:

"Ekonominin değişim süreci hızlı bir çıkış göstermeyecek. Uzun süre yatay gidebilir ve o yatay dönemde herkes harcamalarını dikkatli yapacaktır. Bu tarihi bir kriz, tarihi kararların alınabileceği bir kriz. Ligler iptal edilebiliyor, hayat tarzı değişebiliyor, evlerinizde kalabiliyorsanız, bulunduğunuz kurumlarda da önemli kararlar almanız lazım. Türk spor yöneticilerinin bu kararları alma dönemidir."

Dünyada kartların yeniden dağıtılacağını anlatan Arat, "Kartlar yeniden dağıltıldığında Türkiye’nin her alanda önemli pozisyonda olacağını düşünüyorum. Bu dönemde alınacak kararların on yıllarca Türkiye’yi başka bir ufka götüreceği durumu var." yorumunu yaptı.

"Basketbolda kaynağı bol olan ender ülkelerden biriyiz"

Pandemi sonrası dönemin yerli oyuncular için fırsat olacağını vurgulayan Arat, "Basketbolda kaynağı bol olan ender ülkelerden biriyiz. Türkiye bu sporu çok seviyor. Bu dönemin hem kulüplere hem oyuncularımıza fırsat olduğunu düşünüyorum. Nasıl Hidayet Türkoğlu, Mehmet Okur çıktıysa, Cedi Osman’ımız varsa, o rol modeller bu takımlarda oynadığı müddetçe tribünlerin milli takımımızı destekleyeceğine, yeni hamle dönemi olabileceğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.

"Pandemi sonrası yönetilecek olan kriz bence bir fırsat." diyen Arat, "Kulüplerin kendi evlatlarına altyapılarından yetişen yetenekli Türk oyunculara pozisyon açması lazım. Gaziantep’in, Afyon’un, Beşiktaş’ın beş yabancıyla oynamasını doğru bulmuyorum." diye konuştu.

Futbol maçlarının oynanması

Avrupa’nın bazı ülkelerinde ve Türkiye’de futbol maçlarının oynatılması kararını değerlendiren Arat, "Burada iki unsur var. Bir yayın gelirleri var, bir de Şampiyonlar Ligi’ne gönderilecek kulüplerin sıralaması var. Şampiyonlar Ligi’nin gelirleri o kadar büyük ki bu da ekonominin temel taşını oluşturuyor." açıklamasında bulundu.

Futbol maçlarının oynatılması konusunda rehber ülkenin Almanya olduğunu anlatan Arat, "Pandemi dönemini çok iyi yönetti. Koyduğu kuralları uygulamasıyla, disipliniyle bilinen ülkedir. İngiltere de benzer karar aldı, sonrasında Türkiye de aldı. Belçika tescil etti. Avrupa’da bu işin yönetimi daha kolay. Kulüp ekonomileri büyük sıkıntılar içinde değil." şeklinde konuştu.

Maçları oynatmanın riskli bir karar olduğunu ama kararın ardından alınacak önlemlere bakmak gerektiğini vurgulayan Arat, "Sporcu sağlığını maksimum düzeyde tutmak lazım. Seyahatlerine dikkat etmek lazım. Kuralları esnetmeme konusunda katı olmamız gerekiyor. Kurallar uygulandığı takdirde sezonun başarıyla tamamlanması en büyük dileğimizdir. Olumlu neticeye ulaşması herkes için hayırlı olur." şeklinde görüş belirtti.

"Türkiye’nin bayrağını her yere götürüyoruz"

TMOK Başkanı Uğur Erdener, kendisi ve genel sekreter Neşe Gündoğan’ın Uluslararası Olimpiyat Komitesinde (IOC) görev almasıyla ilgili soruyu yanıtlayan Arat, sözlerini şöyle tamamladı:

"Uğur Erdener, IOC Başkan Yardımcısı ve Dünya Okçuluk Federasyonu Başkanı olarak görev yapıyor. Ben Avrupa Olimpiyat Komiteleri Yönetim Kurulu üyesiyim, Dünya Atletizm Federasyonu ile Avrupa Ligi’nde görev alıyorum. Neşe Gündoğan, IOC Olimpiyat Program Komitesinin yönetim kurulunda. Nihat Usta, İslam Oyunları Federasyonu Başkan Yardımcısı. Ali Kiremitçioğlu ve Türker Arslan da var. Türkiye’nin bayrağını her yere götürüyoruz. Seçimle gelerek bu masalarda Türkiye’yi temsil ediyoruz. Avrupa’da 50 ülkenin arasında seçimle gelmek kolay değil."

İSTANBUL (AA) - ERCAN DOĞAN