Haluk Özsevim: Bundan sonraki ilk hedefimiz naklen yayın

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Antalya Bisiklet Turu'nda 3. gün geride kaldı. Proje direktörü Haluk Özsevim, yarışın gidişatı ve bugüne kadarki gelişimi hakkında sorularımızı yanıtladı.

Tour of Antalya'nın 3 yılda bisiklet sporuna ve turizmine katkısı nasıl oldu?

Haluk Özsevim: Öncelikle şunu söyleyeyim, Antalya olarak bu turu organize etmeden önce hedefimiz, başta Antalya Valimiz Münir Karaloğlu önderliğinde Antalya'yı bisiklet turizmi destinasyonu haline getirmekti. Bunda da biz planlarımızı 3 ve 5 yıllık yaptık. 3. yılın sonundaki hedefimiz 2.1'e çıkmaktı, bunu da başardık. Bundan sonraki ilk hedefimiz naklen yayın. İnşallah uluslararası ve ulusal naklen yayını da çözeceğiz.

Katkısı şu, biliyorsunuz biz bu organizasyonda sadece profesyonel bisikletçilerin yarışını yapmıyoruz, bir de Gran Fondo yapıyoruz, ona da 700 kayıt var. Dolayısıyla öncelikli hedefimiz Türkiye'deki amatör sporcuların da sayısını artırmak. Eskiden 100 olan amatör sporcu sayısı 1700'lere kadar çıktı. Bu da bütün ülke anlamında sporcu sayılarımızın ve kulüplerimizin sayısının artması anlamına geliyor.

Turizm anlamında da 3 yıllık periyotta şunu rahatlıkla söyleyebilirim, şu anda Antalya'da kış döneminde 50'ye yakın takım kamp yapmaya başladı. Zaten bizim yaptığımız Tour of Antalya bu işin taçlandırılmış noktası. Takımlar bunun önüne ve arkasına programlar yapıp kampa geliyorlar. Nihai hedefimiz de şu, Antalya'yı bütün amatörlerin de bisikletle birlikte turizm için gelmesini hedefliyoruz. Çünkü Antalya'da hikaye çok fazla. Bugün Aspendos'tan çıktık, farklı bir antik kente geliyoruz. Böyle inanılmaz avantajları olan bir şehirde yaşıyoruz. Şehir bu konuda bütünleşti, bütün sponsorlarımız olsun, özel sektör olsun. Barut Akra, Corendon, Diana ve Antalya Havalimanı cidden büyük sponsorlarımız ve bu işe gönül verdiler. Onun dışında bütün sivil toplum örgütlerimiz, Antalya Büyükşehir Belediyesi olsun, diğer alt belediyeler, şehir bir bütünlük sağladı. Bunu da biz geliştirerek devam edeceğiz. Zaten bu 1 haftayı Bisiklet festivali kapsamında etkinlikler yapıyoruz. Bildiğiniz gibi pazar günü de "Kadına şiddete hayır" diyeceğiz hep birlikte. İnşallah binlerce bisikletli normal vatandaş bisikletleriyle keyifli bir sürüş yapacaklar.

Akra Gran Fondo'nun bugüne kadarki gelişimini nasıl görüyorsunuz?

Haluk Özsevim: Ondaki hedefimizi de pek dile getirmiyoruz ama sizin aracılığınız ile dile getireyim. İnşallah onu da ya seneye ya da bir sonraki sene uluslararası takvime aldıracağız. Uluslararası takvime aldırdığımızda da minimum 1500 sporcuyu misafir edeceğiz. Bunun da herhalde 500 tanesi yurtdışından gelir. Bu 500 sporcu da sadece kendileri gelmiyor, aileleri ile geliyorlar. Bugün çok keyifli bir haber aldım, Lara bölgesinde Akra dolu, diğer oteller dolu. Esnaf para kazanıyor. Zaten bu işin amacı turizmi 12 aya yaymak. Gran Fondo'ların da bu işe inanılmaz etkisi var. Hamburg'da olsun, Frankfurt'ta olsun, startta 26 bin sporcu yer alıyor Gran Fondo'da. Biz de o rakamlara bir gün ulaşacağız. Başlamak lazım önemli olan.

Son gün için planlanan "Farkındalık Koşusu'nda nasıl bir düşünceden yola çıktınız?

Haluk Özsevim: Ben aynı zamanda Akdeniz Reklamcılar Derneği başkanıyım. Biz geçen sene de bu yarışa bir farkındalıkla ilgili bir şeyler yaratalım demiştik, bir mottosu olsun. Geçen seneki mottomuz, "tarihi eserler bulundukları topraklarda güzeldir"di. Bu sene de Türkiye'nin kanayan yarasına parmak sürelim dedik. Orada da kadına şiddeti ön plana aldık. Güzel bir çalışma hazırladık ARD olarak. Vali beye sunduk, o da sağolsun benimsedi ve destek verdi. "Kadın varsa hayat var" sloganıyla güzel bir farkındalık sürüşü de gerçekleştireceğiz.

Ülkemizde futbol ve basketbol daha ön planda olsa da, bisiklet de son yıllarda oldukça gelişen bir spor. Tour of Antalya'da da iki Türk takımı var. Türk sporcuların performansları ve genel başarısı için neler söylemek istersiniz?

Haluk Özsevim: 23 ülkeden 29 takım yarışıyor, 2 tane de Türk takımı var. Bizim bu sporda kendi kahramanlarımızı yaratmamız gerekiyor. Eğer bu kahramanlarımızı yaratamazsak, bu organizasyonlar bir yerden sonra tıkanabilir. Bu yüzden altyapıya da yatırım yapmamız lazım. Dün Türk sporculardan biri etabı 17. sırada bitirdi, güzel bir başarı bence, %10'un içinde. Ama bizim ilk sıralara yarışan sporcular yetiştirmemiz lazım. Bunları da tabii devletimizle 10'ar yıllık planlarla gerçekleştirmemiz gerekiyor. Çok yetenekli çocuklarımız var. Kadın voleybolda, basketbolda güzel başarılar yakaladık. Sadece her şey futbol değil. Bu tip etkinlikleri de çoğaltmamız lazım. Artık Türkiye'nin her yerinden talepler geliyor bisikletle ilgili, turlar yapalım diye. Bisiklet bir medeniyet, bir yaşam ve kültür olayı. İnşallah bunun tohumlarını atıyoruz.

Emre Kayrancı