Aydın Ayhan Güney: Tüm hedefimiz Tour of Antalya'yı naklen yayınlamak

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Antalya Bisiklet Turu'nda 3. gün geride kaldı. Genel direktör Aydın Ayhan Güney, yarışın gidişatı ve bugüne kadarki geldiği nokta hakkında sorularımızı yanıtladı.

Tour of Antalya bu sene ilk kez 2.1 kategorisinde gerçekleştirildi. Sizler ve yarışın geneli için neler değişti?

Aydın Ayhan Güney: Tabii kategori değişikliği ile birlikte katılan takımların kategorileri de değişiyor. Sadece continental ve kulüp takımlarını alabilirken ve çok sınırlı sayıda pro takım alabilirken, şimdi tüm kategorilerde takımları alabiliyoruz. Bu da hem yarışın prestijini ve bilinirliğini artırıyor, bir üst kategori ve ligde gibi daha iyi sporcular ve takımlar getirilebiliyor.

Aslında organizasyon anlamında değişen çok şey yok. İlk yılında da yarış iyi kalite yarıştı, tabii gün geçtikçe üzerine ekliyoruz. Örneğin geçen yıl burada (Termessos) internet yoktu, bu yıl var. Her yıl gördüğümüz ya da ihtiyaç duyulan eksikleri tamamlıyoruz. Takımlar açısından, bizim yarışımız 4 gün olduğu için, 7 kişilik takımlar yerine 6 kişilik takımları tercih ediyoruz. Bu defa daha fazla takım, daha fazla ülkeden gelebiliyor. Bizim uluslararası takvimdeki yerimiz çok geç onaylandığı için, takımlarla ilişkiye geçmekte biz de geç kaldık. Ona rağmen bir World Tour takımı, 5 Pro takım getirdik. Bu önümüzdeki yıllarda daha da farklılaşacaktır. Tabii değişiklik olarak sporcu profili de değişti. Daha güçlü, daha savaşan, daha organize olmuş takımlarla çalışıyoruz şu anda. Dünkü etap mesela, Pro takımların bile zorlanacağı bir etapken takımlar gayet başarılı bir performans gösterdiler.

Yarışın şu ana kadarki kısmıyla ilgili genel bir değerlendirmeniz nasıl olur?

Aydın Ayhan Güney: Kısaca söylersem, istediğimiz gibi gidiyor. İlk gün (Antalya-Antalya) genelde bu tür yarışlarda daha düz etaplar olur, sporcular ısınsın, alışsın, peloton birbirine alışsın. Onu da gördük, neredeyse sporcuların tamamı aynı grupta girdi. Güzel bir sprint finiş oldu.

Dünkü etap (Kemer-Antalya), biz zaten etabı çıkartırken efsane bir etap olacağını biliyorduk. Çok güzel bir parkur orası. Yağmur bizi biraz endişelendiriyordu. Ama dünkü gibi yağmur hiç planlarımızda yoktu. Hem çok şiddetli yağmur, hem de dolu yağdı. Tabii gün boyu çok stresti bizim için, organize eden ekipte. Ama performans çok iyiydi, hem sporcuların, hem çalışanların. O şartlarda dahi yarışı bitirmeyi başardılar. Çalışan ekip başarılı bir iş çıkardı ve güzel bir finiş oldu.

Bugün zaten kraliçe etabı (Aspendos - Termessos). Bugünün ilk bölümü çok zorlayıcı değil. Genel klasmancıları son 9 km'de göreceğiz. Sorunsuz olacağını düşünüyorum çünkü az grup gelecektir, tek tek geleceklerdir. O da bizim stresimizi azaltıyor, bizim en çok stres yaptığımız sprint finişleridir. Şu ana kadar güzel gidiyor her şey, yağmur oluyor, soğuk oluyor ama bu işin içinde olan şeyler.

Bu kadar ciddi bir organizasyonun televizyonda canlı yayınlanmaması üzücü. Önümüzdeki yıl bununla ilgili bir gelişme olacak mı?

Aydın Ayhan Güney: En çok bizim için üzücü. Bu kadar emek veriyoruz, bu kadar insanı ağırlıyoruz. Bu kadar güzel bir şey çıkıyor Antalya ve Türkiye için. Canlı yayını yapamıyor olmak bizi de çok üzüyor. Bu tarz hareketli bisiklet organizasyonları için en önemli nokta prodüksiyondur. Önce bir firmanın gelip bu yayını yapması gerekiyor. Bu çok karmaşık, çok fazla teknoloji gerektiren, çok pahalı bir operasyon. Yani helikopterler ve uçakların işin içine girmesi gerekiyor, özel teçhizatlar, bu hızda bir yarışı çekip uyduya vermek, işin en pahalı, en zor yeri. Uyduya verdikten sonrası kolay çünkü televizyonlar sadece linki alıp verebiliyor.

Şöyle bir şey var, bu yarış tamamen özel sponsorluklarla yapılan bir yarış. Yani Antalya'daki iş adamlarının katkılarıyla yapılan bir yarış. Şimdi naklen yayın bütçesi dediğiniz zaman, bu yarışa harcadığımız kadar bir bütçe daha gerekiyor. Onu şu aşamada bulmak zaman alacak, ama bir şekilde bulacağımıza inanıyorum. Bir sonraki yıl için tüm hedefimiz naklen yayınlayabilmek. Yarın küçük bir deneme yapacağız. Drone'lar ve yer kameraları ile son 1 saati vermeye çalışacağız, pazar günü isteyenler seyretsin diye. Ama profesyonel üst düzey bir çekim için biraz daha bekleyeceğiz herhalde.

Yarıştaki Türk takımları ve sporcuları ile ilgili görüşlerinizi de alalım.

Aydın Ayhan Güney: 2 Türk takımımız var. Genç, dinamik çocuklar. Ama bu tür, bu kuvvetteki sporcuların katıldığı yarışlar onlara biraz ağır gelebiliyor. Bildiğim kadarıyla takımın birisinde 3 sporcu kalmış. Zorlanıyorlar, performansları bu kuvvette bir peloton için yetmiyor. Bizim sporcularımızın bu tür parkurlarda daha fazla antrenman yapması, daha bilinçli hazırlanması gerekiyor. Düz parkurda herkes yarışır, ama uluslararası Avrupa yarışlarına gidildiğinde yarışlar hep böyledir.

Emre Kayrancı