Ahmet Örken: Hayallerimden vazgeçmedim

Kısa süreli Israel Cycling Academy macerasına son vererek ülkemize dönen ve yeni takımı Salcano Sakarya ile MTB alanında da yarışmaya başlayan Ahmet Örken, kendisi hakkında yapılan yorumlara cevap verdi: Hayallerimden vazgeçmedim!

Ahmet Örken: Hayallerimden vazgeçmedim

A. BATUHAN ÖZDEMİR / FANATİK.COM.TR

Geçtiğimiz hafta müthiş bir organizasyonu geride bıraktık. Bu yıl ilk kez düzenlenen Tour of Antalya, bir işi uzmanına bıraktığınızda nasıl güzel bir sonuç elde edebileceğinizin en güzel kanıtıydı. Yıllar boyunca Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu başta olmak üzere, ülkenin farklı yerlerinde pek çok spor organizasyonunu başarıyla hayata geçiren ekip, bu kez Antalya merkezli 4 etaplık bir yarış düzenlediler. UCI her ne kadar bu yarışı 2.2'yle derecelendirse de, 1 hafta boyunca Antalya'da yer alan 3 UCI hakemi, organizasyonun 2HC seviyesinde gerçekleştirildiğini itiraf etmekten geri kalmadılar.

20 ülkeden 170 sporcunun katıldığı yarışta dünyaca ünlü isimler de yer almasına karşın, bizim gözlerimiz, kısa süreli Israel Cycling Academy macerasının ardından Türkiye'ye dönen ve şu anda Salcano Sakarya mayosu giyen Ahmet Örken'in üzerindeydi. Milli sporcumuzun ülke tarihinde bir ilki gerçekleştirerek profesyonel takıma imza atması bizi ne kadar sevindirdiyse, aylar sonra bu kararından vazgeçerek ülkemize geri dönmesi de bizlerde yine aynı yoğunlukta bir şaşkınlık ve merak duygusu uyandırdı. Ahmet'in Türkiye'ye dönüşüne ilişkin ırçılıktan, siyasete pek çok iddia ortaya atıldı, o ise tüm bu iddialara ilişkin en net yanıtları FANATİK aracılığıyla verdi.

İşte Ahmet Örken'le yapılan söyleşinin detayları:

-Ahmet, konuya bodoslama dalıyorum: Ne oldu? Neden ülkedeki tüm bisiklet severlerin hayalini gerçekleştirmeye bu kadar yakınlaşmışken, Israel Cycling Academy'den ayrılarak Türkiye'ye geri döndün?

"Aslında takım içerisinde herhangi bir sorun yoktu. Hatta katıldığım kamplar da çok iyi geçmişti. Ancak kamptan Türkiye'ye döndüğümde ortalık biraz karışmıştı. Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkiler bir hayli gergindi. Bu gerilim ailemi de tedirgin etmişti. Hatta ben kamptayken yaptığım görüşmelerde de bu tedirginliklerini bana yansıtmışlardı. Sürekli "Nasıl olacak, seninle ilgili bir sorun olmaz değil mi?" benzerinde sorular soruyorlardı. Yüzyüze geldiğimizde ise orada devam etmemi uygun görmediklerini söylediler. Benim için çok zor bir süreçti. Yıllardır hayalini kurduğum bir seviyeye gelmiştim. Diğer tarafta ise ailem vardı. Biliyorsunuz, bizim toplulumuzda aile kavramı çok özeldir. Benim için ise bu kavram çok daha değerli. Sonuç olarak onların bu talebi doğrultusunda hayallerimi ardımda bırakarak Türkiye'ye geri döndüm.


"Kararımın arkasında başka hiçbir etken yok"

"Ben Türkiye'ye döndüğümü açıkladıktan sonra, kararıma ilişkin pek çok spekülasyon üretildi. Takımdaki sporcuların bana ırkçılık yaptığı, üzerimde siyasi baskı oluşturulduğu veya Konya'daki çevrelerin ülkeye dönmem konusunda telkinde bulunduğu iddia edildi. Ancak bu iddiaların tümü gerçek dışı. Ben sadece ailem böyle istediği için geri geldim. Tekrar ediyorum; bu kararı almak hiç kolay olmadı. Ben ailemin yanında kalarak bir duruş sergilemeyi seçtim."

-Madem yalnızca ailenin endişelerine dayalı bir tercihti; onların gönlünü ferah tutmak için bir şeyler yapılamaz mıydı?

"Ailemdeki bireylerin bana endişelerini aktarmasının ardından birkaç hafta süresince onlarla bu konuyu konuştum. Bir çözüm yolu bulmak için çabaladım. Sonrasında Israel Cycling Academy takımının yetkilileri de Konya'ya geldi ancak annemin tedirginliğini bir türlü yenmeyi başaramadık. Annemin benim hayatımda nasıl bir yeri olduğunu daha önce de ifade etmiştim. Onun iç huzurunu sağlamazsam, kendim de huzurlu olamam. Mental olarak rahat olmayan bir sporcunun da başarılı olması pek olası değil. Evet çok önemli bir takımda yer alacaktım, hedeflerimiz buradakinden çok daha farklı olacaktı ancak zihinsel olarak rahat olmadığım için belki de kariyerimde onarılması güç sorunlar da yaşayabilirdim."

-Kariyerinle ilgili fikir aldığın kişiler var mı? Çünkü bu kişilerin Türkiye'ye dönmen konusunda sana telkinde bulunduğu iddia ediliyor.

"Elbette fikrine değer verdiğim eski sporcular, antrenörler var. Onlarla yaptığım istişarede düşüncelerini aktardılar. Birçoğu böyle bir fırsatın kolay kolay yakalanamayacağını, kariyerime orada devam etmemin daha doğru olacağını söylediler. ICA'da kalmam halinde de desteklerini hiçbir zaman benden esirgemeyeceklerini belirtiler. Hatta çok açık bir şekilde "Senin yerinde olsam orada devam ederim" diyenler de oldu. Fakat en nihayetinde artık kendi kararlarımı verebilecek yaşta olduğumu ve kariyerimi de kendim belirlemem gerektiğini ifade ederek tercihi bana bıraktılar."

Ahmet Örken: Hayallerimden vazgeçmedim



-Yeniden profesyonel bir takımda yer alabileceğini düşünüyor musun?

"Hedeflerimden, yeniden o seviyelere gelmekten asla vazgeçmedim. Bunun imkansız olduğunu söyleyenler oluyor ama ben alacağım başarılarla yanıldıklarını ispatlayacağım. Profesyonel bir takımda yeniden yer almayı çok istiyorum. Belki de bunu yurtdışında değil, Türkiye'de başarırız. Ülkemizde böyle bir takımın kurulması yalnızca benim için değil, tüm bisiklet camiası için, geriden gelen gençler için çok önemli bir kapı açacaktır."

-Türkiye'ye döneceğini açıklamanın ardından, herkes senin yeniden Torku'da yer alacağını düşündü. Neden olmadı?

"ICA'dan ayrıldıktan sonra doğal olarak Torku'yla görüşmeye gittim. Durumu anlattım ancak maddi konularda anlaşamadığımız için oraya dönüş yapamadım. Sonrasında Salcano Sakarya ile ietişime geçtik. Bana yoğun bir ilgi gösterdiler. Anlaştıktan sonra bizim için çok özel bir imza töreni düzenlediler. Daha önce görülmemiş bir şeydi. Sayın başkanımız da sağolsun ilgisini üzerimizden hiç eksik etmiyor. Uzun zamandır böyle bir ilgi alaka görmemiştim."

-Tamam ama Salcano Sakarya sen gelene kadar yalnızca dağ bisikleti yarışlarına katılıyordu. Sen ise yol bisikletçisisin. Senin transferin sonrası artık hem yol hem de dağ bisikleti yarışlarına katılacaklarını açıkladılar. Daha önce hiç yer alamadığın bir branşta yarışacak olmanın, seni yol bisikletinde geriye götüreceğini düşünmüyor musun?

"Biliyorsunuz Peter Sagan da MTB altyapılı bir yol bisikletçisi. Dolayısıyla benim yol bisikletçisiyken MTB de koşacak olmam dünya üzerinde hiç görülmemiş bir olay değil. Öte yandan, MTB çalışmalarının benim yol bisikletindeki mukavemetimi de önemli ölçüde artırmaya başladığını düşünüyorum. Henüz çalışmalara başlayalı çok kısa bir süre olmasına karşın, yol bisikletindeki yokuşları daha rahat çıktığımı hissediyorum."

-O zaman bize biraz da gezip gördüğün yerlerden bahset. ICA'da nasıl bir çalışma ortamı vardı? Profesyonel bir takımda, bizim ülkemizdekinden farklı olarak neler yapılıyordu?

"Aslında çok küçük detaylarla fark yaratıyorlar. Mesela, ilk kampımız daha çok takım içi birlik ve beraberliği sağlamak üzerineydi. Dış dünyayla iletişime geçebileceğimiz bütün araçları odalarımızda bırakarak safariye çıktık. Bu 3-4 günlük süre içinde yalnızca birbirimizle iletişim kurduk. Farklı farklı ülkelerden gelmiş sporcular için, birbirini tanımak ve sosyal bağlar kurmak açısından çok faydalı bir çalışma olmuştu. Şimdi bunu Türkiye'de de yapmak maliyetli bir şey mi? Değil... Çok zor bir olay da değil. Dediğim gibi biz de ülke sporunda bu tip ufak ama etkili detayları yakalayabilirsek gelişme ivmemizi artırabiliriz."

-Türk bisikletinin çiçeği burnunda organizasyonu Antalya Bisiklet Turu'nu geride bıraktık. Daha önce dünyanın pek çok yerinde koşmuş bir sporcu olarak bu organizasyona ilişkin izlenimlerin neler?

"Antalya Bisiklet Turu'nun düzenleneceğini ilk duyduğumda çok sevindim. Ülkemizde bu tip organizasyonların artması, yıl içinde koşacağımız yarışların da artması anlamına geliyor. Ayrıca burada yer alan uluslararası sporcularla yarışmak da bizim gelişimimize ciddi katkı sağlıyor.

Öte yandan organizasyonun kalitesi de, 2.2'lik bir yarışın çok çok üzerinde. Sporcu kalitesi, parkurlar, podyum törenleri, yarış organizasyonu, konaklama, bizim daha önce katıldığımız 2.2'lerle kıyaslanamayacak seviyede iyi. Buradaki konaklama imkanlarını, dünyanın herhangi yerindeki başka bir 2.2 yarıştan beklemek hayal olur. Konuştuğum yabancı sporcu arkadaşlar da, beklentilerini aşan bir deneyim yaşadıklarını ifade ettiler. Umarım ilerleyen yıllarda bu yarışın seviyesi yükselirken, buna benzer organizasyonların da sayısı artar."

Haberin Devamı
YORUM YAZ