İnşa sezonu olması gereken dönemi iç çekişmeler, eleştiriye kapalılık, geçmişin kötü bir taklidi, müsriflik, kendine ait olduğu iddia edilen meziyetlerden uzaklaşıp diğerlerine benzeme çabası vd. gerekçelerle harcayınca Beşiktaş'ta hayal kırıklığı ya da hüsran da kaçınılmaz oluyor. Oysa çözüm belli!… Yukarıda sayılanların tam tersi ve daha fazlasını yapmaya çalışmak...
Immobile penaltıyı kaçırdıktan sonra ekrana gelen kaleci Mert’in gözlerindeki o derin acıyı göreceğime keşke bu maç yerine sabah kuşağında yayınlanan leş dedikodu programlarını izleseymişim! Değil rahmetli duygusal Beşiktaşlı Ali Ece, duyguları kör edilmiş AI modundaki Ali Ece bile o gözlerdeki acıya dayanamayıp mavi ekran verdi!
Yönetimde büyük çalkantılar yaşayan Beşiktaş, bir darbe de Avrupa’da aldı. Lyon ve Malmö gibi güçlü takımları dize getirin Kartal, Tel Aviv önünde resmen döküldü! Gio’nun da kenardan izlemek ile yetindiği Beşiktaş; etkisiz futbol ve farklı skor ile taraftarını üzdü.
Slavia Prag deplasmanının ilk yarısı Fenerbahçe adına beklentilerin çok altında seyretti.
Kendi liginin lideri, Slavia Prag, “Taş gibi” bir takım.
Jose Mourinho, Prag karşısında Maximin ve Dzeko’ya ilk 11’de şans vererek maça başladı.
Alman hakem Sascha Stegemann, her maçta olduğu gibi bu maçta da kartlarına sıkça başvurdu.
Galatasaray, Avrupa Ligi mücadelesi 5. maçında AZ Alkmaar ile karşılaştı.
Galatasaray, kazanma olasılığının yüksek olduğu bir maçta bir puanla yetinmek zorunda kaldı. Bunda sahadaki bazı oyuncuların vasatın altında kalmasının büyük payı vardı. Victor Nelsson'daki düşüş tüm hızıyla devam ediyor. Danimarkalı'ya birkaç isim daha eşlik edince beraberlik kaçınılmaz bir hal aldı.
Edirne’den öteye geçtiğimiz zaman, kabul etmek zorunda olduğumuz bir gerçek var.