Fanatik yazarları Giresunspor - Beşiktaş maçını kaleme aldı!
MEHMET DEMİRKOL: KÖTÜ KARARLAR
Giresunspor saygıdeğer bir takım. Tribünleriyle, mütevazı kadrosuyla oynamaya çalıştığı varyasyonlu oyunlarla, rakibi ciddiye alması ama mücadeleden vazgeçmemesiyle, krizde teknik ekibe verdikleri destekle. İyi bir lig takımı. Dün de Valerien Ismael’in yeni Beşiktaş’ına iddialı olduğu yerden sert sorular sordular.
MEHMET DEMİRKOL: KÖTÜ KARARLAR
Özellikle ilk yarıda. Karşı baskıları çok iyiydi. Sadece savunmadılar. Aynı rakipleri gibi direkt ve hızlı kaleye yönlendiler. Özellikle Necip Vida arasına iyi sızılar, Necip’i hataya ittiler. Süleymanov biraz sakin kalabilse henüz maçın başında Beşiktaş daha uyanamadan skoru da bulabilirlerdi.
MEHMET DEMİRKOL: KÖTÜ KARARLAR
Ayaklar bu aşamada biraz dolaştı. Ancak ikili mücadele anlamında rakiplerinin önündeydiler. Beşiktaş ise biraz farklıydı. Oyunun doğası gereği topa sahip oldular. Rıdvan’ın sıklıkla içe kıvrılarak oynadığı rolü Montero’yla sol kanattaki koridorları paylaşmaları ilginçti. Alex ve Batshuayi’ye buradan yakın bir destek vermek istediler.
MEHMET DEMİRKOL: KÖTÜ KARARLAR
Ancak Ghezzal dışında ciddi bir hücum alanı beceri eksikliği vardı. Batshuayi’nin bu kadar hareketli ve çalışkan oyuna rağmen bu kadar baştan savma, rastgele şut ve paslar kullanması gibi. Bu anlamda çok özel bir vaka. İsmael’in, N'Koudou'yu kanada değil içe alıp, ardından Güven’i, Batshuayi’nin yerine oyuna almasına ise çok anlam veremedim.
MEHMET DEMİRKOL: KÖTÜ KARARLAR
Eldeki en iyi hücum bağlantısı Güven-Batshuayi. Burada Ghezzal’ı markajdan çıkarıp, N'Koudou’yu çizgiye çekip, Güven- Bathsuayi ikilisiyle şans aramak, rakibin stoper karakterine bakıldığında çok daha mantıklı bir çözüm olabilirdi. Hele de Giresun iyice yorulmuş çıkamazken. Bunlar sanki kötü kararlar.
CEM DİZDAR: ARALARINDA ÇOK FARK YOK!
Öyle bir sezon ki, her hafta bir öncekinden daha enteresan şeyler oluyor. Onca hakemi lig devam ederken, kapıya koyan MHK’nin gerekçelerinden biri de bazı takımların maçına ısrarla aynı hakemin verilmiş olmasıymış. Giresun’daki maçı yöneten Arda Kardeşler de daha önce 9 Beşiktaş maçını yönetmiş. Bu maçların sekizini ise Beşiktaş kazanmış! Gelin görün ki Kardeşler’i, 10. kez Beşiktaş maçına atayan MHK Başkanı bir gün bekleyemeyip, maç oynanmadan istifa etti!
CEM DİZDAR: ARALARINDA ÇOK FARK YOK!
Size de enteresan gelmiyor mu? Neyse maça geçelim. İlk 15 dakika Giresun tempoyu yükseltmeye çalıştı ancak ön alanda sade oynamak yerine hep, 'Fazladan bir iş yapma’ya kalktıkları için hücum girişimleri verimsiz kaldı. 20. dakikaya doğru Beşiktaş kontrolü eline aldı ve Josef/Can ikilisi üzerinden oyunu metre metre öne taşıdı.
CEM DİZDAR: ARALARINDA ÇOK FARK YOK!
Ancak bir pozisyon dışında kaleye inecek organizasyonlardan uzaktı ve varsa yoksa bir ülke klasiği olarak şut atıp durdular! İkinci devre Beşiktaş topu dolayısıyla oyunu eline almış görünse de verimli hücum organizasyonu sıkıntısı sürüp gitti. Batshuayi ya da N’Koudou’ya ulaştırılan toplar o alanda eriyip gidiyordu. Ancak Giresun da şut atma konusunda rakibi gibi davranınca maç 'Verimsizlik dengesi’nden bir şey kaybetmemiş oldu!
CEM DİZDAR: ARALARINDA ÇOK FARK YOK!
Acele ve dengesiz hücumlar, düşük pas kalitesi, yerleşim hataları açısından düşünüldüğünde para harcayarak kurulmuş takımla düşmemeye oynayan takım arasında önemli farklar gözlenmedi. İlk iki maçında Beşiktaşlılar üzerinde ciddi etki bırakan Valerian Ismail de nereye geldiğini, burada futbol dinamiklerinin nasıl işlediğini yavaş yavaş da olsa kavrayacaktır.
CEM DİZDAR: ARALARINDA ÇOK FARK YOK!
Ve son bir not... Çoğu Beşiktaşlı'nın burun kıvırdığı Necip Uysal yeni hoca tarafından da sahaya gönderildi! Bu da ülkede futbolun ve futbolcunun nasıl anlaşıldığının fena olmayan göstergelerinden biri olarak not edilmeli.
ALİ ECE: KADRONUN SINIRLARI
İlk 45’te Beşiktaş, sadece Valerien Ismael usulü hücum preste iyiydi, o da devrenin tamamında değil, son 20 dakikasında. Bu etkili presin de etkisiyle Giresunspor’un Beşiktaş yarı sahasındaki isabetli pas oranı yüzde 57’de kaldı. Lakin Valerien hoca, karşı presi rakip ceza alanına yakın yerlerde kestirmeden gole gitmek için yaptırmayı hedefleyen bir teknik direktör. Bu açıdan bakınca Beşiktaş’ın ilk yarıdaki gol girişimleri hem nitelik hem de nicelik açısından yeterli değildi: Ghezzal 44’te uzaktan müthiş bir şut çıkardı, bir de 18’de Batshuayi’nin dönerek attığı etkili beklenmedik şut vardı. Yani ilk yarıda Beşiktaş oyun sisteminden çok oyuncuların bir anda konuşturduğu bireysel yetenekleri ile iki ciddi tehlike oluşturdu.
ALİ ECE: KADRONUN SINIRLARI
Maçta ikinci yarıda özellikle Pjaniç ve N’Koudou girdikten sonra Beşiktaş kolektif açıdan daha etkili olmaya başladı. Lakin bu kez de final paslarının kalitesi yetmedi: 71’de Beşiktaş, 12 orta denemişti ve hiçbiri isabetli değildi. Bu formasyonun ideal gol girişimi biçimi ortalar değil yerden seri paslar. Orta tercihten çok zorunluluktan yapılıyor. Bu açıdan Hakan Keleş hocayı da tebrik etmek gerek, Giresunspor merkezi çok iyi kapattı. Güven girdikten sonra oyunun son bölümünde Beşiktaş baskısını iyice arttırdı, Giresunspor çok iyi direndi.
ALİ ECE: KADRONUN SINIRLARI
Karşılaşmanın sona kalmaması, başından itibaren bu formasyonda daha etkili oynayabilmek için Beşiktaş’ın özellikle hücuma daha etkili katılabilen savunmacılara, sonrasında da Ghezzal’ın kalitesine daha efektif şekilde ayak uydurabilecek daha kaliteli ofansif oyunculara ihtiyacı var. Gedson gelince orta saha zaten otomatikman bir üst kaliteye yükselecek.
ORHAN YILDIRIM: ISMAEL RUZGARI ÇABUK GEÇTİ
Beşiktaş, Valerien Ismael rüzgarını arkasına alıp, gündem oldu. Fransız hoca kısa sürede Kartal’ın havasını değiştirmeyi bilmişti. Avrupa kupaları için yarış içinde olduğu Alanyaspor ve Adana Demirspor’un puan kayıpları, ayrı motivasyon yarattı. Ancak, bütün bunlara rağmen Giresun deplasmanından üç puan çıkmadı. İlk yarıda evinde yenilen Siyah-Beyazlılar; bu kez de 1 puan ile yetinip, Avrupa yolunda sıkıntılı sürece girdi.
ORHAN YILDIRIM: ISMAEL RUZGARI ÇABUK GEÇTİ
Beşiktaş, orta alanı kalabalık tutup, önde baskı yaptı. Deplasmanda oynamasına rağmen, golü düşündü. Rakibi bozup, oyun kurmasına engel oldu. Buna rağmen Giresunspor da tehlikeli kontra denemeleri yaptı. Ancak Ersin’in kalesine şut atamadı. Kartal’da ise adeta şut bombardımanı vardı. Batshuayi, Ghezzal, Rıdvan ve Alex’in denemeleri boşa çıktı! Final vuruşlarında etkisizlik vardı. Ev sahibi takımın kalecisi Okan, iki net gol vuruşuna, iyi yer tutarak, geçit vermedi. Rosier ve Rıdvan’ın ataklara katılma isteği ve iştahı uygulamaya yeterince yansımadı.
ORHAN YILDIRIM: ISMAEL RUZGARI ÇABUK GEÇTİ
Her iki hoca karşılıklı iyi analiz yapmışlar. Öyle ki, ‘ikiz’ taktik gibi oynadılar. Önceliği birbirlerini bozmaya verdiler. Bu da kör düğüm oluşturdu. Giresunspor, kapasitesi ölçüsünde mücadele etti. Açılıp saçılmadı. Ayağını yorganına göre uzattı. Bir puan olsun, bizim olsun. Bir de sürpriz gol bulursam, üstüne yatarım (!) mantığı ile oynadı.
ORHAN YILDIRIM: ISMAEL RUZGARI ÇABUK GEÇTİ
Kartal’da; Batshuayi kaçırdıkça, düştü. Alex etkisiz kaldı. Pjanic ve N’Koudou hamleleri işe yaramadı. Rosier, tehlikeli çıkışları yapamadı. Ortada Souza dinamik kaldı. Güven, oyuna hareketlilik kattı. Bir türlü gelmeyen gol, stres yarattı. Kayıp iki puan, Avrupa hedefinde sapma yarattı.. Ligde kötü rüya görmek istemeyen Giresunspor, bir puanı kazanç olarak hanesine yazdırmasını bildi.