Beşiktaş'ın Twente mağlubiyetinin ardından sert sözler! Bundan fazlasını beklemek hayalcilik olurdu!
UEFA Avrupa Ligi'nin sekizinci ve son haftasına Beşiktaş, Twente deplasmanından 1-0 mağlubiyetle döndü ve Avrupa'ya veda etti. 90 dakikada boyunca rakibinden baskı yiyen Siyah-Beyazlılar, ender buldukları pozisyonları da gole çeviremeyince hatalı pas sonrası yedikleri gol pahalıya mal oldu. Beşiktaş'ın Hollanda deplasmanındaki mücadelesini usta yazarlar değerlendirdi...
UEFA Avrupa Ligi'nde Twente ile karşılaşan Beşiktaş, kazanması halinde direkt Play-Off hakkı kazanırken berabere kalması durumunda ise rakiplerin alacağı diğer skorlara bakacaktı. Ancak Kara Kartal, Hollanda deplasmanında kötü bir futbol sergilemesenin sonucunda sahadan 1-0 mağlup ayrıldı ve Avrupa defterini kapattı.
Solskjaer'den 2 değişiklik
UEFA Avrupa Ligi'nin 8. ve son haftasında Hollanda ekibi Twente'ye konuk olan Beşiktaş'ta teknik direktör Ole Gunnar Solskjaer, son oynadıkları maçın ilk 11'ine göre 2 değişiklik yaptı. Siyah-beyazlı futbol takımı, De Grolsch Veste Stadı'nda yapılan müsabakada sahaya Mert Günok, Jonas Svensson, Felix Uduokhai, Emirhan Topçu, Arthur Masuaku, Moatasem Al Musrati, Gedson Fernandes, Milot Rashica, Rafa Silva, Ernest Muçi ve Ciro Immobile ilk 11'iyle çıktı.
Athletic Bilbao maçıyla aynı ilk 11
Beşiktaş'ta teknik direktör Solskjaer, İspanya temsilcisi Athletic Bilbao'yu 4-1 mağlup ettikleri karşılaşmanın ilk 11'ini değiştirmedi. Norveçli çalıştırıcı, Avrupa Ligi'nin 7. haftasında farklı galip gelerek Athletic Bilbao'ya organizasyonda ilk yenilgisini yaşattıkları müsabakanın başlangıç kadrosunu Twente karşısında da sahaya sürdü.
Beşiktaş'ta 3 eksik
Siyah-beyazlı ekipte 3 futbolcu, Twente mücadelesinin kadrosuna dahil edilmedi. Tedavileri devam eden Gabriel Paulista ve Tayyip Talha Sanuç ile gribal enfeksiyon geçiren Cher Ndour, kadroda yer almadı.
Usta yazarlar dün akşam Beşiktaş'ın Twente karşısında aldığı mağlubiyeti değerlendirdi. Siyah-Beyazlı takıma eleştirilerde bulunurken şu ifadelere yer verildi...
HAYALCİLİK-CEM DİZDAR
İlk devre boyunca savunma anlamında sahada genellikle dengeli durmaya çalışan bir Beşiktaş gördüysek de zaman zaman ciddi sayılabilecek bir iki pozisyon vermediler de değil. Neyse ki kalelerinde hemen her maç çizgisini bozmadan güvenle oynayan Mert Günok vardı ve iki kritik kurtarışla takımı maçta tuttu. Kaleden Gedson Fernandes’e uzanan alanın kontrolü savunmacılarca layığınca kontrol edildi ilk devrede. Ancak Fernandes’in önünde oynayan Rafa Silva, Muçi, Rashica ile Immobile’nin performansları için benzeri ifadeleri kullanmak mümkün değildi.
Ön alandaki bu dörtlü kendilerine ulaştırılan ya da öyle ya da böyle kaptıkları topları kolayca kaybedince ciddi hücumlar organize edemedi Beşiktaş. Özellikle ön alan oyuncuları ciddi anlamda mecalsiz görünüyordu. Etkili değildi Beşiktaş ve bu durum tehlikeye açıklığı da beraberinde getiriyordu.
Değişiklikler geldi ama...
Bir şeyler yapılmalıydı Ola Gunnar Solskjaer ikinci devre de... Peş peşe değişiklikler geldi ancak Immobile, Rafa Silva, Ernest Muçi yerine giren Semih, Salih, Joao Mario şimdiye kadar maçlara belirgin bir etki koyamamışlardı ki bu maça koysunlardı! Yani beklenti birilerinin bir şey yapmasıydı ama kimse hiçbir şey yapamıyordu. Kaç sezondur sık sık idari ve teknik hattını değiştiren, tutarlı politikalar tasarlayıp onları hayata geçiremeyen Beşiktaş’tan bundan daha fazlasını beklemek hayalcilik olurdu. Yani o gösterişli Athletic Bilbao maçı özel bir örnek olarak tarihin sayfalarında yerini almış oldu.
BURAYA KADAR-ORHAN YILDIRIM
Avrupa’da sürpriz galibiyetlere imza atan Kartal, Hollanda’da uçamadı. Twente önünde etkisiz kalan temsilcimiz, sahadan mağlup ayrılıp bir hedefinden daha uzaklaşmış oldu. Maç boyunca takım oyunundan uzak kalan Solskjaer’in ekibi vasatı aşamadı. Ev sahibi takım savunma hatasından bulduğu tek gol ile istediğini almasını bildi.
Korkarsan olmaz
İki takım da, kontrollü oyunu tercih ettiler. Risk almadılar. Önce gol yememe üstünde durdular. Kontrataklar ile skor üretme peşinde koştular. İlk yarıdaki bu durum yavan futbol izlettirdi. Silva, Gedson ortadan bireysel çabaları ile öne çıkmaya çalıştılar. Kanatlarda görev yapan Rashica ile Muçi vasatı aşamadı. Masuaku ataklara destek oldu. Svensson tam aksi görünümde kaldı. Hollanda temsilcisi, mutlak galibiyet için sahaya çıksa da, etkili olamadı. Genelde orta alan mücadelesi oldu. Ne göze hoş gelen oyun, ne de heyecan veren mücadele oldu. Bu devre golün de çıkmaması sıkıntı yarattı. Ürkek, korkak kısır futbol zevk vermedi.
İkram gol
Solskjaer, ikinci yarı hamleler yaptı. Skoru tutup öne geçme adına plan yapsa da, tabelaya yansımadı. Özellikle orta alan ile hücum bölgesinde yol ayrımı yaşandı. Takım çakılı oynadı. Oyunu çift yönde oynama yetersizliği pozisyona girilmesine engel oldu. Kartal, 76’da topu ağlarında gördü. Svensson ile Al Musrati anlaşmazlığında kaybedilen topta, Rots ikramı geri çevirmedi: 1-0. Basit gol ile geri düşen ekibimizde panik başladı. Kalan bölümde, Gedson’un sürüklediği ataklar, kalabalık savunmaya takıldı. Masuaku’nun serbest vuruşunda kaleci gole izin vermedi.
BİLBAO MAÇINDAKİ FUTBOLA NE OLDU- BİLAL MEŞE
Beşiktaş'ın sezon başlangıcını düşünün, bir de bugünlere bakın. Zirve çoktan kaçmış, Kartal'ın sarılacağı iki dal kalmış. Birincisi UEFA Avrupa Ligi, diğeri Türkiye Kupası.
Yeni sezona 5-0'lık Süper Kupa zaferiyle start veren Kartal, Galatasaray derbisine kadar müthiş bir ivme yakaladı. Ne var ki bu çıkış, Kasımpaşa yenilgisiyle noktalandı. Bu şok mağlubiyet tüm öngörüleri alt üst etti!
Teknik direktör konusunda da gel gitler yaşayan Kartal, zifiri karanlık tünelin ucunu görmeyi bir kenara bırakın, zirveden uzaklaştıkça uzaklaştı!
Teknik adam problemini son dakikada çözen iş başındaki yönetim, Ole Gunnar Solskjaer’e takımı teslim ederken, camia yeniden takıma sarıldı. Nitekim Athletic Bilbao maçında müthiş futbol ve harika skor, o kaybolan umutları biraz olsun filizlendirdi!
Herkes 'tamam, bu çıkış sürer' dedi, demesine de Kartal, Antalya'da hem futbol, hem de skor olarak bir kez daha yere çakıldı!
Solskjaer, “Bu kadar ağır oynamamalıyız" diyerek şaşkınlığın dile getirdi. Valla biz çok şaşırmadık, Kartal'ın fotoğrafı bu! Hep dedik, Van Bronckhorst giderken arkasında 'enkaz' bıraktı, zamanının çoğunu izin yapmakla geçirdi! Bir de kadro yapılanmasındaki skandal hatalar, bu negatif görüntünün temel taşlarındandır!
Valla, Süper Lig'de özellikle fizik kondisyondan yoksun Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi'nde tam tersi bir oyun ortaya koyuyor. Bir takım bu kadar nasıl değişkenlik gösterebilir, adını siz koyun!
İşin özeti, sıkça kullandığım atasözümüzü yineliyorum: "Görünen köy, kılavuz istemez."
Dileriz takviyeler işe yarar. Zirve uzak olsa da belki Kartal klasmana girer. O da zor ama dilerim yanılan ben olurum!
HAKEM İÇİN RAHAT BİR MAÇ- DENİZ ÇOBAN
Twente - Beşiktaş maçının Polonyalı ünlü hakemi Szymon Marciniak, kendisi ve ekibi açısından rahat bir maçı geride bıraktı. Zorlanacağı hiç bir pozisyonla karşılaşmadı. Oyuncular işini zorlaştırmadı. Kararlarına saygı gösterdiler. Sahip olduğu önemli kariyerin güveni davranışlarına yansıyor ve müthiş bir özgüvenle maç yönetiyor. Bu da işini fazlasıyla kolaylaştırıyor.
Maç boyu karar standardı yüksekti. Maçta tartışılacak bir ceza sahası pozisyonu yaşanmadı. Polonyalı hakem 5 kez sarı kartına başvurdu, 4’ü Beşiktaşlı oyuncular içindi. 1 sarı kartı hariç diğer kartlarında haklıydı. Son düdüğü çaldığında maçın gidişatını etkileyecek bir hataya imza atmamıştı. Sorunsuz bir maç tamamladı.