Beşiktaş - Bodo/Glimt'e yenildi, kupaya veda etti! Maç sonu çok konuşulacak sözler

UEFA Avrupa Konferans Ligi D Grubu'ndaki dördüncü maçında Beşiktaş, sahasında Bodo/Glimt'i ağırladı. Siyah-beyazlı ekibin kötü gidişatı bu maçta da devam etti.

BURAK YILMAZ’IN BODO 11’İ

Beşiktaş Teknik Sorumlusu Burak Yılmaz, pazar günü Süper Lig’de deplasmanda oynanan Antalyaspor karşılaşmasına göre 4 değişikliğe gitti. Siyah-beyazlılar maça kalede Mert Günok; savunmada Valentin Rosier, Eric Bailly, Necip Uysal, Bakhtiyor Zaynutdinov; orta sahada Amir Hadziahmetovic, Alex-Oxlade Chamberlain, Gedson Fernandes; forvette ise Milot Rashica, Jackson Muleka ve Cenk Tosun 11’iyle maça çıktı.

ABOUBAKAR SON ANDA KADRODAN ÇIKARTILDI

Karşılaşma öncesinde ilk 11’de adı yazılan Beşiktaş'ın golcü oyuncusu Vincent Aboubakar, maça dakikalar kala kadrodan çıkarıldı. Siyah-beyazlı ekibin Kamerunlu golcüsü Vincent Aboubakar, takımla ısınmaya çıkarken arka adalesinde yaşadığı ağrıdan dolayı mücadelenin ilk 11’inden çıkarılırken yerine Cenk Tosun kadroya dahil oldu.

MOUMBAGNA’YI DURDURAMADIK

Siyah-Beyazlılar, 2 farktan geri dönmeye çalışsa da mücadele konuk ekibin 2-1'lik üstünlüğü ile sona erdi. Bodo/Glimt'in golleri 38. ve 49. dakikalarda Faris Pemi Moumbagna'dan gelirken Beşiktaş'ın tek golünü 64. dakikada Tayfur Bingöl kaydetti.

BRUGGE'ÜN KAZANMASIYLA ÜMİTLER TÜKENDİ

İstanbul'da Bodo/Glimt'e 2-1 mağlup olmasıyla ümitleri iyice azalan Beşiktaş, grubun diğer maçında Club Brugge'ün Lugano'yu yenmesiyle birlikte şansını tamamen yitirdi. Belçika ekibi, sahasında ağırladığı Lugano'yu 2-0 mağlup ederek puanını 10'a yükseltti. Grupta 1 puanı bulunan Beşiktaş'ın ilk 2 için Brugge'ü yakalama şansı kalmazken 7 puanla ikinci sıradaki Bodo/Glimt'in 6 puan gerisinde ve rakibine iki maçta da mağlup olması, gruptan çıkma şansının tamamen yitirilmesine neden oldu.

BURAK YILMAZ’A TEPKİ

Öte yandan Beşiktaşlı taraftarlar karşılaşma öncesinde teknik sorumlu Burak Yılmaz aleyhinde tezahüratlarda bulundu. Beşiktaş’ın Bodo / Glimt’i konuk ettiği karşılaşma öncesinde Beşiktaş Teknik Sorumlusu Burak Yılmaz, taraftardan tepki gördü. Siyah-beyazlı taraftarlar, takımların ısınma hareketlerini gerçekleştirdiği sırada ‘Burak Yılmaz’ı istemiyoruz’ şeklinde bir süre tempo tuttu.

Sezon başından bu yana kötü gidişatı devam eden Beşiktaş’ın Bodo’ya yenilip Avrupa’ya da veda ettiği maçı Fanatik yazarları köşe yazılarında değerlendirdi. İşte o yazılar…

ÖNCE HOCA SONRA YÖNETİM KAYBOLDU - CEM DİZDAR

Yetenekli bilinen oyuncu sayısı ne kadar çok olursa olsun futbol kolektif bir oyundur ve dağınıklığa tahammülsüzdür. Beşiktaş görece daha yetenekli oyunculara sahip görünse de ilk yarı boyunca daha etkili girişimler hep Bodo’dan geldi. Beşiktaş’ın hücum girişimleri ise o çok sevilen ‘Orta’lara kurban gitti. Ortalamayı denediler ve sürekli yanıldılar! Savunmadaki tedirgin halleri bir yana öne çıktıkları anda da Cenk Tosun’a ulaşmaları mümkün olmadı. Cenk’in de takıma katılmak için fazlaca gayret gösterdiğini söylemek zordu. Oysa Bodo pratikti. Kale alanını gözlüyor ve kaleye ‘Altı pas içinden’ ulaşmaya çalışıyorlardı. Bunu ilk devre bir kez başardılar da... Burak Yılmaz, ikinci devreye Rosier yerine Onur Bulut’u göndererek başladı ama takımı ikinci golü de Onur’un boşalttığı alandan yedi. Bu da Beşiktaş’ın ligin başında bu yana görünen organizasyon sorunlarının tezahürlerinden sadece biriydi. Sezon başında da devamında da Beşiktaş futbolun talep ettiği düzeni tutturamadı. Ancak kimi maçlarda öncelikle rakiplerin güçsüzlüğü ve buna bağlı örneğin Vincent Aboubakar ya da Mert Günok gibi oyuncuların kişisel gayretiyle kazanınca sorunlar ‘Görünmez’ sanıldı. Ama futbol buna izin vermez. Önce teknik direktör kayboldu ardından yönetim!

ÇOCUKLARI BOŞA HEVESLENDİRMEMELİ!

Ve son bir soru. Elbette Burak Yılmaz ve teknik ekibe... Semih Kılıçsoy, Yakup Arda Kılıç, Demir Ege Tıknaz ve Emirhan Delibaş dün akşam mevkilerinde oynayanların gerçekten çok mu gerisindeler? Eğer öyleyse Beşiktaş’ın yakın tarihteki geleceği gerçekten zor. Önceki akşam izlediğim Benfica’yı duman eden Real Sociedad’ın ilk 11’deki 7, yedekteki 12 futbolcusundan 9’u öz kaynak düzeninden yetişme! Ülkede bunu yapmaya en yakın takım olarak bilinen Beşiktaş, Sociedad’a benzer şeyler yapamayacaksa çocukları boşa heveslendirmemek gerek.

BİR ZAHMET CEVAPLARI BEKLİYORUZ - ALİ ECE

Bu sezonki Beşiktaş, bundan yıllar sonra spor yönetimi derslerinde ibret olsun diye okutulacak bir vaka: 15-20 milyon Euro harcayıp bir önceki sezondan daha kötü bir takım nasıl kurulabilir? Ligde kısa süre içinde havlu attıktan sonra Konferans Ligi’nde Bodo, Club Brugge ve Lugano’nun olduğu grupta 4. maçın sonunda nasıl 1 puan ile sonuncu sırada yer alınabilir? Şenol Güneş gibi kulübün 120 tarihindeki en başarılı hocalarından birisi yerine daha önce hiç teknik direktörlük deneyimi olmayan birisi göreve getirilebilir? Saiss gibi üst düzey bir stoper yerine kariyerinde stoperde 5 maç bile iyi oynamamış Amartey transfer edilerek savunma hattının daha iyi olabileceğini kim, nasıl ve neden düşünür? Beşiktaş nasıl Konferans Ligi’nin en fazla gol pozisyonu veren takım olabilir? Bunda sorumluluğu olan yöneticiler varsa nasıl yeniden Beşiktaş’ın yönetmeye aday olabilirler? Bu kadronun kurulmasında hiçbir etkileri yoksa yazın ne iş yapmışlardır?

AKLIYLA ALAY EDİLİYOR

Bu berbat tablodan sonra mevcut görevlilerden birisi çıkıp özeleştiri yapmayacak mıdır? Beşiktaş kulüp tarihinde hizmet etmiş en zeki iki insandan birisi olan Sergen Yalçın’a yine kurtarıcı misyonu yükleyip mucizevi bir başka şampiyonluktan sonra bir dahaki sezon tarihsel yapısal bozukluklardan sonra bir kez daha bozuk para gibi harcayacak mıdır? Beşiktaş taraftarının aklıyla alay edilmeye devam edilecek midir?

LOSERTAŞ DEĞİL; VİZYONLU BEŞİKTAŞ! - GÖKMEN ÖZCAN

Beşiktaş, ligin ardından Avrupa'da da havlu attı, Bodo mağlubiyetiyle Kasım ayında hedefsiz kaldı. Sezon başındaki yanlış kadro planlaması, daha ilk yarı bitmeden 120 yıllık camiayı mental anlamda tüketti. Geçen sezonki kadronun üzerine yapılacak 3-4 net kaliteli hamleyle her şey bambaşka olabilirdi ancak yaklaşık 50 milyon Euro maliyetli 10 transfer yapıldı, kağıttan kule ilk rüzgarda yıkıldı. Şenol Güneş sonrası geçiş sürecinde görevin Burak Yılmaz'a verilmesi çok hatalı bir karardı. Burak hoca ne kadar da iyi niyetle çalışsa, gecesini gündüzüne de katsa mevcut tabloda değiştirebileceği bir durum yok. Çünkü tecrübesi bulunmuyor. Bu görevi devraldığında kendisine hata yaptığını en başta söyleyenlerden biri de benim. Ancak Şenol Güneş'in isteği doğrultusunda böyle bir yola girildi, finali çıkmaz sokak oldu. Hem Beşiktaş hem de Burak Yılmaz yıprandı.

EN DOĞRU TERCİH SERGEN YALÇIN

Serdal Adalı, başkanlık için 3 Aralık'taki seçimde aday olduğunu açıkladı. Hasan Arat, yarışta olacak. Mevcut yönetimin futbol şube sorumlusu Emre Kocadağ'ın da Ahmet Nur Çebi'nin çekilmesi sonrası aday olması bekleniyor. Mevcut tabloda en çabuk şekilde toparlanmak için kısa vadeli planlar yapılması gerekiyor. Beşiktaş'ın, yabancı bir hocaya tanıyacak zamanı da yok. Adaylığı konuşulan 3 ismin de listesinde adı geçen Sergen Yalçın, kısa sürede toparlanmak için en pragmatik çözüm olur. Evet, Sergen hocanın son Avrupa performansı, beklentileri karşılamadı ama Slaven Bilic'in de söylediği gibi Beşiktaş için Süper Lig ekmek, Avrupa ise tatlı demek. Sergen Yalçın; takımı silkeleyip ayağa kaldıracak, taraftarı kenetleyecek, yönetime güven verecek, gerektiğinde çizgi dışına çıkıp rakip camialar ve kurumlarla mücadele edebilecek bir isim. Siyah-Beyazlı camianın şu anda bunlara çok ihtiyacı var.

TAKIMIN YARISI GİDEBİLİR...

Yeni yönetimin devre arasını efektif bir şekilde kullanması gerekiyor. Ocak ayında, 2024-25 sezonu için adımlar atılmaya başlanmalı. Beklentilerin altında kalan oyuncular, süratle elden çıkarılmalı. Bodo maçı gösterdi ki ara transfer döneminde takımın yarısıyla yollar ayrılsa kimse şaşırmaz. Hem maddi hem de manevi anlamda güçlü bir yönetim, tüm sorunların üstesinden gelebilir. Camiaya umut olabilir. Bunun için doğru hoca ve devre arasında doğru planlama çok kritik olacak. Beşiktaş'ın içinde bulunduğu bu durum, kanıksanamaz. Türk Futbolu'nun ulu çınarına loser'lık değil, güçlü ve vizyonlu olmak yakışır.

ELLERİ BOMBOŞ - ORHAN YILDIRIM

Beşiktaş’ın üstünde resmen kara bulutlar dolaşıyor! Ligde ikram maçlar, hakemler kenar yönetim ve oyuncu hataları ile zirvenin gerisinde kalan Kartal, Avrupa arenasında hayal kırıklığı yaşadı. Gruptan çıkma adına kritik Bodo sınavına çıkan Siyah-Beyazlılar; Norveç ekibini de mutlu etti. Sezonun daha ortası olmadan hedeften büyük sapma yaşayan Beşiktaş, Türkiye Kupası dışında amaçsız kaldı.

ATAMAYANA ATARLAR

Futbolun genel kuralı devreye girdi. Kartal maça iyi başladı. Baskı kurdu. Pozisyonlar yakaladı. Aboubakar’ın ısınırken sakatlanması handikap oldu. Bailly’nin çıkması savunma dengelerini bozdu. Atak üsüne atak yapıp gol gelmeyince stres oldu. Norveç ekibi ilk kaleye 38’de geldi. Moumbanga, topu ıskaladı, bacağına çarpan top ağlara gitti. Hani top da sevecek isteyecek. Olmayınca olmuyor. İşler bir ters gitmeye görmesin, öyle kolay kolay düzelmiyor.

Bodo’nun santrforu ikinci yarı başında göstere göstere farkı ikiye çıkardı. Tribünlerin teknik patron Burak Yılmaz ve oyunculara haklı tepkisi maçın önüne geçti. Tayfur’un 64’te attığı şık gol maça yeni hava ve heyecan kattı. Umutlanan Siyah-Beyazlı ekip; oyunu tamamen rakip alana taşıdı. Final vuruşlarında sıkıntılar olmasa, öne geçecek goller de gelecekti. Ancak ortaya konulan mücadele bunu gerçekleştirmeye yetmedi. Evinde galip gelemeyen Kartal, grupta son sıraya demir attı.