Andreas Beck'ten Beşiktaş ve Ricardo Quaresma itirafı

Beşiktaş'ın eski futbolcularından Andreas Beck, Türkiye günlerine dair açıklamalarda bulundu.

İKİ ŞAMPİYONLUK KAZANDI

2015-16 ve 2016-17 sezonunda Beşiktaş'ın kazandığı şampiyonluklarda önemli rol oynayan Alman sağ bek oyuncusu, siyah-beyazlı kulüpte çıktığı 76 maçta 1 gol 4 asistlik performans göstermişti. Beck, son olarak Belçika'nın Eupen takımında forma giydi ve 2022 yılında futbol kariyerini noktaladı.

ALMAN BASININA KONUŞTU

Beşiktaş'taki kazandığı iki şampiyonluk, Ricardo Quaresma ile olan ilişkisi ve Türkiye'nin kendisine kattıkları hakkında Alman basınından RG'ye konuşan Andreas Beck'in açıklamaları şu şekilde:

"BEŞİKTAŞ'TA DEĞİŞTİM"

“Kendimi tek tip bir oyuncu olarak tanımlayamam çünkü kariyerim boyunca çok değiştim. Çok hafif ve dayanıklıydım. Beşiktaş'a 28 yaşında gittiğimde oyun tarzımı değiştirdim, farklı bir oyun tarzım vardı; çok fazla orta yapıyordum, kanatta bir aşağı bir yukarı koşuyordum, çok güvenilirdim. İster Şampiyonlar Ligi maçı ister antrenman maçı olsun, 7/10 ya da 8/10 yapacağıma güvenebilirdiniz. Ne alacağınızı biliyordunuz. Kariyerimin ilerleyen dönemlerinde daha fazla tecrübe kazandım ve daha ağır, daha zeki ve daha olgun oldum. Oyunu farklı gördüm ve İstanbul'da daha topa sahip olma ağırlıklı bir stile geçip iki şampiyonluk kazanabildim"

"QUARESMA'YA İHTİYACIM VARDI"

Hiçbir zaman çok dripling yapan bir adam olmadım ama çok koşabiliyordum, çok taktiksel ve esnektim, ayrıca savunmaya ve orta saha oyuncularına liderlik edebiliyordum. Önümde Ricardo Quaresma ve Carlos Eduardo gibi biriyle oynamayı seviyordum. Kanatta tek başına oynayan bir kanat bekine benzemiyordum, birlikte oynayabileceğim birine ihtiyacım vardı.”

"TÜRKİYE UÇLARDA YAŞIYOR"

“Almanya'da taraftarların sizi desteklediği, sizinle birlikte büyüdüğü, 360 derecelik bir kültüre sahip olduğunuz ve değerinizi bu futbol deneyimi üzerinden yarattığınız dengeli bir kültür var. Türkiye farklı, daha sert bir sevgi var, daha talepkar, aile dostu değil ve bazen tehlikeli. Daha tutkulu olmanız gereken bir zihniyet var. Ayrıca daha fazla sevgi görüyorsunuz ama aynı zamanda performans göstermediğinizde ya da kaybettiğinizde daha fazla nefret de görüyorsunuz. Almanya daha çok yönlü, Türkiye ise daha uçlarda yaşıyor. Oraya 28 yaşındayken gittiğim için çok mutluyum çünkü gençken bu uçları deneyimlemek o kadar da keyifli."

"GURUR DUYUYORUM; TÜRKİYE"

“Neredeyse 20 yıldır profesyonel olmak, bu seviyede olmak ve her oyuncuyla rezonansa girmek, bu beni gururlandırıyor. Bu hayatın sizden ne istediğini biliyorum, basın ve her gün rekabet, bu yüzden az sakatlıkla uzun bir kariyer yapmak, bu tür bir ortama bu kadar dayanıklı olmak beni çok mutlu ediyor. En gurur duyduğum başarılarımdan biri de en iyi zamanlarımda Türkiye'ye gidip orayı temsil etmek, 28 yaşında İstanbul'a gitmek ve Beşiktaş ile iki şampiyonluk kazanmak. Büyük bir riskti ama başardık ve harika zaman geçirdik.”