Beşiktaş'ta başkan adayları Serdal Adalı ve Hüseyin Yücel, açıklamalarda bulundu: Sergen Yalçın sözleri!
Beşiktaş'ın seçimli olağanüstü genel kurulundaki başkan adayları Serdal Adalı ve Hüseyin Yücel, canlı yayında karşılıklı açıklamalarda bulundu. Gündemdeki birçok konuya değinen adaylar, teknik direktörlük konusunda da Sergen Yalçın'ın durumuna ilişkin önemli ifadeler kullandı.
Beşiktaş'ta seçimli olağanüstü genel kurulda başkan adaylığını açıklayan Serdal Adalı ve mevcut başkan Hüseyin Yücel, Ekol TV'de canlı yayında karşı karşıya geldiler. İki aday, seçim öncesi önemli açıklamalarda bulundu.
Haberin Devamı ›
Serdal Adalı: Şu görünen ortamda ilk önce geçmişten gelen hep günlerdir konuşulan, Beşiktaş'a hiç yakışmadığı halde bir türlü gündemden düşmeyen herkesin malumu bir ödeme programı var. Bir önce onları ödeyeceğiz ki normal Beşiktaş'ın yönetimiyle ilgili yapmamız gereken sadece futbol takımı yok, Beşiktaş koskocaman bir camia ve koskocaman bu camia, Türkiye'nin bana göre en büyük camiası son 1 aydır maalesef hiçbir Beşiktaşlının hoşnut olmadığı bir kaos ortamı yaşıyor.
Serdal Adalı: Zaten planlaması yapılmış vaziyette. Parayı yollayacağız, oradan ödenecek. Yani kaos ortamının bir an önce şu Beşiktaş'ın üstünden kalkması lazım. Tabii ilk önce bizim seçim atmosferinde ne yapacağız, projeniz nedir gibi söylemlerin haricinde bizim ilk önce şu kaos ortamını, neden olduğunu, nasıl olduğunu bir camiaya... Tabiri güzel olmayacak ama yaşadığımız rezilliklerin sebebini öğrenmek istiyorum. Biz yıllarca Beşiktaş camiasında hiç bugüne kadar böyle bir şey yaşamadık, kriz de yaşamadık. Beşiktaş'ın adıyla yan yana gelmeyecek tabirleri yaşadık, izledik. Bence ilk önce şu kaos ortamına sebepleri yine eskisi gibi halının altına süpürmektense bunları bir temizleyip... Bu, benim için de geçerli. Hüseyin Bey'in de bundan sonra seçilirse önüne gelmemesi için, rahat çalışması için... Benim için de aynısı geçerli.
Haberin Devamı ›
Serdal Adalı: Hüseyin Bey, bu 15-20 günlük sürede tabiri caizse hiçbir şeye karışmadan bekledi. İşin esprisidir ölü taklidi yaptı dedim. Hiçbir şeye karışmadan o şekilde bekledi. Madem bir araya geldik bunları çok açık bir şekilde konuşup çözmemiz lazım.
Hüseyin Yücel: Ertesi gün ilk ne yapacağım? İlk önce iki rekat namaz kılacağım. Sonra kızlarımla, eşimle vakit geçireceğim. Akşamına da yönetim kurulunu toplayacağım. Görev dağılımlarını bildireceğim. İlk etaptaki en büyük sıkıntımız mali. Bununla ilgili uzun uzadıya toplantılar yapıp da bir karar bağlamaya gerek yok. Neyin ne olduğu belli. Zaten işin içinden geliyoruz. Neye ihtiyaç olduğunu gayet iyi biliyoruz. Yönetim kurulunda görev dağılımı yapıp işe koyulacağız. Bir an önce kolları sıvayıp işe koyulacağız.
Haberin Devamı ›
Hüseyin Yücel: Sayın Serdal Adalı'nın söylemleri oldu kalkışma gibi. Herhalde ben, en demokratik darbeci oluyorum bu durumda. Seçim kararı almayıp mayıs ayına kadar 6 aylık bu yüce makamı devam ettirebilirdim ki yönetim kurulundaki arkadaşlarımızın birçoğu 'devam edelim, devam edelim, devam edelim' dedi. Ben, rica ettim hepsinden. Devam etmek istemediğimi, topal ördek olarak devam edemeyeceğimizi, başkan istifa ettikten sonra bizim de aslında görevi bırakmamız gerektiğini ama biz görevi bıraktığımız takdirde Beşiktaş'ın kayyuma kadar gidecek bir süreç içerisinde kalacağı için biz bu işin elin altına elimizi, kolumuzu, bütün vücudumuzu koyduk. Ben bir yere gitmiyorum dedim ama camiadan, genel kuruldan güvenoyuna ihtiyacım var. Darbe yapan adam, kalkışma yapan adam herhalde ertesi gün olağanüstü seçim kararı almaz diye düşünüyorum.
Serdal Adalı: Ben, hiç öyle bir şey demedim. Başkana Sayın Hasan Arat, Beşiktaş'ta hiç kimse kalkışma yapamaz dedi. Ben o kadarını dedim yani. İşin gerçeğinde de tabii dışarıdan duyduğumuz şeyler var. Bunun cevabını Hüseyin Bey verecek. Kulaktan doğma şeyler doğrudur, yanlıştır ama istifa sürecinde elbette tüm camianın duyduğu şöyle oldu, böyle oldu kısımlarını ben de biliyorum. Benim duyduğum darbe mi denir artık ona ne derse yönetimin içinde bir bölünme olduğu, Hüseyin Bey'in yardımcı olduğu konularda artık yardımcı olmama kararı olduğu, bunda da ya Hasan Bey'in istifa etmesini yoksa Hüseiyn Bey'in daha fazla para vermeyeceği konusunda kaynaklanan bir sıkıntı yaşandığını biliyorum ben. Kaldı ki öyle. Son aylarda ödenmeyen maaşlar, futbolcu ödemeleri olsun Hasan Bey'in istifa ettiği haftadan sonra Fenerbahçe maçı öncesi ödenmeye başladı. Madem öyle bir şey yoktu 2 aylık ödemeler bekletildi? İnsan tabii bunları görünce ister istemez söylenenlere inanıyor. Ben de inanıyorum yani.
Haberin Devamı ›
Hüseyin Yücel: Başkan istifa etmeden 2-3 gün önce yönetim kurulu toplantısı yaptı. Yönetim kurulu toplantısında, 'Mayıs ayındaki olağan seçimde kesinlikle aday değilim arkadaşlar' dedi. Akabinde, 'Ama sağlığım çok iyi değil, yerinde değil. Zar zor görevimin başında yer alıyorum. Bunu da bilmenizi isterim. Eğer yarın öbür gün mayıs ayını beklemeden herhangi bir istifa sürecime girersem burada bulunan bütün yönetim kurulu arkadaşlarımdan söz almak istiyorum Hüseyin'in yanında duracaksınız, Hüseyin'e destek olacaksınız' dedi. Bu açıklamayla kalkışma, darbe çok tezat birbirine. Saçma sapan bir hikaye.
Haberin Devamı ›
Serdal Adalı: Siz yönetim kurulunda Sayın Hasan Arat'a, 'Ya azad et ya abad et' dediniz mi demediniz mi?
Hüseyin Yücel: Dedim. İçeride çok karışıklık vardı. Özellikle spor tarafında... Özelikle Samet Hoca ve Brad Friedel konusunda... Ümraniye'de iki taraf var. O gün de baş başa bir toplantı yapmadık. Kalabalık bir yerde toplantı yaptık. Hatta daha sonra kendi aramızda da görüştük, konuştuk. Başkana şunu söylemeye çalıştım; icraat yapmamız gerekiyor yani eğer Brad'e teslim edeceksek Samet Hoca'yı oradan almamız gerekiyor, eğer Brad'e teslim etmeyeceksek Samet Hoca'ya bırakmamız gerekiyor. Ben da bu işi sürdüremiyorum ve ya azad et ya abad et dedim. Akabinde de şöyle oldu; başkanla istifa etmeden 2-3 gün önce Futbol A.Ş.'den istifa etti ve futbolu artık komple sana bağlıyorum dedi, Brad ve Samet'ten artık sen sorumlusun kendi ekibini kur, ona göre yönet dedi. Hatta benim ilk icraatım Brad'i Macaristan'daki Maccabi Tel Aviv maçında yollamamak oldu. Dedim ki Brad artık gidemez. Sportif direktörlükten çıkıyor ve oyuncu satışlarıyla ilgilenecek. Artık bu işe karışmasın Samet Hoca gitsin dedim.
Hüseyin Yücel: O gün, Onur Göçmez istifa ediyordu. Sayın başkan benden rica etti, kendisi de aradı. Temiz bir sayfa açacağımızı söyledi. Brad olmayacak dedim. Mantıklı bir şekilde yöneteceğiz dedim ve istifadan geri çağırdık. Azad - Abat konusuna gelelim. Maccabi maçından sonra, Kaan Bey ve başkana telefon açtım. "Yarın sakın istifa etmeyi dahi aklınızdan geçirmeyin, istifa edilecek bir ortam yok, aksiyon almamız gerekiyor. Hocayı göndereceğiz. Sergen Hoca ile görüşelim" dedim. Başkan bana direkt talimat verdi ve Sergen Hoca ile görüş dedi. Bu işi bir şekilde çözelim dedi. Ertesi gün ne olduğunu bilmiyorum.
Serdal Adalı: Hasan Arat'ın bugüne kadar istifa etmemesi de çok enteresan. Başkan istifa etmeden bir gün önce de konuştum. Divan başkanlığına gittim. Çok detayını bilmiyorum. İstifaya çok şaşırdım. Öyle bir havası da yoktu.
Hüseyin Yücel: Ben dahil 14 yönetim kurulu üyesi var. Neden o gün istifa ettiğini biliyorsa lütfen bağlansın ve anlatsın.
Serdal Adalı: Görüştüğünüz belli. İyi şeylerin hepsi Hüseyin Bey'in, kötü şeyler Hasan Bey'in. Bana göre öyle bir şey yok.
Hüseyin Yücel: Hiç öyle bir şey söylemedim.
Hüseyin Yücel: YSK başkanını ziyaret etmişsiniz. Ne alaka, biz siyasi parti değiliz. Biz belediye seçimine girmiyoruz ki.
Serdal Adalı: Çok kötü bir yerden bağladın. Sana da tavsiyem, Ankara'ya gittiğinde ziyaret et. Çok iyi bir Beşiktaşlı.
Serdal Adalı: Gayet güzel karşıladı beni. Resmen adaylığımı açıklamamıştım daha. Adayım dememiştim. Resmi olarak açıklama yoktu. Girdik, gayet güzel karşıladı Hüseyin başkanımız kulüpte. İlk sorduğum, "Nasıl oldu?" Hüseyin Bey, "Oldu" dedi. "Nasıl müsaade ettiniz, neden bıraktı Hasan Bey?" bunları konuştuk. Bunlardan sonra, "Ağabey sen seçilirsen benim param ne olacak?" dedi. Ben, "Kimsenin parasının üstüne yatma niyetim yok" dedim. Şakalaştık da. Ben bu camiada, sokaktan geçen birisi değilim. 10 senedir her yönetimi takip eden, içinde olduğum dönem var. "10 milyon Euro'yu hibe edeceksin" dedim. Onunla şakalaştık. "Tamam" dedi. "600 Bin var" dedi, onun ödemesini sordu. "Sermaye artışı yaptıktan sonra paramı alma planı yaptım" dedi. Seçilirsem, sermaye artışı yaparım ama tamamı için söz veremem dedim. O konuyu da öyle kapattık.
Hüseyin Yücel: Parasal konularla ilgili fikir jimnastiği yaptık. Serdal Adalı burada sürekli bir algı peşinde! Diğer taraftan ikinci başkanlık teklifinde bulundu. Onun söylemine karşılık olarak, "Ya olur mu, o zaman sen gel ikinci başkanım" ol dedim. O da güldü, "Olur mu böyle şey?" dedi, sonra ayrıldık.
Hüseyin Yücel: Bizim yoğurt yiyişimiz farklı. Camia, birleşmenin iyi olacağını düşünüyor. 1+1 her zaman 2 etmiyor. Burada da olmayacağından eminim. Ben kaybedersem, destek vereceğimi söylüyorum. İçeride bulunan 10 milyon Euro'yu bağışlayacağım.
Serdal Adalı: Zaten bağışlama sözün var.
Serdal Adalı: Verdin mi 10 milyon Euro?
Hüseyin Yücel: Verdim, 13 milyon Euro verdim. Soruyorsunuz, cevap veriyorum.
Serdal Adalı: Zaten vereceğim, hibe edeceğim dedi.
Hüseyin Yücel: Geldiğimiz noktada kulübün dönebilmesiyle ilgili 35 yakın rakamlar... Para konuşmayalım.
Serdal Adalı: Konuşmayalım, konuşacaksam başka söyleyeceklerim olacak.
Serdal Adalı: Sana bir teklifim var. 600 milyon lira yollayayım bankaya, sen al paranı. 10 milyon Euro'yu da hibe ettin, edeceksin. Geriye kalan alacağını da nasıl istiyorsan vereceğim sana, kapatalım.
Hüseyin Yücel: Para konuşmayalım da mayısa kadar 50 milyon Euro'yu buldunuz mu?
Serdal Adalı: Bu para işlerini bitirelim. Her gittikleri yerde, 35 milyon Euro kasa kolaylığı sağladım, Halk Bankası'ndan kredi kullandım, ben yarın 600'ü yollayayım, sen al paranı. 10 milyon Euro'yu da hibe ettin zaten. Hangi şekilde kullanırsan kullan, şu para işlerini bitirelim.
Serdal Adalı: Hüseyin Bey'e yakıştıramıyorum. İstersen gel, mayıs ayında birlikte çalışalım. Şu içinde olduğumuz durumda, bu yönetimde, camiadan bana da geliyor, "Hüseyin Bey ile çalış" söylemleri ama bir senede ne oldu, niye açıklama yaptı Samet Hoca.
Hüseyin Yücel: Çıkıyorum televizyonlara, soruyorlar. Ben bugüne kadar, bu seçim sürecine girene kadar benim yaptıklarımı bilen var mıydı, başkan bile bilmiyordu. Kaan vasıtasıyla talepte bulunuyordu.
Serdal Adalı: Nasıl bir yönetim kuruluydu, kimse kimsenin ne yaptığını bilmiyor.
Hüseyin Yücel: Kimse ne olduğunu bilmiyordu, bunları kimseyle konuşmadım, hava atmadım. Sadece saymanımız Kaan Bey olduğundan, onunla bu süreci yönettik. Kimsenin kimseden haberi yok diyorsunuz, savcılığa vereceğini söylüyorsunuz.
Serdal Adalı: En ufak bir şey bulayım, vereceğim.
Serdal Adalı: Şu andaki açıkladığınız bilanço zamanına kadar, bu yaptığınız transferlerin bir tanesi hesapta yok. Divan kurulunu neden iptal ettiniz?"
Hüseyin Yücel: Onu Divan Kurulu'na sormanız lazım.
Serdal Adalı: Divan Kurulu yapsaydınız, kendinizi savunsaydınız. Divan Kurulu, Beşiktaş'ın en önemli kurumlarından biri.
Hüseyin Yücel: Ortalık yangın yeri. 29'da seçim var. 27'de Divan Kurulu... Divan Kurulu için ben pozitif cevap verdim.
Serdal Adalı: Tevfik Bey, hiç öyle bir şey söylemedi.
Hüseyin Yücel: Divan başkanı ile en son iki gün önce buluştuk. Orada bile bu konuyu tartıştık. Seçime kadar divan kurulunu yapabilir miyiz? Ben yine olumlu bir şekilde divanın yapılması için tavır koydum.
Hüseyin Yücel: Madem ben bu kadar tu kakayım neden ikinci başkanlığa beni çağırıyorsunuz?
Serdal Adalı: Şu transfer, "Ben yapmadım" şu ödeme, "Ben bilmiyorum." Sahip çıktığın 3 transfer var. İkinci başkanın "Haberim yok" diyebileceği abes bir durum. Tüzük gereği, her transferde imzanız var.
Hüseyin Yücel: Ben sorumluluktan kaçmıyorum, inkar etmiyorum.
Hüseyin Yücel: Hocayla görüştürdüler beni. FaceTime yaptık Gio ile. Hoca son derece Joao Mario'yu istediğini söyledi. Ben kanatla ilgisi olmadığını söyledim. Thierry Henry hikayesi. Akabinde başkanla görüştük, "Hoca çok istiyor, böyle olacaksa alalım" dedi. Sonuçta başkanımız, son kararı o verir. Haberim yoktu değil, tabii ki haberim vardı.
Serdal Adalı: Ben de ikinci başkanlık yaptım. Parayı ben veriyorum, kararı başkası veriyor. İlk gün de söyledim, "Nasıl müsaade ettiniz buna?" Geldiğimiz noktada, yaptığınız kötü yönetimle 100 milyon Euro'luk bir zararı var kulübün.
Hüseyin Yücel: Ben de yok diyorum!
Serdal Adalı: 40 milyon Euro bonservisler, 35 milyon Euro geçen sene ile bu sene arasındaki maaş farkı. Geçen sene 3.5 milyon Euro ödeniyormuş, bu sene 7. Etti mi size 75 milyon Euro?
Hüseyin Yücel: Yanlış o hesap. Birini netten, birini brütten almışsınız. Elma ile elmayı karşılaştırmıyorsunuz şu anda.
Hüseyin Yücel: Geçen seneki takımın net ücreti 38 milyon Euro, bu sene 58 milyon Euro. Bu 58 milyonun 11'i giden oyuncuların maaşları. Net olarak, 9 milyon Euro'luk bir artış var nette. CEO'nuzdan aldım.
Serdal Adalı: Ben de oradan aldım, başka yerden değil.
Hüseyin Yücel: Bu illegal bir şey.
Serdal Adalı: Ben de bu kulüpte Ahmet, Mehmet değilim!
Hüseyin Yücel: Sergen Hoca ile görüştüm. Başkanın istifasından önce görüştüm. Gayet pozitif bir iklim vardı. Başkanın istifası, Samet Hoca'nın açıklamaları, "Bu ortamda gelmem, başarılı olmam mümkün değil" dedi. Sonuçta Beşiktaş camiası, Ahmet, Mehmet'ten, Sergen'den daha önemli bir yerdedir. Sergen Hoca kabul eder, etmez, onu hiçbir şekilde seçim malzemesi yapmıyorum. Sene başında da Sergen Hoca ile çalışmak istemiştim, yönetim kurulundan geçiremedim. Ben görüştüğüm zaman başkan istifa etmemişti daha.
Serdal Adalı: Sergen Yalçın ile konuştuk. Kısmet olursa da bugün görüşeceğim. Benim aklımdaki plan, 6 aylık önümüzdeki dönem var. Önümüzdeki senenin takımını planlamak, moda tabiriyle, kadro mühendisliğini yapmak için. Bugünden Sergen Hoca ile masaya oturacağım. İster kulüpte, ister evinde çalışır, ister Ümraniye'de çalışır. Önümüzdeki 6 ay boyunca, gelecek sezonun planlamasını yapmasını istiyorum. Bu camiada Sergen Hoca gibi bir hocamız var. Ben onu ilk başta söyledim. Mayısa kadar Serdar Hoca ile devam edeceğim. Ama bu arada önümüzdeki sene Sergen Hoca ile... Dün ben telefonda konuştum. "Ne demek, ben Beşiktaş'ta 3 sene fırsat bulmuşum çalışmam mı?" dedi. Hiç itirazı yoktu buna.
Hüseyin Yücel: Mayıs ayına kadar Beşiktaş'ın 50 milyon Euro bulması gerekiyor. Bu finansman kaynağını nasıl karşılayacak Adalı bunu da öğrenirsek...
Serdal Adalı: Bu nasıl tavır, kimsin sen ya? Sana paranı vereyim seni bu kulüpten uzaklaştıralım. Kimsin sen, hayırdır? Parayı babandan mı, arkadaşından mı alacaksın diye soruyor muyum?
Serdal Adalı: Yönetim kurulu listesini tamamlamadım.
Hüseyin Yücel: Ben tamamladım. Feyyaz Uçar listemde değil.
Serdal Adalı: Mehmet Hoca ile görüşüyoruz. Mayısa kadar bir kanalla sözleşmesi var. Diğer 12-13 yönetim kurulu üyesini tamamlamadık ama alternatifimiz çok. Görüşüyoruz. Bunların içerisinde herkesin televizyondan tanıdığı bir hanımefendi var. Listeyi verirken tanıtmak istiyoruz. Salı günü Allah kısmet ederse tüm yönetimle birlikte onu da açıklayacağım.