Hüseyin Yücel: Daha büyük başarıların peşinden koşmak istiyoruz

Bahçeşehir Koleji, FIBA Europe Cup'ta İtalyan ekibi Reggio Emilia'yı finalde iki maçta da geçerek şampiyonluğa ulaşmıştı. Bahçeşehir Koleji'nin başkanı Hüseyin Yücel, tarihî başarı sonrası FANATİK'e özel açıklamalarda bulundu. Yücel; Bahçeşehir Koleji'nin başarısına, hedeflerine değinirken Beşiktaş'ta yeniden görev alma konusundaki düşüncelerini de paylaştı.

İşte Hüseyin Yücel'in FANATİK'e özel yaptığı açıklamalar

- Öncelikle 1 sezonu alt ligde olmak kaydıyla toplam 5 senelik projenin sonucunda FIBA Europe Cup gibi uluslararası bir organizasyonda şampiyonluğa ulaştınız. Bu başarı size neler hissettiriyor?

Her şeyden önce çok gururluyuz. Biz bu kupayı yalnızca kendimize mal etmiyor, aynı zamanda Türk basketbolunun başarısı olarak görüyoruz. Bu zamana kadar ülkemize erkek basketbol branşında yedi Avrupa kupası gelmiş, ne mutlu ki birinde bizim imzamız var. İsmimizi Anadolu Efes, Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ve Darüşşafaka gibi tarihi çok eskilere dayanan kulüplerin yanına yazdırmak bizim için büyük bir övünç kaynağı.

Elbette bunu beş yıl gibi kısa bir sürede yapmış olmak bence başarımızı daha da özel kılıyor. Organizasyon olarak genç olmamıza rağmen geçen süre zarfında neyi, nasıl yapmamız gerektiğini hızlıca öğrendiğimizi ve hatalarımızdan ders çıkarmayı bildiğimizi gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.

- Bahçeşehir Koleji'nin basketbol anlamında yurt içindeki değerli misyonuna ilişkin çalışmalarınız dikkat çekerken şimdi bu başarı sonrası uluslararası düzeyde nasıl bir yol izlemeyi planlıyorsunuz? Geçtiğimiz sezonu EuroLeague Basketball organizasyonu altında EuroCup'ta geçirdikten sonra şimdi FIBA organizasyonu Europe Cup'ta zafer elde ettiniz. Bahçeşehir Koleji, Avrupa basketbolundaki mücadelesini ne şekilde sürdürmeyi planlıyor?

Geçtiğimiz sezon oynadığımız EuroCup bizim için önemli bir tecrübeydi. Evet, belki de kağıt üzerinde istediğimiz sonuçları alamadık ama az önce de ifade ettiğim gibi organizasyonumuzun olgunlaşması açısından bize çok büyük faydalar sağladı. 2019-20 sezonundaki FIBA Europe Cup maceramızı da düşününce beş yıllık kulüp tarihimizin üçünde Avrupa kupalarında yer aldığımızı görüyoruz.

FIBA Europe Cup zaferi bizim için oldukça önemli bir adım oldu. Avrupa’da kupa kazanma hedefimizi gerçekleştirdiğimiz için çok mutluyuz ancak biz, işin henüz başında olduğumuzu hissediyor ve daha büyük başarıların peşinden koşmak istiyoruz. Büyük hayallerimiz ve büyük hedeflerimiz var. Öncelikle bu sezonki başarımızın üstüne koymak ve FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde mücadele ederek adımızdan söz ettirmeyi amaçlıyoruz. Elbette kolay olmayacak fakat gelecekte bu kupada da dörtlü finale kalmayı ve şampiyon olmayı hedefliyoruz.

- Avrupa'da basketbol, yapılan yatırımı maddi anlamda kolay kompanse edebilen bir spor alanı değil. O nedenle basketbolseverler açısından yatırımın, başarının sürdürülebilirliğine yönelik endişeler kolay kolay dinmiyor. Fakat birçok büyük markanın, kulübün de bu alanda etkin olmadan sağladığı farklı kazanımlar var. İş dünyasının önemli isimlerinden birisiniz ve ekonomik faktörleri de göz önünde bulundurarak Bahçeşehir Koleji çatısı altında bu alanda nasıl bir yol izlemeyi düşünüyorsunuz?

Doğru, basketbol aslında rasyonel olarak düşünüldüğünde maddi olarak geri dönüşü olan, mantıklı bir yatırım alanı değil. Ancak Bahçeşehir Koleji olarak zaten bu kulübü hiçbir zaman kurumumuz için bir gelir kapısı olarak görmedik. Bu kulübü kurma amacımız; gençlere ilham vermek ve Türk sporuna eğitimli, fair-play anlayışlı sporcular armağan etmek.

Şu ana kadar bu hedefimiz doğrultusunda sağlam adımlar attığımızı görüyorum. Örneğin geçen hafta oynanan U16 Türkiye Şampiyonası’na hem İstanbul hem de İzmir takımımızla katıldık. Bu ve buna benzer başarılar bizim için Avrupa’da kupa kazanmak kadar değerli. Biz bu çocuklara, bu gençlere dokunmak ve onların hayatında bir iz bırakmak istiyoruz. Altyapı faaliyetleri sabır gerektiriyor ve biz bu kararlılığı gösteriyoruz. Umarım önümüzdeki yıllarda tüm yaş gruplarında daha da iyi yerlere gelir ve Türk basketboluna hizmet etmeye devam ederiz.

- Rasyonel yanı dışında sizin, ailenizin spora ve özellikle de basketbola yönelik bir ilgisi söz konusu gibi duruyor. Aile fertlerinizin NBA maçlarına gittiğini ki özellikle BAU Washington D.C.'nin de etkisiyle Washington Wizards maçlarında gördüğümüzü hatırlıyoruz. Bu gibi örneklerle aile olarak basketbolun sizde önemli bir yeri olduğunu söyleyebilir miyiz?

Basketbolu seviyoruz. Her anında aksiyon olan, izlemesi ve takip etmesi en keyifli sporlardan biri. Washington D.C.’de bulunan üniversitemizi ziyaret ettiğimizde birkaç kez Wizards maçlarına gitme fırsatımız oldu ve oradaki basketbol ortamını çok sevdik. Ama şunu söyleyebilirim ki Bahçeşehir Koleji maçlarındaki atmosfer çok daha güzel! (Gülüyor)

- Eğitim alanında çok önemli bir yerde duruyorsunuz. Sporcuların kariyer gelişim süreçlerinde eğitim entegrasyonu, hep zor bir alan olarak görülmüştür. Fakat örnek olarak geçtiğimiz yıl Gençlik ve Spor Bakanlığı ile 300 millî sporcuya %100 burs içeren bir mutabakatı sağlamıştınız. Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumlarının yanı sıra sizin SEY Vakfı ile eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak adına çok değerli çalışmalarınız var. Sporun, sporcuların eğitim entegrasyonu konusunda sizin düşünceleriniz nelerdir?

Hem kurum hem de kulüp olarak en çok üzerine titrediğimiz noktaların başında bu geliyor. Ülkemizde ne yazık ki çocuklar belli bir noktada eğitimleri ve spor arasında tercih yapmak zorunda kalıyor ve birinden feragat ediyor. Biz de spor ve eğitimin entegre bir şekilde sürdürülebilmesi için Gençlik ve Spor Bakanlığı başta olmak üzere devletimizin farklı organlarıyla koordine bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sık sık görüşüp neleri daha iyi yapabileceğimiz konusunda fikir alış verişi yapıyoruz.

Ayrıca sizin de belirttiğiniz üzere eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak adına hem Bahçeşehir Koleji hem de SEY Vakfı olarak elimizden gelenin en iyisini yapmaya gayret ediyoruz.

- 2018-2019 yılları arasında Beşiktaş'ta Yönetim Kurulu Üyeliği ve As Başkanlık görevlerinde bulunmuştunuz. Beşiktaşlılığınız biliniyor ve ilerleyen süreçte Beşiktaş'ta yine görev almayı düşünüyor musunuz?

Çocukluğumdan beri Beşiktaşlıyım. Yönetime girmeden önce de biz hem aile hem de kurum olarak kulübümüze destek veriyorduk, yönetime girdikten sonra da bilfiil katkı verme imkanı bulduk. Ayrıca çeşitli platformlarda, sadece futbol branşında da değil, desteğimiz sürüyor. İleride ne olacağını kimse bilmez, kısmet. Ama sonuçta her yerde söylediğim gibi Beşiktaş benim çocukluk hayalim. Beşiktaşımız için en iyisi hangi şekilde olacaksa benim de gönlümden geçen odur.

Röportaj: Orçun Konaklılar