Gaziantep Basketbol'da bir başarı hikayesi

Gaziantep uzun yıllardır basketbolumuzun kalelerinden bir tanesi haline gelirken, son iki sezondaki başarı dikkatlerin daha çok üzerlerinde toplanmasını sağladı. Gaziantep basketbolunu adeta var eden isimlerden birisi Genel Menajer Boray Dai ile geçtiğimiz yıl takımın başına geçip, müthiş bir çıkış yakalanmasını sağlayan koç Tutku Açık, başarının formülünü anlattı.

Gaziantep Basketbol'da bir başarı hikayesi

Tarihi İpek Yolu’nun en renkli duraklarından biri olan “gastronomi şehri” Gaziantep’in, aynı zamanda bir basketbol şehri olma yolunda da emin adımlarla ilerlediğini söyleyen Dai, “Süper Lig’deki 11 yılımız boyunca üç büyükler, Anadolu Efes ve Pınar Karşıyaka ile birlikte ligde istikrarla yer alan 6 kulüpten biriyiz. En büyük hedefimiz de bu istikrarı koruyarak büyümeye devam etmek” dedi

Haberin Devamı

Bu sezon hem Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi hem de FIBA Europe Cup’ta üst sıraları zorlamak adına Türk oyuncu rotasyonunu da genişlettiklerini dile getiren Dai, “Geçen yıl BGL takımımızın şampiyonluğu bizim alt yapıya olan inancımızı da pekiştirdi. Doğu ve Güney Doğu’nun ‘basketbol fabrikası’ olma konusunda da iddialıyız” diye konuştu

İşte Boray Dai ile söyleşinin detayları:

‘BİR DEPLASMAN 17-18 SAAT SÜRÜYOR’

“Gaziantep Basketbol olarak bu sezon Süper Lig’deki 11. yılımız. Bu 11 sezon boyunca Trabzon, Edirne, Mersin, Uşak, Afyon, Giresun gibi birçok Anadolu kulübü lige yükseldi. Ama bunların tamamı ya kısa süre içinde küme düştü ya da kapandı. Bugün Konya bile lige 3. kez yükseldi. 16 kulüp arasında istikrar anlamında ilk 6 takım arasındayız. Son 11 yılda ligde sürekli olarak mücadele eden takım olarak üç büyükler, Anadolu Efes ve Pınar Karşıyaka ile birlikte biz varız. Anadolu’da bu istikrarı sağlamak hiç de kolay olmuyor. Bu 11 yıl içinde 6 kez Play-Off yaptık. 2016’da FIBA Europe Cup’ta Final-Four oynadık ve 3. olduk. Son 2-3 yıldır Avrupa’ya katılmıyorduk. Çünkü hem bulunduğumuz konum hem de biraz bütçeden dolayı bunu tercih etmiyorduk. Bu sezon Şampiyonlar Ligi’ne katılabilirdik ama biz Türk oyuncu rotasyonumuzu da genişletip FIBA Europe Cup’ı tercih ettik. Çünkü bizim 1 deplasmanımız Avrupa’ya 17-18 saat sürüyor. Bir de oradan geliyorsun, mesela Manisa’ya gidiyorsun, yine yol yapmak durumundasın. Bu çok yıpratıcı oluyor.”

Haberin Devamı

‘ALTYAPIMIZA İNANILMAZ İLGİ VAR’

“Aslında altyapıya son 3 yıldır ciddi şekilde yatırım yapıyoruz. 112 lisanslı sporcumuz var. Bunların yüzde 86’sı Gaziantepli… Sadece 14’ü çevre illerden gelme oyuncular. BGL takımımız geçen sene şampiyon oldu. Bu sezon da yarı final, final hedefimiz var. Belki yine şampiyon oluruz. Biz eskiden altyapıya oyuncu bulmakta zorlanırdık. Bu sene inanılmaz bir talep geldi. Türkiye’nin her yerinden, Tekirdağ’dan, Trabzon’dan, İzmir’den, Mardin’den, Siirt’ten altyapıda oynamak isteyen çok sayıda oyuncu başvurdu. Güney Doğu, Doğu Anadolu’nun basketbolcu fabrikası gibi olduk. Oyuncular için parlayabileceğini düşündüğü bir kulüp konumundayız ardık. Çünkü altyapı için tesisimiz var, lojmanımız var. Okulları için Doğa Koleji ile anlaştık, harçlıklarını veriyoruz. İnşallah uzun vadede bu oluşumun meyvesini toplayacağımızı düşünüyoruz.”

Haberin Devamı

HEDEFİMİZ MİLLİ TAKIMA OYUNCU VERMEK’

“Ben 2-3 yıl içinde Gaziantep altyapısından en az 2-3 çocuğun Milli Takım seviyesine yükseleceğini düşünüyorum. 2004, 2005, 2006 ve 2007 jenerasyonunda üst seviyeye çıkabilecek gençlere sahibiz.

TB2L’de takım kurduk. Geçen sene Play-Off’a kaldık. Kendi BGL takımımızda oynayan oyuncularımızı orada da oynatıyoruz. Geçen sene BGL takımımızdaki oyuncularımız, okul maçları, TB2L, BGL derken neredeyse her biri 100 maç yaptılar. Ve TB2L’deki sertlik belki de bize BGL’deki şampiyonluğu getirdi. BGL sonrası basketboldan kopma noktasına gelen oyuncularımız için de TB2L takımımız bir can simidi görevini görüyor.”

‘OYUNCUNUN KARAKTERİ ÇOK ÖNEMLİ’

“İyi yabancı oyuncu seçme konusu da tecrübe ile doğru orantılı. Artık buradaki oyuncuların seviyesi hemen hemen aynı… Bizim en çok araştırdığımız konu karakter oluyor. Sadece saha içi değil, saha dışı da çok önemli. Takım arkadaşlarıyla, ailesiyle, sevgilisiyle, antrenörüyle ilişkileri nasıl, çok önemli. Özellikle son 3-4 yıldır bu noktada başarılı olduk. Oyuncuyu beğenmemiz bir saat sürüyorsa, onu araştırmamız 2 gün sürüyor. Sadece geçen sezon bulunduğu ortamdan değil, birkaç sezon öncesine de bakıyoruz. Bizim için karakter çok önemli. Gaziantep dışarıdan bakınca büyük ama kendi içinde küçük bir şehir. Dolayısıyla buraya gelecek oyuncunun uyum sağlayabilecek karakterde de olması gerekiyor.”

Haberin Devamı

‘BAŞARI İÇİN HERKESTEN FARKLI OLMALIYIZ’

“Bir de sizinle bir sırrımızı paylaşacağım. Çünkü bence çok önemli bir detay… Bizde sistem şöyledir. Oyuncu ile anlaştık, Gaziantep’e geldi. Evi de arabası da hazırdır. Mutlaka karşılarız, arabasına götürürüz. Oradan evine kadar eşlik ederiz. Gelmeden 4-5 saat önce evini soğuturuz, buzdolabını doldururuz ki ‘ben nereye geldim’ demesin. Çünkü bazen gece 1-2 gibi geliyorlar. Eve geldiklerinde aç-susuz kalmasınlar. Bunlar küçük detaylar ama çok önemli detaylar. Başarılı olmak istiyorsanız küçük detaylara önem vermelisiniz. Herkesten farklı şeyler yaparsanız, başarılı olursunuz. Bunlar küçük detaylar ama başarıyı da bunlar getiriyor. Antrenmanı herkes yapıyor, arabayı herkes veriyor, evi herkes veriyor. Buraya gelen yabancı oyunculara o aidiyet duygusunu hissettirecek dokunuşlar yapmak gerekiyor. Bazen çok kötü karakter bile olsa senden o değeri gördüğü zaman farklılaşabiliyor. Bizim tek amacımız buraya gelen oyuncunun ya da antrenörün kendini değerli hissetmesini sağlamak.”

Haberin Devamı

‘FAHRİ TURİZM ELÇİSİ GİBİYİM’

“Yaptığımız iş profesyonel. Bizler profesyoneliz. Ama biraz amatör ruha da sahip olmak gerekiyor. Bizler Anadolu insanıyız. Anadolu insanının sıcaklığını, duygularını tattırmanız, bunu hissetmelerini sağlamanız gerekiyor. Doğma büyüme Gaziantep’liyim ve bir nevi kendimi bu şehrin fahri turizm elçisi gibi hissediyor, bunu misyon ediniyorum.”

‘HEDEFİMİZ ADIM ADIM İLERLEMEK’

“Geçen sene sezon bittiğinde iyi bir sezon geçirmiş olmanın avantajlarını da dezavantajlarını da yaşadık. En büyük dezavantajımız tabii mesela Jarmar Gulley, 5-6 katı ücrete Çin’e gitti. Antrenörümüz Tutku Açık ile de ilgili teklifler oldu. Başkanımız ile de görüştüğümüzde bu başarılı kalıcı kılmamız gerektiğini konuştuk. Harcadığımızın iki katını da harcasak, ligi ilk 4 içinde bitireceğimizin garantisi yok. Tutku Açık ile tekrar anlaşarak sürekliliği sağlamaya oradan başlayalım dedik. Aslında FIBA Şampiyonlar Ligi’ne girme hakkımız vardı ama biraz daha aşağıdan başlayalım, FIBA Europe Cup’tan başlayalım, adım adım gidelim dedik. 1 yıl yatırım yapıp, sonra yatırımı kısmanın mantıklı olmadığını görmüştük. Başarılı olacaksak bu bütçelerle olalım o zaman başarı daha anlamlı oluyor. Dolayısıyla hedefimiz yine adım adım gitmek. Uzun vadeli kontratlar yapmıyoruz. Ama bu sezon sonunda hedefimiz bu kez takımın iskeletini korumak olacak. Tutku Açık ile birlikte 3-4 yıllık projemiz var. Ama tabii esas amacımız Gaziantep’i ilk 6 takım içerisinde tutmak.”

‘GAZİANTEP İLE GÖNÜL BAĞIM VAR’

“Tabii bana da teklifler geliyor. İki yıl önce de geldi, üç sene önce geldi, bu sene de geldi. Ama tabii şöyle… Biz bölgesel ligde başladık. Bir yıl bölgesel ligde oynadık. Ardından iki yıl ikinci ligde oynadıktan sonra Süper Lig’e çıktık. Benim profesyonelliğim de o zaman başladı, 2011’de… Gaziantep’te basketbol deyince akla gelen ilk kişi olmak güzel. Ama tabii getirdiği sorumluluklar da var. Ben de buradan uzaklaşmaya çok sıcak bakamıyorum. Kendimi buraya ait hissediyorum. Bunun cesaretle, para pulla alakası yok. Buraya gönül bağı ile bağlıyım. Belki de 100’de 100 profesyonel değilim. Ama Gaziantep’te çalışmaktan mutluyum. Çocuklarıma bırakacağım en güzel miras adım olacak.”

‘SPOR PSİKOLOĞUMUZ VAR’

“Sadece Basketbol Süper Ligi’nde bünyemizde sürekli çalışan spor psikoloğumuz var. Altyapımızda da bu hizmeti veriyoruz. Artık sorunlu çocuk olmuyor, sorunlu veli oluyor. Mümkün olduğu kadar veliyi de eğitmek gerekiyor. Dolayısıyla çocukların velilerin olumsuz yaklaşımlarından etkilenmemeleri ya da bu gibi yaklaşımların önüne geçmek için çabalıyoruz.”

‘GAZİANTEPLİ OLMAK AYRI BİR SORUMLULUK’

“Gaziantep’e dışarıdan, büyük bir şehirden gelirsin. Gaziantep’te yaşamanın dezavantajlarını görürsün. Sıkılırsın. Ben şu amaçla kendimi sorumlu tutuyorum. Bir basketbol takımımız var. Basketbol bu şehrin bir markası. Basketbol Süper Ligi de bir marka. Avrupa Kupası da oynuyorsun. Avrupa’dan insanlar geliyor. Bu işi iyi yaparsan, bu şehrin tanıtımına da katkıda bulunursun. Sayın Bakan Fatma Şahin’in bir yerde bir konuşmasına denk gelmiştim. ‘Dünya’da artık ülkeler değil, şehirler yarışıyor’ demişti. Bir şehri yukarı taşımanın da belli faktörleri var. Gaziantep bir gastronomi şehri. Tarihi ve kültürel birikimleri çok fazla. Spor anlamında da bizler bir dokunuş yapıp, o hedef doğrultusunda katkı vermeye çabalıyoruz. Gaziantepli olmanın benim için bu anlamda da ayrı bir sorumluluğu var. Bu anlamda güzel bir örnek vereyim size. Buraya gelen misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlamaya büyük özen gösteriyoruz. Örneğin bu sezon Avrupa Kupası’na katılacağımız netleştiğinde Avrupa’dan birçok hakem arkadaşımız mesaj attı, ‘Oooo, sonunda geliyoruz’ dediler. Bunlar çok güzel şeyler.”

TUTKU AÇIK: SINIRIM YOK

Türk basketbolunun genç ve başarılı koçlarından Tutku Açık, hedeflerine sınır koymadığını belirterek, "Euroleague'se Euroleague, NBA'se NBA. Bu işe kendimi adadım" dedi

Gaziantep Basketbol ile geçen yıl harika bir sezon geçiren ve takımı ilk 4'e sokmayı başaran Tutku Açık, yeni hedeflerini anlattı. Gaziantep'in bir basketbol kenti olduğunu, her oyuncunun buradan mutlu ayrıldığını dile getiren genç coach, çok fazla mesai harcadığını, en üst seviye neresiyle orada bulunmak istediğini söyledi.

RAHMETLİ YALÇIN GRANİT AKLIMA GİRDİ

"Oyunculuğumun son 4-5 yılında coach olmaya karar verdim. Aslında bunda rahmetli Yalçın Granit'in de payı büyüktü. Kendisiyle çok tanışıklığım olmasa da, bana sürekli notlar gönderir, nasıl lider oyuncu olunur onları paylaşırdı. 'Sende coach potansiyeli var. Oyunculuğu bırak antrenör" derdi. Benim de o zamanlar bu fikir aklıma yattı. Kenarda otururken, ya da oynarken hep coach gibi düşünmeye çalıştım. Bir avantajım da fiziksel olarak zayıf olmamdı. Bu nedenle zihnimi daha fazla çalıştırmak zorunda kalıyordum. Rakibi nasıl geçerim, nasıl savunurum. Çünkü fizik olarak yetersizdim. Başarılı olmak için aklımı kullanmalıydım. Bu tarafa geçince de mesai anlamında çok zaman harcanması gerektiğini anladım. Belki de bu konuyu biraz abarttım. Mesela transfer döneminde coachların önüne oyuncular gelir, onlardan birini seçersiniz. Ama ben bu işi ‘squad’lık seviyesine taşıdım. İddialıyım Avrupa'da benim kadar oyuncu izleyen başka bir coach hatta 'squad' bile yoktur. Mümkün değil. Kafayı taktım bu işe. Mesela Bursa'ya Chris Jones, Alerik Freeman gibi, Gaziantep'e geçen sene QJ Peterson, bu yıl Damyen Dotson gibi oyuncuları buldum. Ama bu yüzden sosyal hayatım mahvoldu. Yazın oyuncu bakmam lazım. Ailemleyim. Sabah 6 gibi kalkıyorum, 11'e kadar oyuncu izliyorum. Sonra ailemle kahvaltı filan yapıyorum. Sonra yine oyuncu izliyorum. Bitmiyor o kadar çok oyuncu var ki. Avrupa'yı bitirdik diyelim, NCAA'den her sene yüzlerce yeni oyuncu geliyor. Kulübü düşünmek, bütçeyi en doğru şekilde kullanmak için bunu yapmak durumundayım. Çok yoruluyorum ama faydasını da görüyorum. Tabii ki üst düzey coachlar bu işleri yapmıyorlar. Bana da yapma diyorlar ama zevk alıyorum aynı zamanda.

BORAY DAİ ÇOK YARDIMCI OLUYOR

Antrenör olmak, oyunculuktan tabii ki çok farklı. Her oyuncunun karakteri, olaylara verdikleri tepkiler farklı. Oyuncu karakterini analiz etmeye çalışıyorum. Herkese aynı davranıyorum tabii ama bazılarının tepkileri değişik olunca, ona göre hareket ediyorum. Mesela geçen sene çok problemli bir takımdık. Krizleri çözerken de Boray Dai çok yardımcı oldu bana. O çok tecrübeli. Ben oyuncuyken hiç problemli takımlarda çalışmadım. Mesela hiç çaylak bir oyuncuyla da beraber oynamadım. Böyle bir tecrübem yok. Çaylak geldiği zaman ona Avrupa'yı öğretmen lazım. Örneğin geçen sene Alpha Kaba ailevi sorunlarım var diye bir gitti 14 gün gelmedi. Bu krizi Boray yönetti. Hep sakin kalıyor. Ben antrenör refleksi ile atabilirdim onu ama kazandık. Peterson, eşim doğum yapacak, iki üç güne geleceğim dedi gitti. Bir hafta sonra geldi. Bu krizleri yönetmekte Boray bana çok yardımcı oldu.

YOLCULUKLAR BİZİ ZORLUYOR

Bu yıl iki cephede birden yer alıyoruz. En büyük sorunumuz yol. Deplasmana gittiğimizde bir günümüz yok oluyor. O gün antrenman yapamıyorum. Her yere aktarmalı gidiyoruz. Ama geçen yıl başarılı olduğumuzda bu sezon bir kupa oynamamız gerekiyordu. Bu hem benim kariyerim, hem de kulübün vizyonu için önemliydi. Adım adım ilerleyeceğiz. Önce FIBA EuropeCup sonra da Şampiyonlar Ligi hedefliyoruz. Bu yüzden kadroyu biraz geniş kurduk. 6. yabancıya ihtiyaç doğdu ve onu da alacağız. İki tarafta oynamak bizi biraz zorluyor.

EN YUKARIYA GİTMEK İSTİYORUM

Kulüp olarak uzun vadeli hedeflerimiz var. Başka teklifler de aldım ama Boray Dai ve Başkan önüme güzel bir proje kodu. Kulübün işleyişi harika. Altyapıya yatırım yapılıyor. İki üç sene içinde burada alt yapıdan gelen oyuncular forma giyecek. Aile ortamı var. Çalışmak için de güzel ve profesyonel bir ortam bulunuyor. Oyuncuların mutlu olmasına önem veriyoruz. Paralar gününde yatıyor, sözler tutuluyor. Oyuncuların kaldıkları yerler çok güzel, yemekler zaten olağanüstü. Bu yüzden oyuncu için bence muazzam bir kulüp ve şehir burası…

Kişisel hedefim en yukarıya gidebilmek. Bu konuda elimden geleni yapacağım. Sevdiğim bir işi yapıyorum. Yoksa ailem İstanbul'da. İki çocuğum var. Normalde İstanbul'da iş yaparım, buraya gelmem. Ama Gaziantep'te kendimi de geliştireceğimi düşünüyorum. Hedefim en yukarısı nereyse orası. NBA'se NBA, Euroleague'se Euroleague. Hedef koymuyorum. Takım olarak da koymuyorum. Hedefi Play-Off koyarsam biliyorum ki ilk turda eleniriz. Oyuncu böyle bakar çünkü olaya. Hedefim Euroleague dersem orada kalırım. Daha da ilerleyemem.

YORUM YAZ