Yılmaz Özdil yazıyor

Usta kalem Yılmaz Özdil'in kendine has tarzıyla bu haftanın spor gündemine bakışı...

Yılmaz Özdil yazıyor

Metin Oktay, Beşiktaşlı mıydı?

Aslan’dı o...

Herkes biliyor.
*****
Yazmıştım daha önce, örnek aldığı futbolcu, Sait Altınordu’ydu... İstanbul doğumlu Sait, çocukken ailesiyle birlikte İzmir’e taşınmış, futbola İzmir’de başlamış, 1926’da giydiği Altınordu formasını aralıksız 27 sene çıkarmamıştı. 4 defa A Milli oldu, soyadı kanunu çıkınca, hiç düşünmedi, gitti, Altınordu soyadını aldı. Hayatının anlamıydı, Altınordu.
*****
İzmir doğumlu Metin’in de hayatının anlamı, futbol ve Sait Altınordu’ydu...Kahramanıydı. Sait’i seyrediyor, Sait’i taklit ediyor, topa Sait gibi vurmaya çalışıyordu. Futbola Sait gibi 16 yaşındayken başladı, amatör Damlacık’ta... “8 numaralı formayı giyebilir miyim?” dedi. “Niye?” dediler. “Sait ağabey 8 numara giyiyor” dedi.
*****
8’le gol kralı oldu, önce Yün Mensucat’a, sonra İzmirspor’a geçti, “sen santraforsun, 9 numara giyeceksin” dediler, 9’u giydi, gene gol kralı oldu, sonrası malum, Galatasaray’a geçti, “10 numara giyeceksin” dediler, 10’u giydi, gene gol kralı oldu, defalarca.
*****
Fenerbahçe’nin Beşiktaş’ın diğer bütün futbolseverlerin saygısını kazandı ama, şurası kesin ki, Galatasaray’ın sembolüdür...Örnek aldığı insan ise, hiç tartışmasız, Altınordulu Sait’tir.
*****
Buna rağmen tartışılıyor:
“Beşiktaşlı mıydı?”
*****
Bu garip iddiayı ortaya atan arkadaş diyor ki, “Beşiktaş’tan transfer teklifi aldı, çok sevindi, ben zaten Beşiktaşlı’yım dedi, Akaretler’deki kulüp lokaline getirdiler, pazarlıklar başladı, 4 bin 500 lira isterim dedi, vermediler, öfkelendi, kızgın bir şekilde söylene söylene gitti.”
*****
Her şey tartışılsın ama...

Bu, Metin olamaz.

İmkansız.

Asla.
*****
Metin Oktay’ı tanıyan herkes bilir ki, para denilen kavram, hiçbir şeydi Metin Oktay için...Buruşturulmuş kağıt mendil kadar bile değer vermedi hayatında paraya...Pazarlık yapması, fiyat çekmesi, istediğini alamayınca sinirlenmesi filan mümkün değildir.
*****
Bakın...
*****
Futbolu bırakıp, memleketi İzmir’e döndüğü günlerden bi akşamüstü, Kardıçalı Hanı’nda işlettiği Gol Pub’tan hasılatı almış, her zaman yaptığı gibi gazete kağıdına sarmış, ceketinin cebine koymuş, Kordon’da oturuyor, yanında arkadaşları, sohbet ediyorlar, gençten bir adam yaklaşıyor yanına, “Metin ağabey” diyor, eğilip kulağına bi şeyler söylüyor, Metin dinliyor, hiç cevap vermeden çıkarıyor cebindeki kağıda sarılı para tomarını, genç adama veriyor, genç adam “sağol abi” diyor, yürüyüp gidiyor...Arkadaşları meraklanıyor tabii, “kimmiş?” diyorlar. “Bilmiyorum” diyor. “Tanımıyor musun?” diyorlar. “Tanımıyorum” diyor. “E birader, niye verdin onca parayı?” diyorlar. “Ne yapayım, ihtiyacı varmış çocuğun” diyor.
*****
Budur Metin Oktay.
*****
Aynı Gol Pub’ta parası olmayandan hesap almayan, birikmiş borçları silen, Gol Pub’tan çıkıp yürüye yürüye Alsancak’a giderken, önüne çıkana hiç tereddütsüz dağıtan, sünnet ettiren, evlendiren, hasta kurtaran, hiç tanımadığı çocukları okutan adamdı Metin.
*****
Futbol hayatı boyunca para pazarlığı yapmadığı, hep boş mukaveleye imza attığı, kulüp yöneticilerinden herhangi bir talepte bulunmayı ayıp saydığı gibi...Özel hayatında da para konuşmayı, parayı mevzu yapmayı sevmezdi Metin.
*****
Futbolla birazcık alakası olan her İzmirli bilir bunu...

Çoğu, birebir yaşamıştır bu anlattıklarımı.
*****
Dolayısıyla...
*****
Değil Beşiktaşlı, istersen çık “Trabzonspor’luydu” de, “İzmir’de değil, Kastamonu’da doğmuştu” de, hatta “hasta Liverpool taraftarıydı” de...Neticede magazindir, bilen bilmeyen konuşur, dedikodusu bile tatlıdır, sana da gündeme gelmek için fırsat verilmiş olur.
*****
Ama söz konusu Metin’se...

“Para” deme.

Ayıptır.



Top scorer!

Metin Oktay’ı yazdık.

Lafın sırası gelmiş demek ki...

Golcülere bakalım.
*****
İlk 7 haftada 3 gol ve üstünde gol atmayı başarabilen 13 futbolcu var.
*****
Niang, Senegal.

Bobo, Brezilya.

Joshua Simpson, Kanada.

Alex, Brezilya.

Emenike, Nijerya.

Milan Baroş, Çek.

Sidney Dos Santos, Brezilyalı.

Teofilo, Kolombiya.

Florin Cernat, Rumen.

Hakan Özmert, Türk.

Herve Tum, Kamerun.

Yattara, Gine.

Nobre, Brezilya.
*****
Peşlerinde kim var?

Makukula, Zaire.
*****
Araya anca bir tane Türk girebilmiş, o da orta saha oyuncusu...Üstelik, futbol hayatının en büyük skorunu egale etmiş bulunuyor Hakan Özmert...Sakarya’da 3 sene oynadı, 1 gol atabildi, Karşıyaka’da 1 sene oynadı, 1 gol atabildi, Antalya’da 3 sene oynadı, 3 gol atabildi, bu sene başında Karabük’e geldi, 3 gole ulaştı...Yani, bir gol daha atabilirse, kendi rekorunu kıracak! Küçümseme manasında söylemiyorum, golcü olmadığını anlatmaya çalışıyorum.
*****
Geçen sene Makukula.

Önceki sene Baroş...

Futbol tarihimizde ilk kez, üst üste, iki yabancı gol kralı olmuştu...Bu seneki tabloya baktığımızda, perşembenin gelişi çarşambadan belli, üst üste üç yabancı gol kralımız olacak.
*****
Memleketin gelmiş geçmiş en büyük golcüsünün hatırası üzerine soru işaretleri yaratacağımıza, “memleketin niye golcüsü yok” diye kafa yormanın vakti gelmedi mi?
*****
Ne yapsak bilmem ki...

Metin’i rahmetle anarken, yerli santrafor kavramının ruhuna da fatiha mı okutsak acaba?




İlk 7’de kim ne 7?

Metin Oktay’ı ve yerlilerin gol kabızlığını yazdık...Oldu olacak, kaleyi de yazalım bari.
*****
Geçen sene 7’nci hafta:
Lider Fenerbahçe, 3 gol yemiş.

Önceki sene 7’nci hafta:
Lider Beşiktaş, 5 gol yemiş.

2007-2008:
Lider Galatasaray, 3 gol yemiş.

2006-2007:
Lider Manisa, 4 gol yemiş.

2005-2006:
Lider Galatasaray, 7 gol yemiş.

2004-2005:
Lider Fenerbahçe, 6 gol yemiş.

2003-2004:
Lider Beşiktaş, 5 gol yemiş.

2002-2003:
Lider Galatasaray, 10 gol yemiş.

2001-2002:
Lider Galatasaray, 6 gol yemiş.

2000-2001:
Lider Galatasaray, 5 gol yemiş.

*****
Bu sene 7’nci hafta?

Lider Bursa.

Sadece 1 gol yedi.
*****
Milenyuma girdiğimizden beri, bu kadar az gol yiyerek lider olan başka takım yok.
*****
Geçen sene ilk 7’de 7 yemişti Bursa...Buna rağmen şampiyon olmayı başarmıştı.
*****
Bu sene, kendini bile aştı.
*****
Şampiyonlar liginde tökezliyor diye kıs kıs gülünüyor ama...

Son gülen gene Bursa olacak gibi görünüyor!
*****
Ve, daha çok su akar bu köprünün altından ama, ben şimdiden yazayım...4’üncü büyük, 5’inci büyük derken, ister misin, tarihimizde ilk kez, iki Anadolu gitsin Şampiyonlar Ligi’ne!



Çok yiyenin malını 7’ler!

“İlk7’de kim ne 7?” başlıklı yazımızda, Bursa ve Trabzon’u şampiyon adayı ilan ettiğimizi görenler, “niye az yiyeni yazdın da, çok atanı yazmadın?” diye sorabilir...
*****
Cevap verelim.
*****
Bursa, geçen sene ilk 7 haftada 13 gol atmıştı, 13 puanı vardı. Bu sene, Gaziantep maçını da ilave edersek, daha az, 9 gol attı ama, 19 puanı var...Yani, geçen seneyle kıyasladığımızda, çok daha az gol atmasına rağmen, artı 6 puan ilerde Bursa.
*****
Trabzon, geçen sene ilk 7 haftada 15 gol atmıştı, 11 puanı vardı. Bu sene daha az, 13 gol attı ama, 14 puanı var...Yani, geçen seneyle kıyasladığımızda, artı 3 puan ilerde Trabzon.
*****
Trabzon, Beşiktaş’ı yendi...Böylece, Beşiktaş zaten kendi kendini kıyaslamış oldu.
*****
Bursa, Galatasaray’ı yendi...Böylece, Galatasaray zaten kendi kendini kıyaslamış oldu.
*****
Ya Fenerbahçe?
*****
Geçen sene ilk 7 haftada 14 gol atmıştı, 21 puanı vardı. Bu sene, çok daha fazla, 20 gol attı ama, 13 puanı var! Yani, geçen seneyle kıyasladığımızda, eksi 8 puan geride Fener.
*****
Kör olmayan açıkça görür.

Çok atmak marifet değil.

Marifet, az yemekte.

4

Haberin Devamı
YORUM YAZ