3 Temmuz'un mağlubu aslında Galatasaray

Abone Ol Google News

Trabzonsporlular, davanın başından bu yana bir taraf... Çünkü ortada bir ‘hak yenme’ var ise; o yenilen hak tamamıyla Trabzonspor’un... Bu nedenle Trabzonspor’un isyanı haklıdır ve anlaşılır...

Haberin Devamı

* * *

Tamam ama... Galatasaray neden isyanda?

* * *

3 Temmuz 2011’den beri; sezonu Fenerbahçe şampiyon tamamlasa bile Şampiyonlar Ligi’ne onlar gitmiyor mu zaten? 3 Temmuz 2011’den beri; ezeli rakipleri mahkeme mahkeme dolaşırken, Avrupa’daki prestijini geri alanlar onlar değil mi? Süper Lig’in yarısından çoğunu zan altında bırakan bu operasyondan, üzerine bir damla dahi çamur sıçramadan kurtulan kim? Çemişgezekspor mu?

* * *

Sadece “Adalet istiyorlar” ifadesiyle açıklanabilir mi bu isyan? Ya da “Trabzonspor’un hakkını savunuyorlar” denebilir mi?

* * *

Fenerbahçe ile Trabzonspor arasında bir cephe kurulmuştu zaten... Kıran kırana bir cephe bu, ölümcül... Sınırlar öyle çizilmişti ki; aradaki Çin Seddi gibi bir duvar değil, resmen uçurum... İki camia bir daha yanyana gelebilir mi? Bence zor... Hâl böyleyken... Galatasaray yangına körükle gitmemeliydi... Arena’da açılan ‘şampiyonluk’ pankartları; ateşe benzin dökmekle eş değerdi.

Haberin Devamı

* * *

Lutfi Arıboğan, İlhan Helvacı ve Ebru Köksal gibi o dönemin sembolü olmuş; Fenerbahçeliler’in tu-kaka ilan ettiği isimleri; süreç devam ederken camiaları içinde kilit noktalara yerleştirmeleri, nasıl açıklanabilir ki? Ya, “İşlerinde çok iyi profesyonellerdi” diyecekler... Ya da “Körün gözüne parmak soktunuz” diyenlere saygı gösterecekler...

* * *

3 Temmuz 2011’den beri bu ülkede en ağır bedeli Fenerbahçe ödedi... Ödemeye de devam ediyor hatta... Trabzonspor da hatırı sayılır şeyler kaybetti... Yönetenler, o günden beri camiayı ‘kupaya’ kitledi; fakat bu arada saha içi unutulup gitti! Beşiktaş, Eskişehirspor, Sivasspor vesaire vesaire... İbrahim Akın, Koray Çelikay, Mehmet Yıldız vesaire vesaire... Aziz Yıldırım, Mecnun Odyakmaz, Bülent Uygun
vesaire vesaire... İnsanlar hapis yattı, camiaların tarihlerine asla silinmeyecek lekeler sürüldü. Herkes ağır bedeller ödedi bu süreçte...

* * *

Görüntüde kazanan Galatasaray, ama bence asıl kaybeden de onlar oldu. Çünkü Türk Futbolu’nun ‘Büyük Abisi’ olma fırsatını kaçırdılar. Hem cephede savaşmaktan kaçındılar hem de cepheye cephane taşımaktan geri durmadılar. Bir daha böyle bir şans gelir mi?

Zor...

Nereden nereye?

Şu anki ‘nefret iklimi’ni görünce üzülüyor insan...

Çünkü geçmişte böyle değildi bu işler...

Ülke sınırları içinde yine yerdik birbirimizi ama iş Edirne’den ötesine geçince ‘tek yumruk’ olurduk.

Aklıma ilk gelen şu meşhur Neuchatel davası...

Hatırlarsınız... UEFA, Galatasaray’ın muhteşem zaferini, masa başında elinden almaya kalkmıştı. Tüm ülke seferber olmuştuk.

Galatasaray Başkanı Ali Tanrıyar önderliğinde Sarı-Kırmızılı camia günlerce kulis yaptı.

Ülkenin önde gelen tüm spor adamları çalıştı, çabaladı.

Dünyanın ‘İmparator’ diye andığı Alman efsanesinden ‘Bizim Beckenbauer’ diye bahseden Fenerbahçe Başkanı Ali Şen de boş durmadı elbette...

Kimi tanıyorsa aradı, tanımadıklarıyla datanıdıkları aracılığıyla kontak kurdu.

Haberin Devamı

Ve sonra ne oldu?

Kazandık...

Dize getirdik UEFA’yı...

El birliğiyle yoluna devam ettirdik Galatasaray’ı...

* * *

Nereden nereye... O günlerden bugünlere geldik dostlar...

Artık hoş sohbetlerin yankılandığı o dost masalarında, şimdi sadece ‘nefret’ ve ‘intikam’ duygularının insanın burnunu yakan kokusu var.

Önder Özen'e göre Terim işi bilmiyor

“Teknik heyet, yeni sezonda Sezer Öztürk ve İbrahim Toraman’ı kadroda düşünmüyor. Bu iki ismin de kalitesi yeterli değil” dedi Önder Özen...

Beşiktaş Futbol Direktörü’dür kendisi... Kavga ettikleri için kadro dışı bırakılan İbrahim Toraman ve Sezer Öztürk için söyledi bu sözleri, hem de basın mensuplarının gözünün içine baka baka!

* * *

Önder Özen haksızsa sorun yok! Sonuçta sadece kendi kariyerine bir eksi yazılır, olur biter! Ama ya haklıysa!

O zaman...

* * *

Şenol Güneş, Ünal Karaman, Ersun Yanal, Fatih Terim ve Guus Hiddink anlamıyorlar demek ki futboldan ve futbolcu kalitesinden...

Anlasalar, İbrahim Toraman’ı Milli Takım’a alırlar mıydı? Giray Bulak, Yılmaz Vural, Levent Eriş, Rıza Çalımbay, Bülent Uygun, Aykut Kocaman ve Samet Aybaba... Ve hatta Slaven Bilic!

Onlar da bilmiyorlar bu işi! Bilseler, Sezer Öztürk’e Manisaspor, Eskişehirspor, Fenerbahçe ve Beşiktaş formaları giydirirler miydi?

Üstüne üstlük Bank Asya 1. Lig’de ‘Yılın Futbolcusu’ seçtiler bir de Sezer Öztürk’ü! Kim o kendini bilmezler, bilmiyorum!

Ama Önder Özen’e göre o kendini bilmezler de zerre kadar anlamıyor futboldan...

Dünya Kupası

Cezayir var, biz yokuz... Kosta Rika harikalar yaratıyor, biz yokuz...

Haberin Devamı

Kolombiya onbirini sayıyoruz ezbere, Neymar’a hasta oluyoruz çoluk çocuk, ABD’ye üzülüyoruz elendi diye! Düşünün ruh halimizi...

* * *

Riva’yı, Hasan Doğan tesislerini açtık, hayırlı uğurlu olsun...

On numara tesis, muhteşem mimari, süper sahalar...

Artık küçük bir şey istemek hakkımız herhalde! Dünya Kupası, Avrupa Şampiyonası falan fark etmez; arada sırada bir yerlere gidelim yeter!

YORUM YAZ