MENÜ

Lens de olsaydı...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Başladık yine aynı hikayeye...
“Lens oynasaydı böyle olmazdı” diyorlar.
Tamam, Lens’in kalitesi belli. Ona lafımız yok.
Ama, Allah aşkına 2 puan kaybını sakat Lens’in yokluğuna bağlamak doğru mu?
Bana göre falcılık.
Gündemde o kadar eleştirecek konular var ki...
Mesela;
Penaltı mı-değil mi?
Herkes ikiye ayrıldı. Kimi Kalkavan’ın kararı doğru diyor. Kimi de yanlış...
Aslında en büyük yanlış Volkan’ın kalesini terk etmesi. O pozisyonda Regattin baktı Volkan yerde, ayağını taktı... Kalkavan da düdüğü çaldı.
Bana sorarsanız penaltı ile uzaktan yakından ilgisi yok.

Ne yapıyorsun Volkan?

Sahada basmadık yer bırakmıyor. Oyununa ve hırsına herkes hayran ama gel gör ki hakemin her düdüğüne itirazda. Kalkavan’ın kararı değişiyor mu?
Hayır. Değiştirse, itirazlara sabaha kadar devam et. Herkesin sinirleri geriliyor, o kadar. Volkan’ın kendisini frenlemesi şart.
Advocaat’ın, “45 dakika Van Persie’yi oynatmak biraz da riskti” demesine karşın, bir gol attı diye Van Persie’yi neredeyse kahraman ilan edecekler.
O ortayı da boş kaleye göndermese arkasında Sow aynı işi yapacaktı.
Hiç inanmıyorum ama bu gol inşallah Van Persie için bir milat olur.
Hollandalı bu 14 günlük arada tatili düşünmeyip, her gün çalışırsa belki de formayı devamlı kapar...

Aziz beyin ihtiyacı yokmuş

Fenerbahçe Yönetimi bir karar aldı.
Fenerbahçe Spor Okulları, Fenerbahçe Koleji öğrencileri, alt yapıdan sporcular ve aileleri Feyenoord maçına davet edildi. Bu uygulama İstanbul’daki her maçta geçerli olacak ve bilet ücretlerini yöneticiler karşılayacakmış.
Uygulama güzel ancak Aziz Yıldırım’ın daha sonraki konuşması oldukça garip: “Osmanlı maçını da kazanalım, bir sonraki hafta bu seyirci, üzerine 5 bin daha koyar, giderek de artar. Bu takımı protesto edenlere ihtiyacımız yok.”
‘Ne alaka’ demeyin.
Aziz bey böyle konuşurken Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Antalya maçı öncesi taraftarlara kucak açtı ve seslendi: “Tribüne gelin, büyüklüğünüzü gösterin.”
Bu çağrı üzerine tam 40.812 biletli seyirci tribünleri doldurdu. 1-0 yenik duruma düşen futbolcuları coşturdu ve Galatasaray maçı 3-1 kazandı. Hatırlayın, Dursun Özbek bir ara protesto edilmişti. İstifaya bile davet edilmişti. Hedefteki adamdı ama işi kısa zamanda toparlamasını bildi.
Bugüne dek taraftara ‘12. adam’ gözü ile bakılan Fener’de sular durulmuyor. Osmanlı maçı öncesi başkentte Anadolu GFB ile GFB’yi tutanlar arasındaki gerginliği güvenlik güçleri önledi. Protestocular diye adlandırılanlara bilet satılmadığı söyleniyor.
Bu çekişmenin sahadaki futbolcuları etkilemediğini kimse iddia edemez.
Unutmayın, Fenerbahçe’nin bırakın yenilgiyi, bu saatten sonra berabere kalma lüksü bile yok.
Yönetimin ne yapıp edip bir barış ortamı yaratması şart.

Yeter Demirören yeter

Fatih Terim konuştu.
Arda cevap verdi.
Göksel Gümüşdağ görüşlerini söyledi.
Burak, “Milli maçlardan sonra açıklama yapacağım” dedi.
Gazetelerde, TV’lerde her gün sayfa sayfa görüşler çıkıyor.
Futbolun patronu Yıldırım Demirören’den ‘TIK’ yok.
Beşiktaş’da başkanlık yaparken seyirciler kendisini, “Yeter Demirören yeter” diye protesto ederdi.
Ben de diyorum ki;
Yeter Demirören yeter. Çık, konuş ve bu olaya noktayı koy.

Kimse şapkayı önüne koymadı

Haftalar önce ‘Anlayana’ başlıklı bir yazı yazmıştım.
Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç, Rio Olimpiyatları sonrası başarısız sonuçlar için şunları söylemişti:
“Sportif başarı bir federasyon başkanı için en önemli unsurdur. Yeni bir ivmeye ihtiyaç var. Yakın zamanda bu işi daha motive arkadaşlar devam ettirsin. Şapkasını önüne koyacak çok kişi olduğunu düşünüyorum.”
Üstüne alınan olmadı.
Şapkasını önüne koyan da çıkmadı.
Ve Bakan herhalde baktı ki aldıran yok, bu defa 28 Eylül’de bir açıklama daha yaptı: “Değişiklikler olacak. Bu hem federasyonlar anlamında hem de bizim içerimizde bürokraside, spor yönetiminde olacak.”
Rio’ya tantanalarla git. Sonra tek madalya alamadan dön. O ne tatlı koltukmuş ki uyarıya rağmen kılını bile kıpırdatma.
Her zaman söylüyorum. Sadece başarısız olan federasyon başkanları değil, çalıştırıcıların da değişmesi şart. Devşirme sporcu alacağımıza gençlerimizi uzman yabancı hocalara emanet edelim. Göreceksiniz, sporcularımız uluslararası alanda daha güzel işler yapacaktır.

YORUM YAZ