MENÜ

İsmail'den gollü mesaj

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Önce şunu sormak lazım:
Fenerbahçe’de hazır olmayan futbolcu var mı?
Bana göre artık yok.
İşte kanıtlardan biri;
İsmail, Beşiktaş’dan alındığı zaman kıyametler koptu.
Ve Rize maçına kadar da kulübede en uzun süre bekleyen adamdı.
Ancak Rize karşısında Advocaat, “Haydi sahaya” komutunu verdiği anda attığı o muhteşem golle mesajı verdi;
“Beni de unutma hocam...”
Aslında bu mesaj, Fenerbahçe’de tatlı bir forma rekabetinin olduğunun en büyük kanıtıdır.
Ancak Advocaat’ın kimseyi unutmadığı da bir gerçek.
Çünkü artık yedekler de form tuttu ve artık herkesi çok iyi tanıyor.
Bana göre de o formayı hak edene veriyor.

Hocanın kitabında kaprislere yer yok

Bakınız, Aatif UEFA listesine bile konmamıştı. Bazen kulübede bile yoktu.
Hocanın dediklerini yapmasa belki kiraya verilecekti.
Şu anda asist yapıyor, gol atıyor. Gücü ile rakip defansı dağıtıyor.
Yine kulübe mahkumu Stoch’un Zorya maçını nasıl çevirdiğini, rakip kaleye yolladığı füze ile nasıl yıktığını gördük.
Van Persie’ye ‘fit olmazsan takımda yoksun’ dedi.
Üç-dört hafta önceki Van Persie ile bugünkü Van Persie arasında dağlar kadar fark var. Advocaat’ın bayıldığım tarafı bu. Kitabında kaprislere yer yok.
Aynı şeyi Emenike için de söyledi:
“Oynamasa bile parasını alıyor. Fit olmak zorunda” dedi.
Ben ‘gol kralı’ unvanlı Fernandao’dan da bir çıkış yapmasını bekliyorum.
Son sözüm şu:
Başlangıçta hakikaten kötü oynayan, taraftarları umutsuzluğa boğan, bu takımdan bir şey olmaz denilen, zaman zaman yerden yere vurulan Fenerbahçe’yi yine eleştirilerin odağındaki Advocaat, bakın ne hale getirdi. Zirve yarışı Fener’le güzel olur, bunu hiç unutmayın...

‘Bey’ dedik ‘Bye-Bye’ dedik

Riekerink için her maç öncesi, “Galatasaray yenilirse gider” haberleri artık kabak tadı vermeye başladı.
4 hafta önce ‘Riekerink bey’ dendi. Fenerbahçe yenilgisinden sonra da ‘Bye-Bye’...
Ne oldu?
Hollandalı yerinde...
Ardından masaya Bursaspor maçı kondu.
Yine aynı iddia.
Ama bu defa biraz farklı.
Mağlubiyet halinde Tugay Kerimoğlu; olmazsa Fatih Terim hem milli takımı hem Galatasaray’ı çalıştıracak...
Kaynak?
Kaynağın ne önemi var kardeşim.
‘Duyum, duyum’.
Arkadaşlar:
-Galatasaray Yönetimi her hafta böyle bir şey yok diye yalanlamaktan,
-Bizler, bu haberleri okumaktan,
-Riekerink de ‘gitti-gidiyor’ dedikodularından herhalde sıkılmıştır.
Bir nokta koyun lütfen.

Teşekkürler Abdullah Avcı...

Başakşehir’in liderliği için ‘mucize’ diyenlere, ‘şanslı’ tanımında bulunanlara katılmıyorum.
Bileğinin hakkı ile zirvede.
Üstelik Süper Lig’de -buna büyükler de dahil- hiçbir takım, Başakşehirli futbolcular kadar zevk veren futbol oynamıyor, oynayamıyorlar.
Bu başarının mimarı Milli Takım Teknik Direktörlüğü’nü yaptığı zaman acımasızca eleştirdiğimiz Abdullah Avcı.
Başakşehir şampiyon olur-olmaz ama benim düşüncem değişmez.
Abdullah Avcı, bazıları gibi, “Şunu isterim, bu olmazsa olmaz” diye kapris yapmadı.
Fener’in bıraktığı Emre’yi aldı, kaptan yaptı. Türkiye’nin en iyi kalecisi Volkan Babacan, Fener kökenli. Yine Fener’den kopan Bekir İrtegün’e kucak açtı. Galatasaray formasını giyen Yalçın Ayhan, Uğur Uçar, Mehmet Batdal, Ufuk Ceylan, Ferhat Öztorun... Beşiktaşlı Mustafa Pektemek. Son olarak da Altınordu’nun yetiştirdiği Cengiz Ünder’i takıma monte etti. Cengiz anında milli oldu. Unuttuğum isimler varsa özür dilerim.
İşittiğim kadarı ile de bu oyuncuların hiçbirine bonservis parası verilmemiş.
Yolun açık olsun hocam.

YORUM YAZ