MENÜ

Köprüden Önceki Son Çıkış

Abone Ol Google News

Geçtiğimiz hafta bayram sebebiyle Türk futbolu 1-2 gün sakin kalsa da sonrasında hızlıca bayram öncesi haline döndü. Fenerbahçe Kongresi, Süper Kupa, TFF erken seçimi, Kulüpler Birliği toplantısı gibi birçok gündem var. Bayram sebebiyle araya bolca vakit girdi. Hadi başlayalım…

Haberin Devamı

Süper Kupa konusuna bakarken hem Fenerbahçe açısından hem de Galatasaray açısından ayrı ayrı değerlendirmek lazım. Konunun üstünden bir vakit geçti ve tekrar da ısıtmaya gerek yok. Kısa kısa geçelim.

Fenerbahçe bir protesto yapmak istedi, kendince haklı veya değil, bunun bir önemi yok. Protesto sonuçları hesaplanmadan direkt yapılır. Fenerbahçe’nin çok fazla bedel ödememek için maça U-19 takımıyla çıkması tüm süreçte eleştiriye en açık nokta. Kongreyle ilgili bir önceki yazımda beklenti yönetimi ile ilgili yaşanan sorunu dile getirmiştim, 7 Nisan Pazar günü de naçizane U-19 oyuncularını moral olarak düşüren ve ezeli rakibine çok kolay bir kupa vermek dışında bir eleştirilecek bir taraf yok. Keşke tüm bedel göz önüne alınarak hiç gidilmeseydi. Sonuç olarak kulüp olarak bir tepki kondu bunun da etkilerini görüyoruz ancak çok daha fazla ses getirebilecek bir protestoya dönüşebilirdi.

Haberin Devamı

Gelelim Galatasaray tarafına… Maçın başlangıç anına kadar Galatasaray’ın tüm aksiyonlarına ve konuyu ele alışına hiçbir söz söyleyemem, söylenemez. Çünkü spor, rekabetin kelime karşılığıdır. Rakibinizin aksiyonunda bağımsız bir takım, kulüp bir müsabakaya en iyi şekilde hazırlanmalı ve sahaya çıkmalıdır. Fakat maçın başlangıç düdüğünden sonrası ile mutabık değilim. Topun dışarıya atılma konusunda Fenerbahçeli futbolcular kısmen de olsa beklemediği ve pres yaptığı için golü atmayı da anlarım. Ama maçtan sonra sanki rekabetçi bir maçın sonunda kupa kazanılmış gibi sevinmeyi sonrasında da bunun vlog halini Youtube’tan paylaşmayı pek anlamlayamadım. Ne olursa olsun rakip takım bir tepki koymuş, bunun karşılığında maça hazırlanmak, çıkmak, hatta rakip takım çekilene kadar gol atmak bir haktır ve yapılan işin gereğidir. Sonrasında bu şekilde bir kutlama yapmak ise tercihtir ve bence bu tercih Galatasaray’a hiç yakışmadı.

Erken Seçim, Son Çıkış…

Sene boyunca yaşanan tüm olaylar, sonunda olması gerektiği yere evrildi ve TFF 18 Temmuz’a erken seçim kararı aldı. Zamanlamadır, imzadır vs. bunlar detay ve konuyla ilgilenenlerin derdi. Burada son çıkış deme sebebim, bu seçimi demokrasiye layık bir biçimde çok adaylı, gerçek anlamda bir seçim gibi yaşarsak, Türk futbolu düzelme yoluna girebilir. Ancak yine tepeden inme, birilerinin ya da bir zümrenin yönlendirdiği tek adayla bir seçim olursa, artık geçmiş olsun deme vakti gelmiş demektir. Geçtiğimiz sene herkesin şikayet ettiği TFF yönetimi bir kez daha seçilmiş ve bu Türk futbolunda oluşan tepkilerin samimiyetini sorgulamamıza sebep olmuştu. Bu sefer lütfen, futbolu yönetenleri demokratik bir seçimle ve futboldan anlayan, tek derdi futbol olan isimlerden seçelim. Bu köprüden önceki son çıkış…

YORUM YAZ