‘Bir Beşiktaş tramvayı aldı bizi'

Haberin Devamı ›
Günü cıvıl cıvıl, gümbür gümbür yaşayan semtten kalkıp yıllardır yaptığımız gibi ağaçlı yolu arşınlayarak ulaşıyoruz stada. Bilirim, her başlangıç yeni bir umuttur, bu da öyle... Umutlu bir akşama yürüyoruz insanlarla. Yolda biri bağırıyor, ‘’Abi biber gazını da yaz. Çocuklara sıktılar!..’’ Yazıyorum...
Necil, Yalçın, ben yaklaşıyoruz kapıya. Gencebay diyordu ya aynen öyle; ‘’Bir kapıdan gireceksin neler neler göreceksin...’’ Giriyoruz!... Bildiğimiz stat ve henüz bazı yerleri bitmemiş. Biter elbet!... İlk maçta tam kapasite bir kalabalık... Öyle ki, ‘misafir tribün’ biletlerini bile satmış yönetim!... Gerçi o bölüm için de neresi ayrılmış anlaşılmıyor ama nasılsa orada yapılır!.. Eğleniyor, gülüyor insanlar. Atmosfer pek İnönü’ye benzemiyor doğrusu. Geçmişin bir simülasyonu olarak ‘’Alen sahaya üçlü çektir Kartal’a’’ patlıyor maç başı. Alen geliyor, hibrit üstünden geçmişten kalan coşkuyla üçlüyü patlatıyor ama eskisi gibi değil hiçbir şey!..
Halkın takımı...
Devre arası insan sesini kısmaya yeminli kolonlar gümbür gümbür bağırıyor; ‘Gücüne güç katmaya geldik..’’ Güce güç katmaya gelenler sessiz, uysal statı öven propaganda metnini dinliyorlar çaresiz. Belli tribün ilk maçın acemiliğinde. Tezahürat yüksek ama dengeli değil. İkinci devre takım gibi onlar da toparlıyor işi...
Sahada dengede giden bir maç... Başından bu yana ligin en izlenir maçlarını oynayan Beşiktaş, Kasımpaşa maçının da deneyimiyle daha kontrollü. Ancak Bursa fırsat yaratıp ‘ısırımaya’ çalışıyor. Isırıyor da... Beşiktaş 53’te korner dönüşü çıkmaya çalışan Bursa’yı baskına getirip tuş ederek ikinci golünü bulunca tribün iyice yükleniyor... Ardından Beşiktaş da yüklenip Gomez’le üçü buluyor. Tam zor görünen bir maç kolaya döndü derken Stoch’la gelen golün yarattığı tedirginlik hem takım hem tribün üzerinde açıkca hissediliyor. Ve maç bitiyor..
Yeni statta ilk maç üç puanla bitiyor... Biz de ‘Halkın takımı’ için halkın büyük şairi A.Kadir’in emek dolu, insan dolu, gayret dolu şiiriyle -ki Metin Özülkü’nün fevkalade bir bestesi de vardır bu şiirden esinle - kapatıyoruz bu açılışı; ‘’Bir Beşiktaş tramvayı’; ‘’Bahçemdeki dut ağacı/ vurdu ince dallarıyla penceremin camına, bir Beşiktaş tramvayı geldi aldı beni, bir Beşiktaş tramvayı götürdü sana. Çemberlitaş, Şehzadebaşı, Saraçhane. Almışım parmaklarını ellerime, Beşiktaş tramvayında giderim yane yane. Terzi Adem, berber Ali, dikimaneden Emine teyze ve Makbule.
Üç sarışın birader, Kapalıçarşı terlikçileri. Bir küçücük simitçi çocuk, levent bir hizmet eri. Hep iyi insanlar bunlar. Dert yüzü görmesinler. Eksik olmasınlar. Vatman ağabeyimiz de eksik olmasın. Her akşam böyle götürsünler seni evine, bir elinde gönlüm benim, bir elimde sefertasın.’’