Çelişkiler ülkesiyiz

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Toplumsal yoksulluğumuzun, ruhsal açlığımızın acısını çıkarmak için ilk karşılaştığımızı, önümüze ilk çıkanı linç etmeye kalkışıyoruz. Bu da ürkütüyor insanı. Bu kadar mı bilime, zamana ve sabra haksızlık yapar insan, insan bu kadar mı duyarsızlığın, insafsızlığın tutsağı olup, ümidin, emeğin ve asaletin fidelerini budayan zebaniye dönüşür?

Ve sanki zemheriyi andıran bu ruh halimizi en çok da Fenerbahçe üzerinden dışavuruyoruz son senelerde. Ne yazık ki, incitmenin bu katarı içinde yer alan Fenerbahçeliler de var. Yani hem her sezon başarının tek kıstası olarak şampiyonluğu önüne koyacaksınız Sayın Aykut Kocaman’ın, hem de skoru, dereceyi ve sportif başarıyı hiç önesmiyormuşsunuz gibi her maçta “Güzel futbol” oynanmasını isteyeceksiniz. Elbette Fenerbahçe gibi bir takımın oyunu güzel oynama misyonu da var. Ayrıca sergilenen performans ile kadronun kalitesi arasında zaman zaman doğan çelişkinin ben de farkındayım. (Başta Stoch, Krasıç olmak üzere) bazı futbolcular Aykut Hoca yönetiminde çoğunlukla kalitelerini inkar etti ki, bunda hocanın da sorumluluk sahibi olduğunu ben de kabul ediyorum. Ama insaf yani, yaşanan süreci, Fenerbahçe’ye ödetilen bedelleri ne çabuk unuttunuz. Keza bu süreç boyunca Sayın Aykut Kocaman’ın taşıdığı yükün ağırlığı çok yönlü yıpranmaya yol açtı.Bu da kaçınılmaz olarak zihinsel ve ruhsal yorgunluğu doğurdu.

İddia ediyorum Fenerbahçe camiası ve Aykut Kocaman dışında hiçbir camia ve hoca sürecin böylesinin altından kalkamaz, tepetaklak olurdu. Uçsuz bucaksız kavurucu çölleri susuz bir şekilde aşmakla eşdeğer bir iradeydi çünkü yaşadığı Fenerbahçe ve hocasının. Bir taraftan ezeli kıskananları, bir taraftan ranttan başka derdi olmayan camia içindeki fırsatçılar engel üstüne engel çıkarırken bile yüzünün akıyla üç kulvarda da yürüyor gördüğünüz gibi Sayın Kocaman ve öğrencileri. Peşpeşe, üst düzey maçlar oynarken, bir taraftan da rantçıların sabotaj ve provakosyonlarının bedellerini ödüyorlar ne yazık ki. UEFA’nın verdiği para ve seyircisiz maç cezaları camia içindeki kimilerinin gizli ajandalarının faturasından başka bir şey değildir. Oysa, futbolun iki ana unsuru var; Futbolcu ve taraftar. Ve Fenerbahçe’nin büyüklüğü eğer “Başka bir büyüklük”se bu ayrıcalığı yaratan Lefter, Can Bartu, Alparslan, Rıdvan Dilmen, Aykut Kocaman, Alex ve nice büyük futbolcu ile takımına her koşulda tutku ve aşkla bağlı kalan büyük taraftarının saygı duyulacak asaletidir, bunu da unutmayın.

YORUM YAZ