Milli takım kaynıyor

1) Tarih 9 Şubat 2011... Güney Kore’yle oynanan hazırlık maçında Emre kırmızı kart görmüş, Hamit Altıntop 90 dakika sonrası, “Herkesin daha dikkatli olması gerek” diyerek Belözoğlu’nu işaret etmişti. İddialara göre Emre’nin ilk golden sonra yerinden bile kıpırdamayan Hamit Altıntop’a dikkat çekmesi aslında bir rövanştı! Milli takıma yakın çevreler kutuplaşmanın iki yıldızla sınırlı kalmadığını savunuyor. İddialara göre Ay- Yıldızlı formayı giyen oyuncular arasında Guus Hiddink döneminde başlayan ve sonrasında devam eden ciddi bir ayrışma var. 11 dışında kalan futbolcuların olumsuz tutumları da tüm takıma yansıyor.

2) Abdullah Avcı’nın, Hollanda ve Estonya maçlarındaki kadro tercihleri de bu ayrışmayı tetikledi. İddiaya göre Selçuk İnan teknik heyete tavır aldı ve bu tutumu nedeniyle takım içinde yalnızlaştı. Selçuk’a yakınlaşan isimler ise Trabzonspor’da başarılı günler geçirdiği Burak Yılmaz ve Umut Bulut ikilisi oldu. Ayrıca Manisaspor’da birlikte oynadıkları dönemde aynı evde kalacak kadar samimi olduğu Arda Turan da safını belirleyip, Selçuk’un tarafına geçti. Nitekim Estonya maçındaki 3. gol sonrası bu iddiaları güçlendiren bir sevinç yaşandı. Umut kenardaydı ancak İnan’ı ilk tebrik edenler Arda ve Burak’tı.

3) Okan Buruk-Emre Belözoğlu önderliğinde bir cephe olduğuna inananlar da var. Galatasaray ve İnter’de birlikte ter döken ikilinin bir başka grubu yönlendirdiği konuşuluyor. ..Ve bu durum takımdaki diğer oyuncuları rahatsız ediyor. Takımın deneyimli isimlerine nazaran daha az konuşan ve kenarda kalanlar ise gurbetçiler. Ömer Toprak, Tunay Torun, Sercan Sararer, Mehmet Ekici ve Mevlüt gibi kariyeri boyunca Türkiye dışında top koşturan oyuncular, diyaloğa çok açık değil. Bu grubun olan biteni izlediği ve sorumluluk almadığı ifade ediliyor. Elbette bunların hepsi iddia ancak son 5 günde yaşananlar da ortada!

KULUBEDEKi DiNHAMiT!

Estonya maçında Emre’nin golü sonrası kulübede tepkisiz kalan Hamit Altıntop’un tavrı pek de kabul edilir gibi değil. Çünkü kariyerinin zirvesine çıkıp, Bayern Münih’ten Real Madrid’e transfer olduğunda bile A Milli Takım’daki kadar şans bulamadı. Hamit, Real’e transfer olmadan önce Bayern’le 8 Bundesliga maçına çıktı. 4 Şampiyonlar Ligi mücadelesinde, 2 Almanya Kupası sınavında ter döktü. İspanya macerası ise hayal kırıklığıydı. Sakatlığı formasından uzaklaşmasına neden oldu, oynayabileceği dönemde ise sadece 5 kez şans buldu. Galatasaray’da ise 3 lig maçında forma giydi. Aynı dönemde Ay-Yıldızlılar’ın kapısı Hamit’e hep açıktı. 3 Mart 2010’da Honduras ile oynanan hazırlık maçıyla birlikte A Milliler’in sahaya çıktığı son 28 karşılaşmanın tam 22’sinde görev aldı. Sadece 6 karşılaşma kaçırdı. 3’ünde sakattı, diğer 3’ü hazırlık maçıydı. 29 yaşındaki oyuncu, bu 22 maçın tam 17’sinde 90 dakika sahada kaldı, diğer 5 karşılaşmaya da 11’de başladı. Sözün özü; A Milli Takım, Hamit’in kulübü gibiydi ancak o yedek kalınca gole sevinmemeyi tercih etti!