Beşiktaş demek şampiyonluk demek
Transfer döneminde Galatasaray ve Fenerbahçe'nin gölgesinde kalan Beşiktaş'ta bu sene başında şampiyonluk havası esmiyor. Ancak Siyah-Beyazlılar'ın kaptanı İbrahim Toraman aynı fikirde değil: Beşiktaş demek şampiyonluk demek...
Dile kolay; tam 9 yıldır Beşiktaş’ta oynuyor. Ne hocalar, futbolcular, yöneticiler gelip geçti. Yine de takımın vazgeçilmezleri arasında yer aldı. Herkesin artık eski gücü yok gözüyle baktığı İbrahim Toraman, kamptaki tüm koşu, istasyon, güç ve dayanıklılık çalışmalarında en öndeydi. Tecrübesini, akıl ve fizik kondisyonla da birleştiren Kaptan, herkese örnek oldu. Avusturya kampın son gününde FANATİK’E konuşan başarılı oyuncu, geçmiş, bugün ve yarına dair düşüncelerini, Orhan Yıldırım’a anlattı...
Geçtiğimiz yıllarda biz de bu yollardan geçtik, sezon başında kupaları almış gibi kabul edildik. Sonuç ortada... Bu sene bizi hesaba katmayanlar, sezon sonunda çok yanılacaklar.
Özetle kampı değerlendirir misin?
Kamp dönemi uzun oldu. Otel ve sahalar iyiydi. Çalışma ortamı mükemmeldi. Yeni arkadaşlar adaptasyon sorunu yaşıyorlar. Yeni başlangıç... İlerleyen zamanda daha iyi fikirler edineceğiz. Önemli olan nasıl başladığımızdı. Genelde iyiydik. Bize düşen gerisini getirmek...
Gençlerin önü açık mı, yakında sizin yerini alabilecek isimler var mı?
İçlerinden sivrilenler olacak. Daha çok çalışan, şansını değerlendirecek. Disiplin, çalışma, özveride bulunanlar forma giyer. Rekabete girerler. Öndekileri iterler!
Beşiktaş’ın transfer politikasını bu kez, Fener ve Galatasaray yapıyor. Bu pencereden baktığında neler görüyorsun?
Geçen yıllarda bunu biz yapmıştık. Herkes bizi favori görüyordu. Yıldızlar geldi, isimler geldi diye. Şimdi aynı şeyi rakiplerimiz yaptı. Bunlar hava yaratabilir, taraftar ve medya bazında... Ama takım olmak önemli. Saha içinde herkes aynı yükü çekmeli. Paylaşım olunca takımdaşlık oluyor. Bunu yapan başarır.
Yolun neresindesiniz?
Yolun başındayız. Bizlerin, gençlerin çok çalışması lazım. Yeni gelecek olanlar var, yabancılarımız var. Biraz daha üstüne koyup, takım olursak en büyük avantaj bu olacak.
Yerli hoca olarak Samet Aybaba’nın durumuna nasıl bakıyorsunuz?
Yerli hoca ile çalışmak bizler için iyi. Birebir konuşup yaşıyorsun. O elektriği alıyorsun. Bu hoca için de geçerli. Fakat böyle bir dönemde takımın başına geçmek, hoca açısından zor. Değişimi yaşayıp, sancıyı çekecek. Hazır takım yok elinde. Yeni yapılanma içindeyiz. Sahaya çıktığımızda çok fazla savaşmayan takım vardı. Hoca savaşan, yüreğini ortaya koyan bir takım istiyor. Bunu yapamazsak, boşa kürek çekmiş oluruz. Sadece hoca değil, elbirliği ile devrim yapılabilir. Sancılı da olsa bu yapılacaktır.
Yıldızlara alışan taraftarlar, bu sene biraz umutsuz gibi..
Geçen yıl taraftarların büyük beklentisi vardı, bir şey olmadı. Bu sene fazla yok, bakarsınız tam tersi olur. Ama Beşiktaş her zaman zirveye oynar. Belki transfer rüzgârı esmedi, ama taraftarın içinde vardır heyecan. Bizi şampiyonluk hesaplarına dahil etmeyenler çok yanılacaklar.
Avrupa’da olmamak...
Son 2 yılda Avrupa’da en fazla maç oynayın takımız. Ama her Avrupa dönüşünde puan kaybettik. Geçen yıl Galatasaray haftada tek maç oynadı. Böyle öne çıktı. Biz, iki derbiyi Avrupa dönüşü oynayıp kaybettik. Bu olumsuz etkiliyor. Üzüldük, ama bunu avantaja dönüştürüp daha iyi olacağız.
Kaptan olarak bakarsan; takım olma adına, gidenler kayıp mı, kazanç mı?
Şöyle söyleyeyim; benim arkadaşlarım, birlikte mücadele ettiğim isimler.. Kendi adıma üzgün olabilirim. Başımızda başkan, yönetim, hocalarımız var. Kendilerine göre prensipleri var. Bu çizgiden çıkmak istemiyorlar.
Benim fazla konuşup yorumda bulunmam doğru olmaz. Son iki yılda büyük transferler yaptık değil mi! Ama baktığımızda ligi nerede bitirdik. Herkes, ‘Bireysel olarak Beşiktaş en iyisi’ diyordu. Ama büyük puan farkı ile bitirdik ligi. Demek ki, bir yerlerde eksiklik var. Kadro olarak en yetenekli takımız, ama takım olamadıktan sonra
isimlerin anlamı kalmıyor.
İnönü artık yeterli geliyor mu?
Galatasaray’ın gönlü olsaydı, orada oynasaydık bu arada stadımız yapılırdı ve iyi olurdu. Yeni ve her açıdan güzel
stada ihtiyacımız var.
İndirim konusunda, talep geldi mi?
Kimin ne aldığı beni ilgilendirmiyor. Ben aldığımla mutluysam ona bakarım. Hiç bir zaman büyük paralar kazanmadım. Zaten durumu gördüler. Altlarda olduğu için baktılar ve teklife bile gerek kalmadı. Gerek olsaydı da
gerekeni yapardık zaten.
Kampın sonunda durum ne?
Takım olma yolunda, daha yolun başındayız. Taktiksel çalışmalara geçemedik daha. 33 oyuncu ile taktik yapılmaz zaten! Tek yapacağımız, daha çok çalışmak. Yolun başındayız ama önümüz açık.
Takım kaptanının ne gibi uyarıları oldu?
Kamp başında toplantı yaptık. ‘Bu sene disiplinli, koşan, mücadele eden bir takım olacağız’ dedim. Burada olmak zor, kalmak daha da zor. Kişilik, karakter, oyun olarak fedakârlık yapılması gerektiğini söyledim...
En verimli olduğun yer neresi?
Savunmada alternatif olması çok iyi bir şey. Üç ayrı bölgede oynamam, avantaj mı, dezavantaj mı anlamış değilim. Bir yere oturup sürekli oynayan daha iyi olabilir. Sonuçta hoca güvenip görev veriyorsa oynarım. Ama sağ
bekte fazla katkı yapacağımı düşünmüyorum.
Fernandes’in son durumu ne?
Karakteri böyle, fazla konuşan, şakalaşan biri değil. İyi insan. Mutlu olduğunu söylüyor. İçine kapanık, enteresan biri. Sahada kendini kaybediyor. Son maçta yan hakem geldi, ‘İtiraz etmesin, attıracağım’ dedi. Ama takımın lideri.
Hoca, bizler çok güveniyoruz kendisine...
Milli takımda haksızlığa uğradığın mı?
Geçmişte istenmeyen olaylar ve kişiler oldu... Önemli değil. Geçen yıl sakatlık yaşadım. Burnum kırıldı, oynayamadım. Abdullah Avcı’ya güveniyorum. Vizyonu, mantalitesi olan bir hoca. Takım ile orantılı durum. Ben ve takım iyi olursa, bizim için o yollar her zaman açık olur düşünüyorum.
Yeni sistem size uyar mı, yoksa bozar mı?
Çift forvet oynayacağız. Orta alanın sağlam basması lazım. İleri geri çalışması. Rakamlardan ziyade, yardımlaşma, mücadele önemli...
Son sözün...
İnşallah taraftarımızın da desteği ile bambaşka bir takım izleteceğiz.. Her zamanki gibi destek bekliyoruz ve tek düşüncemiz misli ile karşılık vermek. Vereceğiz. Söz!
Orhan Yıldırım