Örümcek Adam: Gökhan Değirmenci
Örümcek Adam lakaplı Erciyes'in 1 numarası Gökhan Değirmenci, özel kostümünü giyip, FANATİK için özel bir şov sergiledi. Ömer Necati Albayrak'ın sorularını yanıtlayan Gökhan, son derece sıcak mesajlar verdi, hayalini de açıkladı: "Real Madrid'in kalesine geçmek isterim. Tabii ki; hayal! Babamın vasiyetini yerine getirmenin mutluluğu bana yeter."
İşte gerçekleşen vasiyet
“Babam gerçek bir Beşiktaşlı’ydı. 2011’de Kayserispor’dayken Mersin’le oynuyoruz. Ben yedektim. Haftaya da Beşiktaş maçı var. Annemle babam da maçı izliyor. Babam anneme, ‘Allah kimseye sakatlık vermesin ama Navarro kırmızı görse ben de haftaya giderim İnönü’de Gökhan’ı izlerim’ diyor. Hakikaten de öyle bir şey oluyor. Navarro, kırmızı görüyor, ben oyuna giriyorum. O sırada babam fenalaşıyor ve hastaneye kaldırılıyor. Haberi maçtan sonra aldım. Gittiğimde kaybetmiştik. Şota hoca bana, ‘İstersen iki ay gelme’ dedi. İki gün sonra gittim. Babam her zaman, ‘Seni Beşiktaş’ın ya da karşı rakibin kalesinde İnönü’de oynarken görmek isterim’ diyordu. Onu düşünerek o maça çıktım. 2-0 kazandık. İyi bir maç oynadım. Rahmetlinin vasiyeti yerine geldi, o gün beni izlediğini biliyordum, bu yüzden mutluydum.”
Göründüğü gibi değil!
Herkes onları milyon eurolar kazanıyor, hayatlarını yaşıyor sanıyor. Evet dışarıdan görünen yanı öyle. Ancak Anadolu’da doğup, büyüp futbolcu olmak; en üst arenaya, yani Süper Lig’e çıkmak için arkanızda bıraktığınız önemli hikayelerinizin olması gerek. Geçen sezondan bu yana Erciyes’te gösterdiği performansla tüm dikkatleri üzerine çeken Gökhan Değirmenci’nin de böyle dramatik bir öyküsü var. O bize bunu ve fazlasını anlattı. Huzurlarınızda Süper Lig’in Örümcek Adamı...
‘Kaleci gelmeyince...’
“9 yaşında Altay’da başladım futbola. Forvet oynuyordum. Bir gün kaleci gelmedi. Ben de kaleye geçeyim dedim. Hoşuma gitti, yorulmuyorsun sonuçta. Babama söyledim, gittik eldiven, eşofman aldık. Öyle başladım. 16 yaşında profesyonel oldum Altay’da. Play-Off’a kaldık sonraki sezon. Allum Buker, kadro dışı bırakıldı. Final bana kaldı. Kasımpaşa’ya karşı o tarihi maçta geçtim kaleye. 17 yaşındaydım. Yaşıtlarım ÖSS sınavındaydı. İzmir’in kaderi ise benim elimdeydi. Elendik, şok olmuştuk. Bir sonraki sezon kupada Galatasaray’a karşı iyi bir maç çıkardım. Baros’un penaltısını kurtardım.”
‘Prosinecki bir başka’
“Prosinecki çok değer verdiğim bir insan. Hayatımda ilk defa bir insan bana durduk yere forma verdi. Hiç beklemediğim bir anda ‘Al kale senin’ dedi. O yüzden ben de önemli bir yeri var. Onunla 9 maça çıkmıştım ilk yarıda. Sonra devre arası kampında hocasızdık. Paciencia, Ertuğrul’la başladı. Sinan Bolat geldi. Erciyes’e geçmek gibi bir niyetim yoktu. Son gün gerçekleşti.”
‘Hikmet Karaman gerçek bir eğitmen’
“Hikmet hocanın inanılmaz katkısını gördüm. İdmanlardan sonra bende eksik gördüğü şeyleri kendisi çalıştırıyordu. Hatta ilginç bir anımız var. Elazığspor’u 4-0 yenmiştik. Ben de birkaç kurtarış yaptım. Rahat bir maçtı. Üstümü değiştirdim. Çıkarken kapıda beni gördü, ‘Seni geberteceğim’ dedi. Şok oldum, ‘Neden hocam’ dedim. ‘Seni o kadar çalıştırıyorum, eksik yaptığın şeyler var hala’ dedi. İçimden, ‘4-0 yenmişiz, ne diyor bu adam’ dedim. Sonradan bana videoları izletti, haklıydı. İnanılmaz eğitmen bir insan. Bana ve birçok oyuncuya her maçtan önce videolar getirirdi. ‘Kuyt buradan kaçıyor, Emenike buraya koşular yapıyor’ şeklinde. Geçen sene hiç almadıysa sadece devre arasında verdiği taktiklerle 3 maç almıştır bize. Gerçek bir taktisyen. Ekstra çalışma alışkanlığı kazandırdı bana.”
-Milli takımda görecek miyiz seni?
“Milli takım hedefliyorum. Hayalim bu. Çok iyi kaleciler var. Kolay değil o seviye. Zamanı geldiğinde çağrılırım elbette. Acelem yok. İnşallah en doğru zamanda olur.”
Hayalin ne?
“Real Madrid’e gitmek... (Gülüyor). Tek hayalim Süper Lig’de Gökhan Değirmenci isminden söz ettirmek, anılmak istiyorum.”
-Süper Lig’de en beğendiğin kaleci?
“Muslera’yı çok beğeniyorum. Nihat Şahin de iyi. Onur Kıvrak bana göre en iyilerden. İdolüm Oscar Cordoba’ydı. Hala da öyle. Maçlara giderken onun videolarını izliyorum. Altyapıdayken ayakkabıma tükenmez kalemle Oscar Cordoba yazmıştım.”
-Caner’in golü rüyana girdi mi?
“Kayseri’deyken Caner bana müthiş bir gol attı. Çeşme’de karşılaşınca sordum hemen, ‘Nasıl vurdun öyle ya?’ diye. ‘Ben de anlamadım, oturdu ayağıma. Oraya gitmesini beklemiyordum’ diye cevap verdi. Öyle güzel bir sohbet geçti aramızda.”
-Sow’u ağlatırken için sızlamadı mı?
“Çok enteresan bir maçtı. Sow kalitesinde bir futbolcunun o kadar pozisyona girip gol atamaması benim şansımdı tabii. Onun için de büyük bir şanssızlık. Hala herkes o maçı soruyor bana. Güzel bir anı olarak kaldı.”
-Peki ya Toraman’ın burnunu kırdığında?
“O maça iyi çalışmıştık. Fernandes’in ortalarını biliyorduk. Şota hocamız da bana, ‘Orta geldiğinde çık devir kim varsa, bakma bizim oyuncu rakip oyuncu’ demişti. Maç başladı, Fernandes jilet gibi kesiyor ortaları. Bir pozisyonda çıktım topa vurdum sanıyorum. Baktım İbrahim Toraman yerde yatıyor. Kaptanımız Eren’e, ‘Ne oldu buna ya?’ dedim. Sonra eve gittim, pozisyonu izledim. Tekrarına bakamadım bile. Burunu kırılmış. Telefonunu buldum. Hemen mesaj attım, özür diledim. ‘Canın saolsun, olur böyle şeyler’ dedi.”
‘Avrupa gibi olmalı’
“Avrupa’da kaleciye güveniyorlar. Genç yaşta kaleyi veriyorlar. Casillas’a, Courtois’e demediler ki; ‘Sen oyna, performansına göre karar vereceğiz’. Direkt kaleye koydular. Bu iş maçta öğrenilir. Oynamadan da tecrübe kazanma şansın yok sonuçta. 26 yaşında oynamaya başlarsan nasıl iyi kaleci olacaksın ki!”
‘Annem hep markette dururdu’
“Futbola başladıktan sonra gerek rahmetli babamın gerek annemin ve abimin inanılmaz desteklerini gördüm. Antremanlara giderken rahmetli babam her zaman yanımda gelir, beni götürür, getirirdi. Fedakar annem de marketimizde dururdu. Abim her zaman arkamda olur ve destek verirdi. Hepsine çok şey borçluyum. Eşim de her zaman yanımda olmuştur, hayatımız futbola odaklı geçiyor. Onun için zor bi durum ama her zaman yanımda sağolsun.”
‘Anadolu’ya 20 Büyüklere 50!’
“Büyük takımlara karşı oynamak farklı. O maçlar daha fazla konuşuluyor. Medyada daha önemli hale geliyor. Bu durum Anadolu’daki futbolcuların hepsinin bilinç altında böyle işlemiş. Ben normal bir maçı gece yattığımda 20 dakika düşünüyorsam 4 büyüklerle oynarken en az 50 dakika oynuyorum maçı uyumadan önce.”
Kaleciden kalecilik tanımı
“Kaleci yalnız adam. Gol yediğin anda 21 kişi sana bakıyor saha içinde. Ama kaleciler farklıdır, kalecilik ayrı bir duruş gerektirir. Elbisen bile farklı. Soğukkanlılık, liderlik ister. Memnunum ben. Zor ama güzel. Bir takımın maç kazanması için 11 oyuncunun da kaleci konsantrasyonunda olması gerekiyor bence.”
Erciyes’te para kalmaz
“3 kulüpte oynadım. Birçok kulüpten arkadaşlarım var. Ama ödeme konusunda Erciyes gibi bir kulüp olduğunu sanmıyorum. Günü gelmeden paramı aldığımı biliyorum bir çok ay... Bu çok önemli bir şey. Şu an mesela bir kuruş alacağım yok. Başkanımız Ziya Eren’e bu konuda teşekkür etmek istiyorum. İyi bir başkana sahibiz. Para kazanmaya yeni başladım. Hayatımı kurtarmak için daha erken.”
Tek kelimeyle forvetler
- Gekas: Tilki.
- Demba Ba: Boğa.
- Burak: Golcü.
- Sow: Belalısıyım.
- Emenike: Güç.
- Cardozo: Klas.
Enler
En çekindiğin forvet: Burak Yılmaz.
En beğendiğin stat: Konya Stadı.
En sevdiğin hakem: Fırat Aydınus.
En beğendiğin kaleci: Muslera.
Lakabın: Örümcek Adam.
[Arkadaşımız Ömer Necati Albayrak, Süper Lig’in Örümcek Adamı’na yapması gereken hareketleri işte böyle gösterdi. Gökhan, fotomuhabirimiz Murat Akbaş’a samimi pozlar verdi.]
Gökhan Değirmenci’nin kariyeri
Süper Lig - Maç: 58 - Dakika: 5074 - Sarı Kart: 6 - Kırmızı Kart: 1 - Yediği Gol: 79
Türkiye Kupası - Maç: 7 - Dakika: 660 - Sarı-Kart: -, Kırmızı Kart: -, Yediği Gol: 9
Toplam - Maç: 65 - Dakika: 5734 - Sarı Kart: 6 - Kırmızı Kart: 1 - Yediği Gol: 88
RÖPORTAJ: ÖMER NECATİ ALBAYRAK - FOTOĞRAFLAR: MURAT AKBAŞ